Huşu Hakkında
Huşû, bazıları korku, çekingenlik gibi kalp fiillerinden olmak üzere tarif etmiş; bazıları da sükûnet İçinde olmak ve sallanmayı terk etmek gibi organlara ait fiillerden göstermiştir.
Doğrusu huşu, aslı kalp'te, tezahürü beden de olmak üzere ikisini de içinde bulundurur. Kalbe ait tarafı, Rabbin azamet ve celâli karşısında kendi küçüklüğünü göstererek nefsi, Hakk'ın emrine baş eğdirip söz dinlettirecek ve edeb ve (azimden başka bir şeye yönelmeyecek şekilde kalbin son derece bir saygı hissi duymasıdır.
Dış görünüşle ilgili yönü de, vücut urganlarında bu duygunun belirlenmesiyle bîr sakinlik ve sükûnet meydana gelmesi, gözlerinin önüne, secde yerine bakıp, sağa sola, şuna buna iltifat etmemesidir.
Bundan dolayı, "huşû"un aslı namazın şartlarından olan niyetin samimiliği ile; tezahürleri de namazın adâb ve diğer tamamlayıcıları İle ilgilidir Hasen'den ve İbnü Sîrin'den rivayet olunduğuna göre Resulullah ve ashabı namazda güzlerini gökyüzüne kaldırırlardı, bu âyetin inmesi üzerine önlerine eğdiler ve ihtisar'ı terk eltiler(1)
Buharı ve Müslim'de Hz Aişe (ranha) den de rivayet olunur ki:
"Resulullah'a namazda iltifat (yüzünü çevirip bakma) hakkında sordum, buyurdu ki: "O bir çalmadır ki, şeytan onu kulun namazından çalar, kaçar"(2)
Hakim Tirmizî'nin, Kasım b Muhammed yoluyla Esma binli Ebî Bekir'den Hz Aişe'nin annesi Ümmü Ruman'dan rivayet ettiği bir hadiste, muhterem Ümmü Ruman (ranha) demiştir ki;
"Namazımda sallanıyordum Ebû Bekir (ra) gördü, beni öyle bir azarladı ki, az daha namazdan çıkacaktım Sonra da dedi ki: 'Resulullah'ı dinledim, şöyle buyuruyordu: Herhangi biriniz namaza durduğunda her tarafı sakin olsun, yahudiler gibi sallanmasın Zira namazda azaların sükûneti namazın tamamındandır"(3)
------------------------------------------------------------------------------------
(1) İhtisar; Elleri böğürlere koymaktır (Müellif)
(2) Buharî, Ezan, 93; Ebu Davud, Salât, 161; Tirmizî, Cumua, 59; Nesaî, Sehv, 10
(3) Alusî, Tefsir, XVIII, 3