Cemiyette Huzûrun Şartı
Madden ve mânen huzurlu bir cemiyet için gerekli şart fitneden kaçınmaktır. Âyet-i Kerîme’de Allah Teâlâ: “Fitne, adam öldürmekten daha kötüdür.” (Bakara, 191.) buyurmaktadır. Rasûl-i Zîşan ise fitne hakkında şöyle buyurur: “Fitne uykudadır, uyandırana Allah lânet etsin!”
Fitne insanları sıkıntıya, belâya düşürmek, insanlar arasında ayrılık çıkartıp arabozuculuk yapmaktır. Kim fitneyi söz veya davranışla uyandırırsa Allah (cc) ona lânet etsin buyuruyor Peygamberimiz (sav). Şeytâna lânet okur gibi fitne çıkarana lânet okuyor Âlemlere Rahmet olarak gönderilen Rasûl-i Ekrem.
Neden acaba?
Çünkü fitne çıkaran fitnecilik yaparak cemiyetin huzûrunu bozuyor, din kardeşlerinin arasına giriyor, düşüncelerine fesad karıştırıyor. Fitneye sebebiyet verileceği anlaşıldığı zaman sükût etmek gerekir. Allah rızâsı için, fitneye sebebiyet vermeyelim, böyle durumlarda sükût edelim. Olgun olalım, olgun olalım, olgun olalım!
Olgunluk ise ibâdet ü tâatle mümkündür. İnsan ibâdetle yaşar, ibâdetle olgunlaşır.
“Zikrullâh şifâul kulûb.” Allâh’ı zikir kalplerin şifâsıdır. Kalplerdeki hastalıklar zikirle şifâ bulur. Kalpler zikrederse fitne, fesad, hırs, tamah, adâvet, kin, buğz, riyâ, süm’a ve hased kaybolur.
Gırtlağına kadar fitne ve hasede boğulmuş adam hiç ıslâh olur mu? Mümkün müdür bu?
Kul Rabbine karşı vazîfelerinde dikkatli olursa, Hakk Teâlâ onun gönlüne feyzi, bereketi döktükçe döker. Döktükçe döker. Böylece de kalp salâh bulur, düzelir. Kalpteki kötü sıfatlar yok olur. İbâdetlerine dikkat edip titizlik göstermek sûretiyle kul bu ihsâna nâil olur. Abdestini, namazını, ibâdet ü tâatini yerli yerince yapmaya özen gösterince kula mânevî ikramlar Rabbi tarafından verilir.
Meclisimizde hem yaşlılar hem de gençler var. Hiç şüphesiz her iki zümreye de Hakk’ın müjdeleri var. Yaşlı olan kimse sakalını ibâdet ü tâatle ağarttıysa, ömrünü ibâdetle geçirdiyse, alnı secdelerden kalkmadı ise Allâhu Teâlâ Hazretlerinin “Sakalındaki o beyazlıklar Benim nûrumdan oldu. Ben nûrumu nârımla terbiye etmem.” müjdesine nâil olur. Hadîs-i Kudsî’de geçmektedir bu ifâdeler. “Yakmam o kullarımı!”
Yine hadîs-i şerifte geçer: “Muhakkak ki Allah, genç kullarına muhabbet eder.”
Fakat Allah hangi gençlere muhabbet ediyor? O’nun muhabbet ettiği gençler, gençliğini Hakk’a ibâdetle geçirenlerdir. Gençliğini kumar oynayarak, içki içerek, fenâlık yaparak geçirenler değil. Hakk Teâlâ haramların içinde olan gençleri zerre kadar sevmez.
Mahrûmîn zümresinden olmaktan Allâh’a sığınırız. Hakk Teâlâ bizleri fitne fücûrdan muhafaza buyursun ve bizleri sâlihler zümresine ilhâk eylesin.
Âmîn.