* FANİ DUNYA FORUM HABERLER

Gönderen Konu: Komşunuza Yakınmısınız  (Okunma sayısı 528 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı türkiyem

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 2187
Komşunuza Yakınmısınız
« : Şubat 05, 2019, 09:27:55 ÖÖ »
Komşunuza Yakınmısınız?

Daire, ev, işyeri, köy, şehir ve ülke bakımından birbirine olan fiziki ve coğrafi yakınlıkları itibariyle aldıkları ad, dilimizde komşu kelimesiyle ifade edilir.

Hz. Ali (ra), komşu tanımını, "birbirinin sesini duyacak kadar yakın olanlar" di­ye ifadelendirirken, Hz. Aişe (ra), "evin her cephesinden kırkar hanenin" komşu olduklarını belirtmiştir. Bazı alimler de "mescidde seninle sabah namazını kılan komşudur" diye tanımlamışlardır.

Ayetlerde ve hadislerde geçen 'komşu' kavramında, kelime mukayyet değil, mutlak olarak kullanılmıştır. Müslüman-kafir, hür-köle, muttaki-fasık dost-düşman, faydalı-zararlı, yerli-yabancı, akraba-gayrı akraba evce yakın-uzak bütün komşuları kapsar. Ancak aralarında öncelik farkı elbette vardır. Bu hususta efendimiz (sav) komşuları üç kısma ayırmıştın

"Komşu üç çeşittin Bir komşu vardır, (onun, senin üzerinde) tek hakkı vardır. Bu müşrik komşudur.

Bunun sadece komşuluk hakkı vardır. Komşu vardır, (üze­rinde) iki hakkı vardır. Bu, müslüman olan komşudur. Bunun hem komşuluk hem de Müslümanlık hakkı vardır. Diğer bir komşunun, (üzerinde) üç hakkı vardır. Bu akraba olan komşudur. Bunun hem komşuluk hem Müslümanlık hem de akraba­lık hakkı vardır."

Aile efradından sonra en fazla yüzlerini gördüğümüz, çeşitli inanç ve yaşayış içerisinde bulunabilen komşularımızla iyi geçim, hak-hukuklarına dikkat etme hu­susunda bu kadar geniş ve güzel bakış açısını bize kazandıran başka ifade olabilir mi? Komşu, müşrik de olsa, ateist de olsa, ehli kitab da olsa benim üzerimde hak­kı vardır anlayışı... Bu anlayışa göre şekillenen komşuluk ilişkileri... Ve akabinde, uzak-yakın bütün komşularımızla oluşan güzel ve huzurlu hayat..

"Cebrail bana komşuya iyilik etmeyi tavsiye edip durdu. Neredeyse komşuyu komşuya varis kılacak zannettim" buyuran Efendimiz (sav), komşuya iyilik emrinin üzerinde oluşturduğu yoğunluk derecesinden, konunun ne kadar hassas ve öne­me haiz olduğunu belirtiyor.

Ibnu ebi Cemre, bu hadislerin manasıyla ilgili şu güzel izahat yapıyor "Kişi, şahsi gücüne göre çeşitli şekilde iyilikler yapmakla bu vasiyeti yerine getirmiş olur. Bu hususta durum, komşunun salih veya gayr-ı salih oluşuna göre değişir Hepsi­ne şamil olanı, komşu için hayırhah olmak, hayırlıyı tavsiye etmek, hidayeti için dua etmek, -söz ve fiille zarar vermenin vacib olduğu durum dışında- ona zarar vermeyi terketmektir. Salih kimseye mahsus olanlar söylenenlerin hepsidir. Salih olmayanlara mahsus olanlarda, onun irtikab ettiği kötülüğü yapmaktan kaçınmak, duruma göre imkan nisbetinde iyilikle mukabele etmek, emr-i bi’l-ma'ruf nehy-i anil-münkerde bulunmak; kafire va'z ve nasihat etmek, kusurlarını başkalarına karşı örtmek, rıfkla onlardan nehyetmek; bunları yerine getirirse ne ala, yerine ge­tirmezse, onu te’dip gayesiyle sebebini beyan ederek küsmek.."

Rivayete göre sevgili Efendimiz (sav), üç defa yemin ettikten sonra: "Yapaca­ğı fenalıklardan komşusu güven içinde olmayan kimse cennete giremez." buyur­du. Sözleriyle ve fiilleriyle komşularını rahatsız eden, onlara güven vermeyen, her an şer ve kötülüğü beklenen komşuların, hakkıyla iman etmiş olamayacaklar, "Al­lah a ve ahiret gününe iman eden kimse komşusuna iyilik etsin", "ikram etsin”, "ra­hatsız etmesin" diye dikkat çekilen bu hadislerde de komşuluk ilişkilerinin direk iman ve ahiretle bağlanması bu ilişkinin kesinlikle azımsanamayacak kadar önem­li olduğunun göstergesidir.

Sürekli karşılıklı ilişkiler sebebiyle bir komşu güven hususunda diğer insanlar­dan daha öncelikli gelir.

Bu prensip göz önünde bulundurulduğunda komşunun, komşusunu rahatsız edemeyeceği, ona zarar veremeyeceği, kendisi için arzu et­mediği davranışlar ona da yapamayacağı ortaya çıkar.

Komşusunun evine, malı­na, mülküne, bahçesine vs. hiçbir şekilde tecavüz edemeyeceği gibi, onun aile efratlarının ırz ve namusunu da koruyup gözetlemekle sorumludur. Hatta yakınına ev veya arsa satın alma, su alma, yol verme gibi meselelerde evvela komşusuna sorma, ona teklif etme, onun durumunu göz önünde bulundurarak hareket et­me zorunluluğu vardır. Eskiler : "Ev alacağına komşu al" vecizesiyle komşuların, ikamet edilen muhitin insanın mutluluğu veya bedbahtlığında ne kadar önemli ol­duğunu dile getirmişlerdir. Yangın, hastalık, hırsızlık vb. olağanüstü durumlarda seni ilk görecek, ilkyardımına koşacak olan, komşulardır. O halde onlarla öyle bir tanışıklık, güven ve ilişki boyutu oluşturulmalı ki, başa herhangi bir şey geldiğinde, "oh olsun, iyi oldu, zaten bunu haketmişti" denilmesin. Tabi bu tür ilişkilerin te­melinde kendimize isabet edecek maddi zarar ve ziyandan daha ziyade, Ahret­te uğrayacağımız kayıplar ve kötü son düşünülmeli ve Allah’ın hoşnutluğunu kazanamamanın endişesi taşınmalıdır. Zaten bu ruh taşındığında, Onun hadleri aşıl­madığında, hiç bir şey sorun olmayacaktır. Mesele, her daim bu ruhu taşıyabil­mek ve bu anlayış içerisinde bir ahlak oluşturabilmektir.

Komşular, her yönüyle iyi tanınmalı ve durumlarına göre hareket tarzı gelişti­rilmelidir. "Komşusu açken, tok yatan bizden değildir", "Ya Eba Zerri Çorba pişir­diğin zaman suyunu çoğalt ve komşularını unutma." diye buyuran Efendimiz (sav), onların sıkıntı ve ihtiyaçlarından haberdar olmanın ve kendi yediklerinden onlara da ikram etmenin iman gereği olduğunun altını çiziyor.

Komşularla iyi geçinmenin, gönülleri hoş tutmanın bir başka yolu da hediyeleşmedir. Herkesin kendi durumuna göre, elinde mevcut olanları azımsamadan "canım bunlardan da hediye mi olur?" demeden, ‘çam sakızı çoban armağanı' bir şeyler hazırlayıp götürmesi, aralarındaki kırgınlıkların gitmesine ve gönüllerin daha da yakınlaşmasına vesile olacaktır. Peygamberimiz (sav) bu hususu şöyle izah eder

"Birbirinize hediye veriniz. Çünkü hediye gönüllerdeki dargınlığı yok eder. Komşu hanımlar birbirleriyle hediyeleşmeyi küçümsemesin. Alıp verdikleri şey azı­cık bir koyun parçası bile olsa..".

Komşuya yapılacak iyilik ve ikramların neler olduğu ve komşu haklarının nele­ri ihtiva ettiği hususunda Efendimize (sav) nisbet edilen bazı rivayetlerde geniş şe­kilde belirtilmiştir. Buna göre şu durumlar iyilik ve komşu hakkı sayılmaktadır.

*Borç veya ödünç bir şey isteyince vermek,

*Yardım isteyince yardımına koşmak,

^Hastalanınca ziyaretine gitmek

*Maddi ve manevi sıkıntıya düşünce gözetip kollamak

*Mutlu günlerinde sevincine, kederli günlerinde üzüntüsüne ortak olmak

*ölünce kabre götürüp defnetmek,

*lzni olmadan evinin bitişiğine rüzgarını kesecek şekilde bina yapmamak  Kokusu komşusunun evine gidecek bir yemek yapınca, ona da bir miktar göndermek,

*Meyve, vs alınca komşusuna hediye etmek hediye etmeyecekse onu kom­şusuna göstermemeye çalışmak Çocuğunun da o meyveyi dışarıda yiyerek kom­şu çocuğuna göstermesine meydan vermemek, [1]

*Onunla hediyeleşmek, selamlaşmak, ona karşı güler yüzlü ve hoş sohbetli olmak. malına ve canına zarar vermemek için çaba sarfetmek.

                      Komşuda olup bitenleri ve gizli hallerini araştırmamak, ayıp ve kusurlarını ortaya çıkarmamak, bize karşı hatalı söz ve davranışlarda bulunmuşlarsa onları anlayışla karşılayıp bağışlamak ve sabretmek. (49/12)

 Görüldüğü gibi müslüman olmamız bize, canlı ve kuvvetli bir sosyal ilişkiyi mecbur kılıyor. Ama ne acıdır ki, bu tür ilişkilere her şeye rağmen en fazla biz

                       Müslümanlar dikkat etmemiz gerekirken, modem ve batı hayat anlayışının getirdiği ve usulca iliklerimize kadar sirayet ettiği ferdiyetçi hayat tarzına alışıp, kom­şulara ziyareti ve onlarla hemhal olmayı terkeden de biz olduk.

Elbette bunun istisnaları ve bu tür ziyaretleri hakkıyla yapanlar var ama, genel manada bakıldığın­da bu tür ziyaretleşmelerin yok denebilecek kadar azaldığı görülmektedir. Bıra­kalım az uzağımızda olan komşularımızı, aynı katta, karşılıklı dairelerde oturan komşular bile artık birbirini tanımaz, karşılaştıklarında selam vermez, kim olup olmadıklarını merak etmez oldular. Hele hele kendisi gibi düşünüp, kendisi gibi ya­şamıyorsa, birazda arada madde ve kariyer farkı varsa, o halde bilileri efendi, bi­lileri de hizmetçi olmalı ki farktan olsun. Aksi takdirde, binbir çileyle kazandıkları o muhteşem imajları gümbürtüye gidebilir(l)

Komşularımızla ve umumiyetle insanlarla olan bu tür soğuk ve sığ ilişkilerimiz­den kurtulmanın yollarını arayıp, müsbet adımlar atılması gerekiyor.

Havaya, su­ya olan ihtiyacımız kadar en yakınımızda oturan insanlarla bir araya gelmeye, dertleşmeye, muhabbetleşmeye, nasihatleşmeye ihtiyacımız var.

Müslüman ola­rak bizim onlara ihtiyacımız var, onların da bize ihtiyacı var. Hassaten maddi ve psikolojik çöküntülerin, intiharların, çaresizliklerin, ümitsizliklerin zirveye ulaştığı böyle karanlık bir çağda, çatlayan toprakların suya olan sızısı misali, adil ve Hak’lı bir dünya için bizim, insanlığa, insanlığında bize (Müslümanlara) ihtiyacı var. Belki de güzel bir geleceğe en fazla bizim ihtiyacımız var. Ne dersiniz, sizce de öyle değil mi?

Unutmamak gerekir ki, müslüman, imanıyla, sözünün eri olmasıyla, dürüstlüğüyle, paylaşmasıyla, anlayışıyla, kanaatiyle, sebat ve sabrıyla, eminliğiyle, kendine ve etrafındaki tüm insanlara güven ve huzur veren bir yaşantıya sahiptir.

"...yakın komşuya, uzak komşuya İYİLİK EDİN...” (4/36)

--------------------------------------------------------

[1]Komşusu hatalı bir iş yaptığında veya bir konuda komşusunun fikrini almak is­tediğinde, ona doğru tavsiyelerde bulunmak

 


* BENZER KONULAR

Temizlik Allah'ın Nimetlerindendir Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 07:25:53 ÖS]


İmanımızı Tertemiz Muhafaza Edelim Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 07:23:27 ÖS]


Neden İslami Hayat Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 07:11:11 ÖS]


Şeytan İnsanı Ateşe Davet Ediyor Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 07:01:16 ÖS]


Kireçlenme ve Korunma Yolları Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 06:54:52 ÖS]


Nasıl Bir Nesil Yetiştiriyoruz Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 06:52:13 ÖS]


Ali Nayer- Albümleri - Nette İlk Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 02:28:17 ÖS]


Erşan Ertekin - Yüce Allah'ım _ Güle Benzer - Nette İlk Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 01:58:19 ÖS]


Hasan Hüseyin - El-Melik - Nette İlk Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 01:40:29 ÖS]


Biz İşin Dedikodusundayız Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 11:19:49 ÖÖ]


İnanmak Nasıl Olur Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 11:14:13 ÖÖ]


Hakiki Dostun Mükâfatı Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 11:10:13 ÖÖ]


Mi’rac Hadisesi - Ahireti nebevî temaşa 7 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 11:01:46 ÖÖ]


Her Can Ölümü Tadacaktır Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 10:51:41 ÖÖ]


Cihâda Hazırlanmak Da Bir İbâdettir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 10:43:35 ÖÖ]


İlahi Dinle - Karma - Nette İlk Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:49:10 ÖS]


2025 - Karma İlahiler - Nette İlk Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 01:38:59 ÖS]


Modern Yalnızlık ve Camiler Gönderen: KOYLU
[Dün, 12:35:21 ÖS]


Gariplere Müjdeler Olsun Gönderen: KOYLU
[Dün, 12:32:08 ÖS]


Hanımlara En Çok Ne Yakışır Gönderen: KOYLU
[Dün, 12:28:36 ÖS]