* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: İslâm itidal ve denge dinidir  (Okunma sayısı 856 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
İslâm itidal ve denge dinidir
« : Şubat 18, 2017, 01:39:14 ÖS »
İslâm itidal ve denge dinidir!

Ümmet, amacı, kılavuzu, yolu ve yol haritası aynı olan bir iman topluluğudur. Kur’an-ı Kerim ümmetin birliğini, adeta Allah’ın birliğini dile getirir gibi dile getirmektedir. Allah inancındaki akidevi birliğin adı “tevhid” ümmetin sosyal birliğinin adı ise “vahdet”tir. Tevhidi parçalamaya “şirk”, vahdeti parçalamaya “tefrika” adı verilir.

Ümmetin parçalanması sosyal şirktir, ümmetin birliği ise sosyal tevhiddir. Vahdete karşı en büyük günah ise tefrikadır.

Ümmeti bölmektir. Ümmeti parçalamaktır. Bozgunculuk yapmaktır. Ümmetin arasına fitne, fesat ve nifak sokmaktır. Asabiyet, kin, öfke, nefret, gibi cahiliye kalıntılarıyla kardeşleri birbirine düşürmeye çalışmaktır.

İslam itidal ve denge dinidir. Gruplar sayısınca İslam ortaya çıktı. Kimin en doğru olduğunu tespit edecek bir merci yok.

Bir kez tesbihin imamesi koptu, taneler dağıldı. Tekrar bir araya gelir mi? Allah’ın izniyle gelir. Gidiş de o yöne doğrudur.

Allah nurunu tamamlayacaktır. Dengesini kaybetmiş saatin sarkacı gibi ümmet bir uçtan öbür uca savruluyor. Başımıza gelenlerin çoğu işin merkezini, ortasını göremememiz ve bilemememizden kaynaklanıyor. Yeterli sayıda âlimimiz, mütefekkirimiz ve mürşidimiz yok. İslam kitaptan çok örnek önderlerden alınır. Mevcutlar bir türlü herkese hitap edemiyor, kendi etrafındakileri ikna ile meşguller. İlmi faaliyetlerle, Kur’an ve Sünnete ameller arz edilmeli, eksikler tamamlanmalı, iyi ve güzel olanlar geliştirilip yaygınlaştırılmalı, ifrat ise itidal ve istikamet noktasına çekilmeli. 

Allah Tealâ bu ümmeti onu en bariz vasfı ile överken; Bu ümmetin en belirgin vasfı vasat olmasıdır. “İşte böylece sizin dengeli bir ümmet olmanızı istedik ki, insanlığa örnek ve model olasınız ve Rasul de size örnek ve model olsun. Elçi’ye uyanların arasından topukları üzerinde geri dönenleri seçip ayırmak için, senin daha önce yöneldiğin yönü kıble olarak tayin ettik.” (2 Bakara 143. âyet)

(Hiç şüphesiz bu olay Allah’ın yol gösterdikleri hariç, herkes için çok zor bir imtihan. Allah sizin imanda ısrarınızı kesinlikle zayi etmeyecektir: Elbette Allah insanlara karşı sınırsız bir şefkat, sonsuz bir merhamet sahibidir.)

Müminler her gün “Allah’ım, bizi sıratı müstakimde kıl” diye dua ederler. Sıratı müstakim; menzili maksuda varma yolunda sağa sola sapmayan yol orta, dümdüz, dosdoğru yol demek.

Resulüllah Efendimiz bu konuda müminleri vurgu ile uyarır; “Bakın, dikkatinizi çekiyorum, aşırı gidenler helak olurlar” buyurur ve bunu peş peşe üç defa tekrarlar.

“Şüphesiz bu din çok kolaydır; kim dini zorlaştırırsa mağlup olur…” buyurur.

Kur’an-ı Kerim ümmet ifadesini kullandığı yerlerde ondan hangi özelliklerle söz ediyorsa bu özellikleri ümmeti ümmet yapan özellikler olarak görebiliriz. Şöyle buyruluyor:

“Siz insanlık için yaratılan en hayırlı ümmetsiniz; marufu emreder, münkeri yasaklarsınız, Allah’a iman edersiniz…”

Maruf, dinin ve aklıselimin iyi dediği, münker ise yine bu ikisinin kötü saydığı şeylerdir. O halde ümmetin oluşmasındaki ilk merhale, onu oluşturacak müminlerin iyilikleri anlatıp emretmede, kötülükleri tanıtıp yasaklamada duyarlı olmalarıdır.

Bireysellik, vurdumduymazlık, bana ne, sana ne demek bu ümmetin fertlerinde olmaması gereken huylardır. Bu durum elbette iyinin ve kötünün bilinmesini de gerektirir. Böylece bu ayetten ümmet için üç temel özelliğe dikkat çekilmiş olur: Allah’a iman, marufu emretme ve münkeri yasaklama.

“Sizi biz vasat bir ümmet yaptık ki, insanlara şahit olasınız, rasul de size şahit olsun”. Buyrulur. “Allah’ın ipine/Kur’an-ı Kerim’e cemaat olarak sarılın, fırkalara ayrılmayın. Allah’ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın, hani siz birbirilerinize düşmandınız da O sizin kalplerinizi kaynaştırdı ve O’nun nimeti sayesinde kardeşler oldunuz. Ateşten bir çukurun tam kenarında idiniz de O sizi oraya düşmekten kurtardı. İşte hidayeti bulasınız diye Allah ayetlerini böyle açıklıyor. Sizden hayra çağıran, marufu emreden, münkeri yasaklayan bir ümmet olsun. Kurtulacak olanlar da sadece onlardır” (Âl-i İmran:102-104).

Ayetler ümmet olabilmenin ön şartlarını sıralıyor: Önce sarsılmaz bir iman, sonra Allah’a karşı hakkıyla takva, yani O’nun emir ve yasaklarına riayet, iyilikleri hâkim kılmayı ve kötülükleri ortadan kaldırmayı her bireyin görev bilmesi, müslüman kalabilmek için azami gayret, bunun için cemaate uyma, fırka oluşturmaktan kaçınma. Cemaatin, şer-i şerife bağlı ve şûrasını âlimlerin oluşturduğu siyasi otorite olur. O halde vasat olma da bu ümmetin bir başka özelliğidir. Vasat, yani aşırılıklardan uzak, orta çizgide, itidal ve istikamet üzere adil ve makul. Ümmetin yaşadığı en büyük belalardan biri vasat olmayı başaramayışımızdır. Aşırılığın beraberinde ömür israfı, enerji birikiminin heder edilmesi, bunalımlı bir hayat, umutsuzluk ve kul hakkı getirdiği bir gerçektir. Bölünmeyi ve etkisizliği artırdığı ise gözle görülen bir hakikattır. Birden çok ayeti kerime, eğer Allah’ın ipine cemaat olarak sarılmazsanız tefrikaya düşer, yan yollara girmiş olur ve saparsınız uyarısında bulunur.

Ümmet müminlerin kardeşliğinden doğan en üst birlikteliktir. Kısaca ümmet birleştirir, parçalamaz; aileden dünyaya, zerreden kürreye kadar. Bugün müminler topluluğu olarak ümmet bilincini yeniden inşa etmeye ihtiyacımız var. İslam coğrafyasında barış ve esenliği, şefkat ve merhameti, hak ve hakikati yeniden hâkim kılmaya mecburuz.

Allah’a karşı haddini bilmek, eşyaya karşı değerini bilmek demektir. Allah’a karşı haddini bilen bir şahsiyet Allah’a kul olmayı iradesinin en soylu seçimi bilir. Ancak böyle yaparsa eşyaya, dünyaya ve dünyalığa karşı değerini bilir. Bu durumda da ne kula kul olur, ne de eşyaya.

Ne kadar zor mutedil olmak! ‘Denge’ altın kural. Hatta, ilahî bir lütuf. Alemlere nur olan Kur’an, bunun için ümmet-i Muhammed’i ‘vasat ümmet’ olarak niteler. Alemlere rahmet olan Nebi, bunun için ‘Aşırı gidenler helak oldu’ der.

En yaygın dengesizlik, öncü insanlar konusunda yaşanan dengesizliktir. Genellikle sevenleri ifrata, sevmeyenleri tefrite sapar. Öncüler konusundaki dengesizliğin sebeplerinden birincisi, seçip ayıran (mümeyyiz akla) sahip olamamaktır.

Mümeyyiz akla sahip olamayanlar, kafaları hakikat konusunda karışık, karmaşıktır. Hadler ve hudutlar birbirine karışmıştır. Ölçme ve değerlendirme konusunda ellerinde uymaları gereken doğru bir ‘ölçü’ yerine, ölçüye uyma yerine kendi ölçülerine uyarlar. Sevdiklerini ölçüsüz ve mizansız severler. Sevmediklerine ölçüsüz ve mizansız yaklaşırlar. İmam-ı Rabbani Hazretleri bile, ‘fart-ı muhabbet’i ümmet olarak tehlikeli görmüş, talebelerini ikaz etmiştir.

Yaşar Değirmenci.




 


* BENZER KONULAR

Rahîm Ve Rahmân Gönderen: türkiyem
[Dün, 11:28:55 ÖÖ]


Davranışlarımız Kaydediliyor Gönderen: türkiyem
[Dün, 11:22:46 ÖÖ]


Biliniz Cesedin Öyle Bir Et Parcası Vardır Ki Gönderen: türkiyem
[Dün, 11:18:08 ÖÖ]


Melek Girmeyen Evler Gönderen: türkiyem
[Dün, 11:04:30 ÖÖ]


Doğru Çalışma Methodu Gönderen: türkiyem
[Dün, 10:59:59 ÖÖ]


Başınızı Çevirip Gitmeyin Gönderen: türkiyem
[Dün, 10:39:23 ÖÖ]


Ozan Birgül 320 kbps - 2 kısım Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:15:33 ÖÖ]


Ozan Birgül - İlahiler 320 kbps Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:04:09 ÖÖ]


Dualarımız Neden Kabul Olmuyor Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:10:43 ÖÖ]


Birlikte Hizmet Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:59:59 ÖÖ]


Gizli Halleri Açık Hallerinden Daha Hayırlı Adamlara İhtiyacımız Var Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:40:31 ÖÖ]


Mücahitler Kazandığınızı Kaybetmeyiniz Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:32:32 ÖÖ]


İnsanlardan Övgü Beklemek Ateşle Oynamak Gibidir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:24:29 ÖÖ]


Zamanın Kıymetini Bilmek Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:17:13 ÖÖ]


Allah’ı Ne Kadar Seviyoruz Gönderen: anadolu
[Aralık 22, 2024, 08:40:07 ÖS]


Böyle Sevdik Gönderen: anadolu
[Aralık 22, 2024, 08:35:30 ÖS]


Dostluk Üzerine Gönderen: anadolu
[Aralık 22, 2024, 08:27:16 ÖS]


Sevmek-Sevilmek Gönderen: anadolu
[Aralık 22, 2024, 08:21:12 ÖS]


Sermayemiz takvamız olsun Gönderen: anadolu
[Aralık 22, 2024, 08:14:00 ÖS]


Bize De Dua Yâ Rasulallah (S.A.V) Gönderen: anadolu
[Aralık 22, 2024, 08:09:36 ÖS]