* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Rasûlullah’a (S.A.V) Aşkla Bağlanmak  (Okunma sayısı 2414 defa)

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 7289
Rasûlullah’a (S.A.V) Aşkla Bağlanmak
« : Temmuz 26, 2024, 05:26:16 ÖS »


Rasûlullah’a (S.A.V) Aşkla Bağlanmak

Efendimiz (s.a.v) iman eden herkes için en büyük kıymeti haiz, en fazla sevgiye muhatap kimse olduğu gibi sorgulanmaz rehberliğiyle fert ve toplum hayatının eksenini teşkil eden yegane örnek şahsiyettir. Diğer rehberlikler, önderlikler, O’na (s.a.v) uyduğu nispette meşruiyet kazanır. Zira O, bizi yaratan ve rızıklandıran Allah Teala’nın elçisidir. Yerin semayla olan irtibatı O’nun yoluyla, örnekliğiyle sağlanmıştır. O’ndan (s.a.v) ayrılan, farklı yollara sapan kendine yazık eder ve ne türlü gerekçe getirirse getirsin âyet-i kerîmede haklarında ‘’ Onlar, iyi yaptıklarını sandıkları halde, dünya hayatında çabaları boşa giden kimselerdir.’’[1] buyrulan sınıfa dahil olur.

Bir diğer nokta da O’nunla (s.a.v) kuracağımız kalbi bağlantının, O’na (s.a.v) duyacağımız sevginin dini bir vecibe olduğu hakikatidir.

Nitekim bir hadîs-i şerîflerinde şöyle buyurmuşlardır:

‘’Sizden biriniz beni annesinden-babasından, çoluk-çocuğundan ve bütün insanlardan daha çok sevmedikçe iman etmiş olamaz.’’[2]


Her zaman ve zeminde Efendimiz’e (s.a.v) duyduğumuz sevgiyi dillendirmemiz güzeldir, müstehaptır. Ama bunun fiiliyata aksetmesi, somut bir yaşam tarzına bürünmesi ziyadesiyle önem ifade etmektedir. Şöyle ki her şeyin bir delili vardır, Efendimiz’e (s.a.v) duyulan sevginin delili de O’nun (s.a.v) haline bürünmek, yolunda her şeyi feda etmektir. İşte sahâbe-i kirâmın (r.anhum) hayatında bunu çok net müşahede ederiz.

Onlar, Efendimiz’i (s.a.v) sevmek ve sevginin bir tezahürü olarak O’na (s.a.v) ittiba etmek hususunda en güzel örneklikleri ortaya koymuşlardır. Bu noktada rivayet edilen hadiseleri okumak bize bu şuuru kazandırma noktasında önemlidir. Örnek olarak birkaç hadiseyi aktaralım. Rivayet edildiğine göre bir gün Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurdu;

“–Ebûbekir’in malından istifâde ettiğim kadar başka hiçbir kimsenin malından faydalanmadım…” Hazret-i Ebûbekir (r.anh) ise bu iltifatkâr sözlere karşı gözyaşları içinde şöyle cevap verdi:

“–Ben ve malım, yalnızca Sen’in için değil miyiz yâ Rasûlâllah?!.”[3]

Efendimiz (s.a.v), bir gün Sevbân’ı (r.anh) çok mahzun ve solgun gördü. Hüznünün sebebini sordu. Hazret-i Sevbân dedi ki:

“–Yâ Rasûlâllah! Öyle bir lezzet içindeyim ki, eve gidiyorum, hasret içinde kalıyorum. Bu lezzeti kaybedeceğim diye korkuyorum. Siz âhirette peygamberlerle beraber olacaksınız. Ben ise kim bilir nereye savrulup kalacağım!”[4]

Tabi Efendimiz (s.a.v) Hz. Sevbân’ın bu hüznünü, onu seven yüreklere su serpen şu ifadesiyle gidermiş:

‘’ Kişi sevdiğiyle beraberdir.’’[5]

O halde bu sevgi noktasında kalbimizi bir yoklayalım. Gerçekten seviyor muyuz? Yoksa seviyormuş gibi mi yapıyoruz? Bunu tespit etmenin yolu şu soruya cevap vermekten geçiyor: İki iş arasında seçim yapmak zorunda kaldığımızda ölçü olarak sünneti mi esas alıyoruz yoksa dünyevi menfaatleri mi? Bunun muhasebesini herkes kendi nefsinde yapmak zorundadır. Zira kişiyi en iyi kendi bilir.

Tabi sahabe-i kirâmın (r.anhum) Efendimiz’e (s.a.v) olan sevgisi ve bağlılığı modern hurafelerle zihni ve kalbi kirlenmiş müslümanlara garip gelmektedir. Ne var ki bu hakikati değiştirmez. Geliniz şu müthiş sevgi örneğini beraber okuyalım. Abdullah bin Zeyd (r.anh), Efendimiz’in (s.a.v) vefat haberini alınca şöyle dedi:

“Yâ Rabbî!

Artık benim gözlerimi âmâ kıl!

Ben, her şeyden çok sevdiğim Peygamberim’den sonra artık dünyada bir şey görmeyeyim!..”

Duâsı kabul oldu, gözleri âmâ oldu. Kendisini tesellî etmek için gelenlere de şöyle dedi:

“Ben o gözleri Rasûlullâh’a bakmak için istiyordum. O’nun vefâtından sonra dünyanın en güzel ceylânlarının gözüne sahip olsam ne çıkar!”[6]

Rabbimiz’den niyazımız bizi bu sevgiyi anlayıp idrak edebilmeye, yaşamımızda somutlaştırabilmeye, İslam’ı yeryüzüne tekrar hakim kılmaya muvaffak kılmasıdır.

Salat ve selamın en güzeli ve ekmeli Efendimiz’in âl ve ashâbının üzerine olsun.

-------------------------------------------------

[1] Kehf Sûresi, 104/18.

[2] Buhari, Sahih, İman, 2/8.

[3] İbn-i Mâce, Fezâilü Ashâbi’n-Nebî, 11.

[4] Vâhidî, Esbâbu Nüzûli’l-Kur’ân, s. 170

[5] Buhârî, Edeb, 96.

[6] İbn-i Sa‘d, 2/313.

Hamza Korkmaz.

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Mustafa Yıldızdoğan - Sevmeyen Bilmez - İLK FANİDUNYA NET'TE Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:38:48 ÖS]


Mustafa Yıldızdoğan - Derdindeyim Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:26:02 ÖS]


Uğur Işılak - Aklıma Düşünce Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:15:54 ÖS]


Muhtaçlığımızı Bilerek Dua Edelim Gönderen: melek
[Dün, 03:07:05 ÖS]


Cömert misiniz Gönderen: melek
[Dün, 03:00:14 ÖS]


Dünya Ahiretin Tarlasıdır Gönderen: melek
[Dün, 02:57:01 ÖS]


Dünya Tarlasına Hayır Tohumları Ekelim Gönderen: melek
[Dün, 02:51:19 ÖS]


Kur’an Ahlakı Kalbe Şifadır Gönderen: melek
[Dün, 02:44:19 ÖS]


Allah'tan Uzak Olmak Mutsuzluktur Gönderen: melek
[Dün, 02:35:58 ÖS]


Ahirette Bir Oturum Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:21:42 ÖÖ]


Ya Çıkarsa Deyip Köşeyi Dönmek İsteyen Talihsizler Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:05:08 ÖÖ]


Suriye Olaylarının Perde Arkasında Neler Var 11 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:57:04 ÖÖ]


Sapmayalım – Saptırmayalım Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:45:14 ÖÖ]


Çocuk ve Zaman Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:36:48 ÖÖ]


Yalan Söyleyen Çirkin ve Zelîl Olsun Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:30:34 ÖÖ]


Ömür Takvimimizden Bir Yaprak Daha Düştü Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:20:25 ÖÖ]


Maher Zain + Karma - İLK FANİDUNYA NET'TE Gönderen: fanidunya NET
[Aralık 25, 2024, 09:12:05 ÖS]


Büyü ve Sihir Gönderen: webtasarim
[Aralık 25, 2024, 12:27:49 ÖS]


Fal Açmak Gönderen: webtasarim
[Aralık 25, 2024, 12:19:45 ÖS]


Mutluluk Kırk Ayette Saklı Gönderen: webtasarim
[Aralık 25, 2024, 12:11:38 ÖS]