* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: KADIN İLMİHALİ 2 CİLT  (Okunma sayısı 1099 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı gurbetciyim

  • Global Moderator
  • *****
  • İleti: 2330
KADIN İLMİHALİ 2 CİLT
« : Haziran 28, 2017, 01:53:36 ÖS »
Hanımların Namazı Cemaatle Kılması: 8

a) Hanımların, Hanım İmam Arkasında Namaz Kılması: 8

Hanımlar Arasında İmamlığa En Fazla Kim Hak Sahibidir?. 8

Hanımlara İmamlık Yapan Hanımın Namaz Esnasındaki Yeri: 8

Hanımlar İçin En Hayırlı Saf: 8

Hanımlara Namaz Kıldıran Hanım, Namazdaki Kıraatini Cehrî/Sesli Yapabilir Mi?. 8

II. Hanımların Erkeklerin Arkasında Namaz Kılması: 8

Hatırlatmalar: 9

Bir Çocuğun İmamlığında Namaz Kıunabilir Mi?. 9

Cemaatle Namazın Bazı Hükümleri 10

1. Safları Düzeltmek Ve Boşlukları Doldurmak: 10

2. Cemaatle Namazda, İmamın İlk Tekbir Alışına Yetişmek İçin Özen Göstermek: 10

3. İmama, Hareketlerinde Tâbi Olmak Vacip; İmamla Yarışmak Haramdır: 10

4.  İmamdan Çok Geri Kalmak Caiz Değildir: 10

5.  İmamla, İmama Uyanın Farklı Mezhepte Olması: 10

6.  Hanımlar Safının Arkasında Yalnız Olarak Namaza Durulması: 10

7. İmam Namazda Yanıldığı Zaman: 10

8.  İmam Selâm Verdikten Sonra, Bir Rekât Veya Daha Fazla Namaz Kılmış Olan Kimse  İmamın Sehiv Secdesi Yapması Durumunda Ne Yapmalıdır?. 11

9.  Mazereti Nedeniyle Namazı Oturarak Kıldıran İmama Uymak: 11

10. Farz Namaz Kılanın, Nafile Namaz Kılana; Nafile Namaz Kılanın, Farz Namaz Kılana Uyması: 11

11. Farz Namaz Kılanın, Farklı Bir Farz Namaz Kılana Uyması: 11

12. Nafile Namaz Kılana Uyarak, Nafile Namaz Kılmak: 12

13.  Hanımların, Kıraat Veya Tekbirle Birbirlerini Şaşırtmamaları: 12

14.  Namaza Sonradan Yetişenin Durumu: 12

a) Cemaat Faziletine Erişmek İçin, İmama Hangi Halde Olursa Olsun Tabi Olmak: 12

b) Cemaat Hükmüne Erişmek: 12

c) İmamla Birlikte Bir Rekâta Yetişmek: 12

15. Direkler Arasında Saf Olmanın Mekruhluğu: 12

Hanımların Mescitlere Gitmeleri ve Bazı Hükümleri: 12

Hanımların Mescide Gitmek İçin, Eşlerinden İzin Almaları, Eşlerinin De Onları Engellememeleri: 13

Hanımların Mescide Giderken Dikkat Etmeleri Gereken Hususlar: 13

1.  Fitneye Neden Olabilecek Koku ve Süslenmelerden Sakınmak: 13

2.  Evden Dua Okuyarak Çıkmak: 13

3.  Mescide Giderken Koşmamak, Vakarlı Yürümek: 13

4.  Mescide Girerken Ve Çıkarken Dua Okumak: 13

5. Tahiyyat-Ül Mescit Namazı Kılmak: 14

6.  Kamet Getirildiği Zaman Nafile Namaz Kılmamak: 14

7. Namaz Biter Bitmez, Hanımların Hemen Mescitten Çıkmaları: 14

8. Mescide Gelirken, Pişmemiş Soğan Veya Sarmısak Yemekten Sakınmak: 14

9.  Mescide Tükürmekten Sakınmak: 14

10.  Mescitte Yitik Aramaktan Ve Alışverişten Sakınmak: 14

11. Mescitte Yüksek Ses Çıkarmamak: 15

12. Fitne Çıkmayacağından Emin Olunduğu Takdirde, Kirletmeden Hanımların Mescitte Yemesi, İçmesi Ve Uyuması: 15

Hanımların Namazlarını Evlerinde Kılmaları, Mescitte Kılmalarından Evlâdır: 15

Seferî Hanımların Namazı: 16

Seferîlik Nereden İtibaren Başlar?. 16

Namazların Seferi Olarak Kılınabileceği 'Yolculuk Mesafesi': 16

Seferîlik Süresi: 16

Namazları, Seferî Kılmak İçin Niyet Şart Değildir: 16

Mukim/Yerleşik Kişinin, Seferî Olan İmama Uyması: 17

Seferî Olanın, Mukim İmama Uyması: 17

Hatırlatma: 17

Seferi İken, Nafile Namazlar Kılınır Mı?. 17

Namazları Cemederek/Birlikte Kılmak. 17

1. Yolculukta/Seferî İken: 17

2. İhtiyaç Durumunda: 18

Hatırlatma: 18

Hanımların Cuma Namazı Kılması 18

Hanımların Cuma Namazına Katılmaları Farz Değildir: 18

Hanımların Cuma Namazına Katılmaları Caizdir Ve Öğle Namazı Yerine Geçer: 18

Cuma Namazına Katılmak İsteyen Hanımların Yapması Gerekenler: 18

1. Gusül Abdestî Almak: 18

Hatırlatmalar: 19

2.  Mescide Giderken Dikkat Edilmesi Gereken Âdaba Riayet Etmek: 19

3. Mescide Erken Gitmek: 19

Hutbeden Önce Mescitte Hanımların Yapması Gerekenler: 19

1.  Tahiyyat-ül-Mescit Namazı: 19

2.  Hanımların Da, Erkeklerin De, Cuma Namazından Önce Mescitte Halka Yapmaları  Caiz Değildir: 19

3.  Hutbe İçin Ezan Okunduğu Sırada Nafile Namaz Kılınmaz: 19

İmam Hutbe Okurken Hanımların Yapması Gerekenler: 19

Cuma Namazının Hükümleri 20

Cuma Namazının Farzı İki Rekâttır: 20

Cuma Namazına Yetişmek: 20

Mescit Aşırı Kalabalık Olduğu Zaman: 21

Namaz Bittiğinde Hanımlar Ne Yapmalıdır?. 21

Cuma'dan Sonra Nafile Namaz Kılmak: 21

Hatırlatma: 21

Cuma Günü Yapılması Müstehap Olan Şeyler: 21

1. Peygamberimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem)'e Çokça Salât ve Selam Getirmek: 21

2. Kehf Sûresini Okumak: 22

3. Duayı Çokça Yapmak ve Duaların Kabul Vaktini Arzulamak: 22

Hanımların Bayram Namazlarına Katılması: 22

Bayram Namazının Vakti: 22

Hatırlatma: 22

Bayram Namazlarında Ezan ve Kamet Okunmaz: 23

Hatırlatma: 23

Bayram Namazının Kılınışı: 23

Bayram Günü Yapılması Müstehap Olan Şeyler: 23

1.  Gusül Abdesti Almak: 23

2.  Ramazan Bayramı Namazına Çıkmadan Önce Bîr-Şeyler Yemek: 23

3. Kurban Bayramı Günü, Yemeği Namazdan Sonraya Ertelemek: 23

III. CENAZELER.. 24

1.  Kelîme-i Şahadeti Telkin Etmelidir: 24

2. Kıbleye Çevirmelidir: 24

Son Anlarını Yaşayan Kişinin Kıbleye Nasıl Çevrileceği: 24

Son Anlarını Yaşayan Kişi Vefat Ettiğinde, Çevresinde Bulunanların Yapması Gerekenler: 25

1. Gözlerini Kapatmak: 25

2. Dua Etmek: 25

3.  Bütün Vücudunu Bir Elbiseyle Örtmek: 25

4.  Cenazenin Hazırlanmasında ve Defninde Acele Etmek: 25

5. Vefat Edenin Borcunu Ödemede Acele Etmek: 25

6. Cenazede Bulunanların Yapmaları Caiz Olan Şeyler: 25

1.  Cenazenin Yüzünü Açmak ve Öpmek: 25

2.  Çığlık, Feryat, Kabullenememek Ve Bunlara Benzer Davranışlar Olmaksızın, Vefat Edene Ağlamak: 25

Hatırlatmalar: 26

Ölünün Akrabalarından Hanımlara ve Diğerlerine Haram Olan Davranışlar: 27

1. Ağıt Yakmak: 27

2-3. Ölünün Ardından Dövünmek ve Yaka Yırtmak: 27

4-5. Saçı Kazımak veya Saçı Dağınık Yapmak: 27

Vefat Eden Kadının Yıkanması: 27

Vefat Eden Bir Hanımın Yıkanması Ve Onu Yıkayacak Hanımların Vasfı: 27

Bu Hadisin Metni Ve Hadisten Çıkarılan Hükümler Şunlardır; 27

Hatırlatma: 28

Ölüyü, Kimin Yıkaması Daha Evladır?. 28

Erkek, Vefat Eden Hanımını Yıkayabilir: 29

Baba, Vefat Eden Kızını Yıkayabilir Mi?. 29

Kadın, Vefat Eden Kocasını Yıkayabilir: 30

Vefat Eden Erkek Çocuğu Hanımların Yıkaması Caizdir: 30

Bir Kadının, Sadece Erkeklerin Bulunduğu Veya Bir Erkeğin, Sadece Kadınların Bulunduğu Yerde Vefat Etmesi Hâli: 30

Ölü Yıkayanın, Gusül Abdesti Alması Gerekir Mi?. 30

Düşük Yapılan Çocuk Yıkanır Mı?. 30

Savaşta Şehit Olan Yıkanmaz: 31

Vefat Eden Kadının Kefenlenmesi: 31

Hatırlatmalar: 31

Kadınların Cenaze Arkasında Gitmeleri: 32

Kadınlar Cenaze Taşımazlar: 32

Cenaze Namazı 32

Cenaze Namazının Hükmü: 32

Hanımların Cenaze Namazı Kılmaları Caizdir: 32

Cenaze Namazı Nerede Kılınır?. 32

Bir Kadının Cenaze Namazını Kıldırırken İmamın Duracağı Yer: 33

Birden Fazla Kadın Ve Erkek Cenazeler Bulunduğunda: 33

Cenaze Namazının Kılınışı: 33

İlk Tekbirde Olduğu Gibi, Diğer Tekbirlerde De Eller Kaldırılır Mı?. 34

Cenaze Namazı Dualarına Bir Örnek: 34

Cenaze Namazının İlk Tekbirlerine Yetişilemediğinde: 34

Hatırlatmalar: 35

1. Buluğ Çağına Erişmemiş Küçük Çocuğun Cenaze Namazı Kılınır. 35

2. İntihar Edenin Cenaze Namazı Kılınır Mı?. 35

Savaşta Şehit Olanlara Cenaze Namazı Kılınması: 35

4. Gıyabî Cenaze Namazı: 35

5. Kerahet Vakitlerinde Cenaze Namazı Kılınması: 35

Zaruret Olmadığı Sürece, Cenazenin Aşağıda Belirtilen Vakitlerde Defnedilmesi Mekruhtur: 36

Kabrin Şekli: 36

Kadın Cenazeyi Kabre Kim Koyar?. 37

Kadın Cenazesinin Kabre Konuşu: 37

Hatırlatmalar: 38

Taziye. 38

Hanımların Kabir Ziyareti 39

Hatırlatmalar: 39

Ölümünden Sonra Bir Kadına Neler Fayda Verir?. 39

Okunan Kuranın Sevabının, Ölüye Hediye Edilmesinin Hükmü Nedir?. 40

Kadının, Ölü İçin Yas Tutması/İhdâd: 40

Hatırlatma: 41

Yas Tutan Kadının Yapmasında Bîr Sakınca Bulunmayan Durumlar: 41

Kocası Vefat Eden Kadının İddeti: 42

Kocası Vefat Eden Kadın İddetini Nerede Bekler?. 42

Kocası Vefat Eden Hâmile Kadının İddet Süresi: 42

IV ZEKAT VE SADAKALAR 42

Zekât Vermeyenin Korkunç Durumu: 42

Zekata Tabı Mallar 43

A. Nakit Değerlerin Zekâtı -Altın Ve Gümüş: 43

Altının Nisap Miktarı: 43

Gümüşün Nisap Miktarı: 43

Altın Ve Gümüşte Bu İki Şart Gerçekleştiğinde, Verilecek Zekâtın Oranı: 43

Kâğıt Paralarda/Banko Ti Arda Zekât: 43

Aylık veya Haftalık Maaş ve Ücretlerde Zekat: 43

Altın ve Gümüş Takıların Zekâtı: 44

Hatırlatmalar: 44

Kadının Mehrinin Zekâtı: 45

B. Ziraat Ürünlerinin Zekatı 45

Zekât Verilmesi Gereken Ürünler: 45

Ziraat Ürünlerinde Nisap Miktarı: 45

Zekât Miktarı: 45

C. Hayvanların Zekâtı 45

a) Develerin Zekâtı: 46

b) Sığırların Zekâtı: 46

c) Koyunların Zekâtı: 46

Hayvanların Ortaklık Malı Olması Durumunda: 46

Ortakların Zekât Vermemek Veya Miktarını Düşürmek İçin Hile Yapmaları Caiz Değildir: 46

D) Ticaret Mallarının Zekâtı: 46

Hatırlatmalar: 47

E) Rikâz/Definelerin Zekâtı: 47

Hatırlatmalar: 47

Zekâtın Hak Sahipleri 47

1. Fakirler: 47

2. Miskinler: 47

3. Zekât İşinde Çalışanlar: 47

4. Müellefe-İ Kulûb/Kalpleri İslam'a Isındırılacak Olanlar: 48

5.  Rikâb/Köleler (^Boyunduruk Altında Bulunanlar): 48

6.  Borçlular: 48

7.  Fî Sebîlillâh/Allah Yolunda: 48

8.  İbnü's-Sebîl/Yolcular: 48

Fıtır Sadakası 49

Fıtır Sadakasının Hikmeti: 49

Fıtır Sadakası Kimlere Vaciptir?. 49

Hatırlatmalar: 49

Fıtır Sadakasının Verilme Zamanı: 50

Fıtır Sadakası Kimlere Verilir?. 50

Nafile  Sadakalar 50

Kadın Kendi Malından, Kocasının İzni Olmaksızın Sadaka Verebilir: 50

Hanımların Alış-Verişiyle İlgili Önemli Bir Konu: 51

V. ORUÇ.. 51

Orucun Tanımı ve Önemi: 51

Orucun Çeşitleri: 51

1. Farz Oruçlar: 51

A) Ramazan Orucu: 51

Ramazan Orucu Ne Zaman Başlar?. 52

Hatırlatmalar: 52

Kadınların Ramazan Orucunu Tutmadığı Durumlar: 52

A. Kadınların Oruç Tutmasının Da, Tutmamasının Da Caiz Olduğu Durumlar: 52

Yolculukta Oruç Tutmak Mı, Tutmamak Mı, Daha Faziletlidir?. 53

Hatırlatmalar: 53

B. Kadınların Oruç Tutmayıp, Kaza Etmelerinin 'Vacip' Olduğu Durumlar: 54

Hatırlatmalar: 54

C. Kadınların Oruç Tutmak Zorunda Olduğu Durumlar: 54

Kadınların Oruç Tutmalarının Sıhhat Şartları: 54

Nafile Oruçlarda, Niyetin Geceden Yapılması Şart Mıdır?. 54

Oruç Adabı 55

Hatırlatma: 55

Ramazanda Mubah Olan Davranışlar: 55

Hatırlatmalar: 56

Hatırlatma: 56

Hatırlatma: 57

Orucu Bozan Şeyler: 57

a) Orucu Bozan Ve Yalnızca Kaza Gerektiren Durumlar: 57

Hatırlatmalar: 57

B) Orucu Bozan, Kaza Ve Kefaret Gerektiren Durumlar: 57

Cinsel İlişki: 58

Hatırlatmalar: 58

Ramazan Orucunun Kazasının Geciktirilmesi Caizdir: 58

Kaza Oruçlarının Peş-Peşe Tutulması Vacip Değildir. 59

2. Nafile Oruçlar: 59

Hatırlatma: 59

Hatırlatma: 59

Özet: 60

Bir Kadın, Kocasının Yanında Onun İzni Olmadan Nafile Oruç Tutamaz: 60

Oruç Tutmanın Yasaklandığı Günler: 60

Hatırlatma: 61

İftar Ve Sahur Etmeksizin Peş Peşe Oruç Tutmak -Visal Orucu: 61

Kadınların İtikafı: 61

Hatırlatmalar: 61

VI. HAC VE UMRE. 63

Haccın Faziletleri 63

Kadınlara, Haccın Farz Olmasının Şartları: 63

Kadın Haccetmek İçin Kocasından İzin Alması Gerekir Mi?. 64

Kadının Başkası Yerine Haccetmesi: 64

Hatırlatma: 64

Hac İbadetinizi Benden Öğrenin' Buyuran, Rasulullah (Sallallâhu Aleyhi Ve Sellem) Gibi Nasıl Haccedilir?. 64

Hac Yolculuğu Öncesi Yapılması Gerekenler: 65

İhram: 65

Mekke'ye Giriş ve Tavaf: 65

Merve ile Safa Arasında Sa'y Etmek: 65

İhram'dan Çıkmak: 66

Terviyc Günü: 66

Ar efe Günü: 66

Müzdelife'ye Hareket Ve Orada Gecelemek: 66

Kurban Bayramı Günü: 66

Mekke'ye Dönüş ve Ziyaret Tavafı 67

Mina'ya Dönüş: 67

Teşrik Günleri: 67

Zilhicce Ayının 11 Ve 12'sinde, Küçük, Orta Ve Büyük Şeytanların Taşlanması: 67

Teşrik Günlerinin Son Günü -13 Zilhicce- Taşlama: 67

Yolculuğa Çıkmadan Önce Veda Tavafı 67

Haccın Rükûnları: 67

Birinci Rükün: "İhram". 67

İhram İçin Niyetin Mikât Sınırında Yapılması Vaciptir: 68

Mikât Sınırları / İhrama Girme Yerleri: 68

İhram Türleri: 68

Hatırlatma: 68

Hatırlatmalar: 68

İhramın Sünnetleri ve Hanımlar Açısından Adabı: 69

1.  Hayızlı Veya Loğusa Olunsa Dahi, İhrama Girerken Gusül Abdesti Alınması: 69

2.  İhrama Girmeden Önce Hanımların Koku Sürünmesi: 69

3.  İhrama Girmeden Önce Temizlenmek: 69

4. İhrama Giren Hanımlar Diledikleri Elbiseyi Giyebilirler, Ancak Peçe Ve Eldiven Takamazlar: 69

Hatırlatmalar: 70

5.  İhrama Niyeti, Farz Veya Nafile Namazın Hemen Sonrasında Yapmak: 70

6.  Fitneden Emin Olunduğu Takdirde, İhrama Giren Hanımlar, Telbiye Getirirken Seslerini Yanındakileri-Nin İşiteceği Şekilde Yükseltirler: 70

Telbiye Lafızları: 70

7. İhrama Girmeden Önce Önce, Hamd, Teşbih Ve Tekbir Getirmek: 70

8. İhrama Niyet Ederken Kıbleye Dönmek: 71

İhramlı Hanımların Sakınması Gereken Durumlar: 71

I. Haccın Bozulmasına Neden Olan Durum, 'Cinsel İlişkide Bulunmaktır': 71

Hatırlatmalar: 71

II. Haccı Bozmayan Sakıncalı Durumlar: 71

Hatırlatma: 72

İhramlı İken Yapılmasında Bir Sakıncası Olmayan Durumlar: 72

Mekke'ye Giriş: 74

Harem Sınırları içerisinde Sakınılması Gereken Durumlar: 74

İfâda/Ziyaret Tavafını Yapmadan Önce Hayız olan Hanımların Durumu: 75

Veda Tavafı: 75

Hatırlatma: 75

Tavafın Şartları: 75

Tavafın Sünnetleri: 76

Hatırlatmalar: 76

Üçüncü Rükün: "Safa ile Mcrvc Tepeleri Arasında Sa'yetmek". 77

Sa'y'm Sünnetler: 77

Hatırlatma: 77

Hayızlı Hanımlar Safa İle Merve Arasında Sa'yedebiirler Mi?. 77

Dördüncü Rükün: "Arafatta Vakfe Yapmak". 77

Haccın Vacipleri: 78

Hatırlatma: 78

Hatırlatmalar: 79

Müstehap Ve Vacip Olarak Kurban İki Kısma Ayrılır: 79

Erkek, Hanımının Yerine Kurban Kesebilir. 80

Kurban Etleri, Harem'in Dışına Nakledilebilir mi?. 80

Kurban Kesenin, Kurbanından Yemesi: 80

Vacip Kurbanı Kesecek Paraya Sahip Olunamadığında; 80

Hac Günlerinde Tutulması Gereken Üç Günlük Oruç, Hangi Günlerde Tutulmalıdır?. 81

Umre. 81

Umrenin Sözlük Anlamı: 81

Umrenin Terim Anlamı: 81

Umrenin Hükmü: 81

Umrenin Rükûnları: 81

Umrenin Vacipleri: 81

Umrenin Fazileti: 82

Umrenin Vakti: 82

Safa İle Merue Arasında Sa'y Edinceye Kadar, Umre Yapanlara 'Cinsel İlişki' Helal Olmaz. 82

Birden Fazla Umre Yapmak Caiz İnidir?. 82

Medine-i Münevvere'yî Ziyaret: 82

Mescid-i Nebevî'nin ve Orada Namaz Kılmanın Fazileti: 82

Mescid-i Nebevi ve Kabr-i Saadeti Ziyaret Adabı: 83

Bakî Mezarlığını ve Uhud Dağını Ziyaret Etmek: 83

Diğer Ziyaret Yerleri: 84

Çok Önemli Hatırlatmalar: 84

Hanımların Namazı Cemaatle Kılması:
 
Hanımların namazı cemaatle kılması vacip değildir. Bu ko­nuda âlimler icmâ etmiştir. Ancak hanımların cemaate katılması caizdir ve bu hususta hiçbir ihtilaf söz konusu değildir.

Hanımların cemaatle namaz kılması iki şekilde olabilir;

a) Hanımların, Hanım İmam Arkasında Namaz Kılması:
 
Hanımların, kendilerine imamlık yapacak bir hanımın arka­sında cemaat olarak namaz kılmaları üç nedenle caizdir. Bunlar;

I. Cemaatle namaz kılmanın faziletini bildiren hadisler 'ge­nel lafızlarla' nakledilmiştir. Örneğin, Peygamberimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem); 'cemaatle kılınan namaz, yalnız kılınan namaz­dan yirmi yedi derece daha faziletlidir [1] buyurmuştur.

II. Hanımların, hanımlara namaz kıldırmasını yasaklayan hiçbir nas bulunmamaktadır.

III. Ummü Seleme, Âişe radiyallahu anhumâ gibi bazı sa­habe hanımların uygulamaları, hanımların hanımlara imamlık yapabileceğini göstermektedir.

Rîta el-Hanefiyye; 'Âişe (radiyallahu anhâj'rtın kendilerine aralarında durarak farz namaz kıldırdığını' rivayet etmiştir.[2]

Ammâr ed-Dühenî, kabilesi arasında 'Huceyra' denilen bir hanımdan naklediyor; Vmmü Seleme (radiyallahu anhâ) ha­nımlara namazda aralarında durarak, imamlık yapmıştır.[3]

Sahabe hanımların bu uygulamalarıyla birlikte, hanımların hanımlara imamlık yapmasının meşruluğuna muhalif her hangi-bir görüşün de bulunmayışı, bunun caiz olduğuna delildir. Ayrıca âlimlerden, bunun mubah olduğuna dair birçok delil nakledil­miştir. -En doğrusunu Allah bilir-

Hanımlar Arasında İmamlığa En Fazla Kim Hak Sahibidir?
 
Hanımlar arasında Allah'ın kitabını en iyi okuyan, hanımla­ra imamlık yapmaya en fazla hak sahibi olandır. Kıraatte bütün hanımlar eşit seviyede ise, hadis bilgisine en fazla sahip olan ha­nım imamlığa hak sahibi olur.

Eğer hanımlar, namazı, bir hanımın evinde kılacaklarsa, o evin sahibi imamlık hakkına sahiptir. Bir başka hanım, ancak ev sahibi hanımın izniyle imamlık yapabilir.

Ebû Mesûd el-Ensârî radiyallahu anh anlatıyor; Rasulullah (sallailâhu aleyhi ve sellem); 'Cemaate, Allah'ın kitabını en iyi bi­lenler imam olur. Eğer kıraatte aynı seviyedelerse, sünneti en iyi bilenleri; sünnet bilgisinde eşitseler, hicret itibarîyle en kıdemlile­ri; hicrette de eşitseler, İslâm'ı kabulde en kıdemlileri imam olur. Hiç kimse, başkasının idaresindeki bir yerde, ona imam olmasın! Hiç kimse, başkasının evinde onun izni olmaksızın yaygısının üzerine oturmasın! [4]

Hanımlara İmamlık Yapan Hanımın Namaz Esnasındaki Yeri:
 
İmamlık yapan hanım, hanımların arasında durarak onlara namaz kıldırır; öne çıkmaz. Aişe ve Ümmü Seleme radiyallahu anhumâ'ların yaptıkları gibi. Selef âlimlerin birçoğunun görüşü bu yöndedir.

Hanımlar İçin En Hayırlı Saf:
 
Erkeklerden ayrı ve uzakta kıian hanımlar, kendi aralarında cemaat oldukîarı zaman, en hayırlı saf ilk saftır. Daha sonra da diğer saflardır. Çünkü Rasulullah (sallallâhu aleyhi ve seilem) 'Al­lah ve melekler ilk saftakilere sahvât getirirler/hayırla anarlar [5] buyurmuştur.

Ancak erkeklerin arkasında cemaate katılmışlarsa, hanımlar için en arka saf en hayırlısı, en ön saf İse, sevabı en az olanıdır. Yeri geldiğinde bu konu izah edilecektir.

Hanımlara Namaz Kıldıran Hanım, Namaz­daki Kıraatini Cehrî/Sesli Yapabilir Mi?
 
Yabancı erkeklerin bulunmadığı bir ortamda veya orada bu­lunan erkeklerin mahremi ise, kıraatini sesli yapabilir.[6]

II. Hanımların Erkeklerin Arkasında Namaz Kılması:
 
Hanımların, erkeklerin arkasında cemaate tâbi olarak na­maz kılması caizdir. Enes radiyallahu anh anlatıyor; 'bizim evde, Peygamber (sallallâhu aleyhi ve sellemj'in arkasında ben ve bir yetim namaz kıldık. Annem Ümmü Süleym de bizim arkamızda namaza durmuştu.[7]

Ümmü Seleme (radiyallahu anhâ) anlatıyor; 'Rasululhh (sallallâhu aleyhi ve sellem) namazı bitirip selam verdiğinde, hanımlar kalkıp giderdi; fakat kendisi kalkmadan önce birazcık beklerdi.[8]

Bu iki hadisten ve bu konudaki diğer rivayetlerden, şu iki sonuç elde edilmektedir;

1. Hanımların, erkeklerin safları arkasında cemaate katılma­ları caizdir.

2. Bir hanım yalnız olarak, en arka safta erkeklerin arkasında durup, imama uyabilir. Mahremi olan erkekle birlikte yalnız ola­rak namaz kılan hanım, mahreminin arkasında durarak namaz kılar.

Erkeklerle aynı safta veya erkeklerin önünde namaza duran hanımların -sahih görüşe göre- namazı bozulur. Ancak, zaruret durumunda veya farkında olmaması halinde namazı bozulmaz. -En doğrusunu Allah bilir-,

Şafiî, Mâliki ve Hanbelî mezheplerine göre kadın­ların erkeklerle aynı safta veya erkeğin önünde durması nedeniyle namaz bozulmaz. Ancak kasıtlı olarak böyle yapanlar günahkâr olur.

Hanefî mezhebine göre, yabancı kadın ve erkeğin namazda yan yana durmaları halinde, bu süre, kıyam veya rükün gibi bir rükün miktarı olması durumunda na­maz bozulur. Bir rükün miktarından a2 olan sürede bozul­maz. Bu konuda dokuz şart zikredilmiştir. [9]

Hatırlatmalar:
 
1. Bir adamın hanımıyla veya mahremlerinden bir kadınla namaz kılması caizdir. Bu konuda hiçbir farklı görüş yoktur. Çün­kü namaz dışında da bu hanımlarla yalnız kalması caizdir.

2. Bir adamın, yabancı bir kadına yalnız bir ortamda namaz kıldırması caiz değildir. Çünkü Peygamberimiz fsallallâhu aleyhi ve sellem) 'hiçbir adam, asla (yabancı) bir kadınla yalnız kalma­sın. Çünkü üçüncüleri şeytan olur [10] buyurmuştur.

3. Bir adamın, hanımlar cemaatine imamlık yapması caizdir. Çünkü hanımların toplu halde bulunmaları, halvet/yalnızlık hali­ni önler. Ayrıca bunu yasaklayan hiçbir rivayet de bulunmamak­tadır. Bazı selefi sâlih âlimlerin hanımlara imamlık yaptığı rivayet edilmiştir. Fakat bu durum, fitneden emin olunan ortamlarda geçerlidir. Fitne olması durumunda caiz değildir. Çünkü Allah, fesat çıkarılmasından hoşlanmaz.

4. Hanımlar, erkekler safının arkasında namaz kıldıkları za­man, 'hanımlar için en kötü olan saf, en ön saftır.[11]

İlk safın hanımlar için en kötü saf olarak tasvir edil­mesi, hanımlar için en az sevaplı safın en Ön saf olması nedeniyledir. [12]

5. Erkekleri görebilecek bir durumda, erkeklerin arkasında namaz kılan hanımlar, erkeklerin avret mahallini görmemeleri için, erkekler secdeden kalkıp doğrulduktan sonra başlarını kal­dırırlar.

Sehl bin Sa'd radiyallahu anh anlatıyor; 'Peygamber (sallal-lâhu aleyhi ve sellem)'le namaz kılarken, bazı adamlar, çocuklar gibi, elbiselerini boyunlarına bağlayarak namaz kılıyorlardı. Bu nedenle hanımlara; «erkekler doğrulup oturuncaya kadar secde­den başınızı kaldırmayınız» denildi.[13]

6.  Erkeklerin arkasında namaz kılan bir kadın, namazda bir eksiklik fark ettiğinde ellerini birbirine vurarak uyanda bulunur.

Subhânallâh: demesi caiz olmaz. Bu konu daha önce açıklan­mıştı.

Bir Çocuğun İmamlığında Namaz Kıunabilir Mi?
 
Namaz kıldıracak çocuk, namazın ilmine sahip ve mümeyyiz olduğu takdirde arkasında namaz kılınabilir. Nitekim Amr bin Se­leme 6 veya 7 yaşında iken kendi kabilesine namaz kıldırmıştır.

Amr bin Seleme radiyallahu anh anlatıyor; 'Yaşadığımız böl­ge, Peygamber (saUallâhu aleyhi vesellem)Jin ziyaretçilerinin yol güzergâhındaydı. Ziyaretten dönenler bize uğrar ve Rasulullah (saUallâhu aleyhi ve sellem)'m konuşmalarını anlatırlardı. Ben zeki bir çocuktum. Bu sayede, Kuranı Kerim'den birçok (sure) ezberlemiştim. Babam, kabilesinden bir heyetle birlikte Peygam­ber (saUallâhu aleyhi ve sellem)'e elçi olarak gitmişti. Peygamber (saUallâhu aleyhi ve sellem) de onlara namazı öğretip; 'Kuranı en çok bileniniz size imam olsun' buyurmuştu. Aralarında, Ku-ran-ı Kerimi en çok bilenleri bendim. Bu nedenle beni öne ge­çirip imam yaptılar. Üzerime sarı küçük bîr hırka giyerek onlara namaz kıldırıyordum. Henüz 6 veya 7 yaşlarındaydım. Secdeye vardığım zaman hırka vücudumdan sıyrılıp kasılıyordu. Kadın­lardan biri; «İmamınızın avret mahallini bizden gizleyiniz» dedi. Bunun üzerine bana Umman kumaşından bir gömlek satın aldı­lar. [14]

Hanefî, Mâliki ve Hanbelî mezhebine göre, farz na­mazlarda imamhk için buluğa ermiş olmak şarttır. Şafiî mezhebine göre ise, buluğa ermeyen, mümeyyiz çocu­ğun imamlığı caizdir.[15]

Cemaatle Namazın Bazı Hükümleri

1. Safları Düzeltmek Ve Boşlukları Doldurmak:
 
Hanımlar arasında cemaat olunduğunda veya erkekler ce­maatinin arkasında saf olunduğu zaman, safları düzeltmek ve boşlukları doldurmak vaciptir. Çünkü Peygamberimiz fsallallâhu aleyhi ve sellem), 'saflarınızı düzeltiniz; çünkü safları düzeltmek namazın tamamlanması için gereklidir [16] buyurmuştur.

İbn Ömer radiyallahu anh anlatıyor; Rasulullah (saîlallâhu aleyhi ve sellem), 'Saflarınızı düz tutunuz, omuzlarınızı hizaya getiriniz, boşlukları doldurunuz, kardeşlerinize nazik davranınız ve şeytana aralık bırakmayınız. Safı birleştiren kimseyi, Allah eriştirir. Safı koparanı, Allah mahrum bırakır.[17]

2. Cemaatle Namazda, İmamın İlk Tekbir Alışına Yetişmek İçin Özen Göstermek:
 
Peygamberimiz (saîlallâhu aleyhi ve sellem), 'kırk gün na­mazlarım cemaatle kılıp, imamın ilk tekbir alışma yetişen kimse­ye iki beraat verilir; birincisi cehennemden beraattır; ikincisi ise münafıklıktan beraattır.[18]

3. İmama, Hareketlerinde Tâbi Olmak Vacip; İmamla Yarışmak Haramdır:
 
Enes radiyallahu anh anlatıyor; Peygamber (saîlallâhu aleyhi ve sellem); 'İmam kendisine uyulması için vardır; o tekbir getir­diği zaman tekbir getiriniz; o secde yaptığı zaman secde yapınız, secdeden kalktığı zaman da kalkınız...' buyurdu. [19]

Enes radiyallahu anh anlatıyor; 'Rasulullah (saîlallâhu aleyhi ve sellem} bir gün bize namaz kıldırdı. Namazını bitirdikten son­ra bize döndü ve; 'Ey İnsanlar'. Ben sizin imammızım. Rükûda, secdede, kıyamda ve namazı bitirirken benden önce davranmayınız...' buyurdu. [20]

4.  İmamdan Çok Geri Kalmak Caiz Değildir:
 
İmama uyan kişinin, imamdan bir rekât veya İmam secde­den kalkarken secdeye gitmesi gibi geride kalması caiz değildir. Çünkü bu davranış, Peygamberimiz (saîlallâhu aleyhi ve sellem)-;in 'imama tabi olma' hususundaki emrine aykırıdır.

5.  İmamla, İmama Uyanın Farklı Mezhepte Olması:
 
İmama uyan kişi, imamın namazı kendi mezhebinden fark­lı kılması durumunda ona muhalefet edemez. Örneğin, İmamın sabah namazında kunut duası okuması gibi bir durumda, İmama uyan bu mezhepte olmasa bile, ona tabi olması gerekir. Çünkü bu gibi konular, ihtilaflı konulardır. İmama uyan kişi ise, İmama tabi olmakla emroîunmuştur. İbn Teymiye'nin el-Fe£âuâ'da tercih ettiği görüş de budur. [21]

6.  Hanımlar Safının Arkasında Yalnız Olarak Namaza Durulması:
 
Hanımlar safının arkasında, mazeretsiz olarak tek başına namaza duran kadının namazı bâtıl olur. Vâbise bin Ma'bed ra­diyallahu anh anlatıyor; 'bir adam, safın arkasında yalnız olarak namaza durdu. Bu nedenle Peygamber (sailaliâhu aleyhi ve selem) ona namazını iade etmesini emretti.[22] Ancak kadirin er­kekler safının arkasında, başka kadın olmadığı için yalnız olarak namaza durması caizdir. Bu konu Ümmü Süleym'in rivayet ettiği hadiste geçmişti.

7. İmam Namazda Yanıldığı Zaman:
 
İmam, namazda yanıldığı zaman sehiv secdesi yapar. Bu durumda imama uyanın da imamla birlikte -ister yanılmış ol­sun, isterse olmasın- sehiv secdesi yapması gerekir. Sehiv sec­desini imamın selam vermeden önce veya sonra yapması fark etmez. İmama uyan kişi, imam selam verdikten sonra bir rekât veya daha fazla namaz kılmadığı sürece imama sehiv secdesinde uymak zorundadır. Bu konuda icmâ vardır. Ancak imama uyan kişinin yanılması durumunda hiçbir şey gerekmez. Bu konu daha Önce açıklanmıştı.

8.  İmam Selâm Verdikten Sonra, Bir Rekât Veya Daha Fazla Namaz Kılmış Olan Kimse [23] İmamın Sehiv Sec­desi Yapması Durumunda Ne Yapmalıdır?
 
İmam sehiv secdesini selam vermeden önce yaptığında ona tabi olur; selam verdikten sonra yaptığında İse, ona tabi olmaz. Çünkü onun imamlığı sona ermiştir; namazına devam edenin namazı ise henüz tamamlanmamıştır.[24]

9.  Mazereti Nedeniyle Namazı Oturarak Kıldıran İma­ma Uymak:
 
Rahatsızlığı veya bir mazereti nedeniyle namazı oturarak kıl­dıran imama uyan kişi, sağlıklı ve güçlü olmasına rağmen namazı oturarak kılar. Tercih edilen görüş budur. Ahmed bin Hanbel, İshâk ve İbn Hazm bu görüştedir.

Aişe (radiyallahu anhâ) anlatıyor; 'Rasulullah (sallallâhu aleyhi ve sellem) rahatsızlandı ve oturarak namaz kıldı. Arka­sındakiler ise ayakta kılıyordu. Bunun üzerine onlara 'oturunuz' diye işaret etti. Namazı bitirdiği zaman da; «imam kendisine uyulması için vardır; İmam oturarak kıldığı zaman sizler de oturarak kılınız» buyurdu.[25] Bu hüküm, imam namaza oturarak başladığı zaman geçerlidir.

Şayet imam namaza ayakta başlamış ancak, daha sonra ortaya çıkan bir nedenle oturarak namaz devam ediyorsa, ona uyanlar namazı ayakta kıİarak tamamlarlar. Nitekim sahabeler, Ebû Bekir radiyallahu anh'ın imamlığında namazı ayakta kılar­ken, Peygamber (sallallâhu aleyhi ve sellem) gelmiş ve namazı oturarak kılmıştır. Bütün sahabeler ayakta oldukları halde, ona uymuşlardır.[26]

10. Farz Namaz Kılanın, Nafile Namaz Kılana; Nafile Namaz Kılanın, Farz Namaz Kılana Uyması:
 
Nafile namaz kılan imamın arkasında, farz namaz kılmak ca­izdir. Câbir radiyallahu anh anlatıyor; 'Muâz bin Cebel, Peygam­ber (sallallâhu aleyhi ve sellem)'İe birlikte namaz kıldıktan sonra, gidip kabilesine namaz kıldırıyordu.[27]

Mâliki, Hanefi ve Hanbelî mezhebine göre, farz na­maz kılanın, nafile namaz kılana veya farklı bir vaktin farz namazını kılana uyması caiz değildir. Ancak nafile namaz kılanın, farz namaz kılana veya nafile namaz kılana uy­ması caizdir. [28]

Farz namaz kılan imamın arkasında, nafile namaz kılmak caizdir. Ancak bu durumda, İmamın kıldığı namazın rekât sayısı, nafile namaz kılanın rekât sayısına eşit veya daha az olmak zo­rundadır.

Yezîd bin el-Esved radiyallahu anh anlatıyor; '(Ben) genç bir delikanlı iken, Rasululiah (sallallâhu aleyhi ue sellemj'le birlikte namaz kıldı(m). Rasulullah (sallallâhu aleyhi ve sellem) namazı bitirdiğinde, mescidin bir köşesinde namaz kılmayan iki kişi gör­dü. Hemen onları çağırttı. Bunun üzerine onlar titrer bir halde Rasulullah (sallallâhu aleyhi ve sellem)'in yanına getirildiler. On­lara; «bizimle birlikte namaz kılmanızı Önleyen şey nedir?» diye sordu; «biz evimizde kıldık» dediler, «böyle yapmayın! Biriniz evinde namaz kıldıktan sonra, henüz namazı kılmamış imama yetiştiğinde, imamla birlikte namaz kılsın. Bu namaz onun için nafile olur» buyurdu. [29]

11. Farz Namaz Kılanın, Farklı Bir Farz Namaz Kılana Uyması:
 
Farz namaz kılan birinin, farklı bîr farz namaz kılan kişiye -her iki namazın rekât sayıları aynı olması veya imamın namazındaki rekât sayısının daha az olması durumunda- uyması caizdir. Örneğin, öğle namazını kaza eden birinin, ikindi [veya akşam] namazını kılan birine uyması caizdir.

İmamın kıldığı namazdaki rekât sayısının, imama uyanın kıldığı namazdaki rekât sayısından az olması, imama muhalefet sayılmaz. Çünkü imama uyan kişi, imam selam verinceye kadar, imamın her hareketine tabi olmaktadır. İmam selam verdiği za­man, imama uyan kişi kalkar ve namazını tamamlar. Bu durum­da namaza sonradan yetişen kimse gibidir.

Farz namaz kılanın, farklı bir farz namaz kılana uy­ması Şafiî mezhebine göre caiz; Hanefî, Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine göre caiz değildir. [30]

12. Nafile Namaz Kılana Uyarak, Nafile Namaz Kılmak:
 
Nafiîe namazın cemaatle kılınması caizdir. Peygamber (sal­lallâhu aleyhi ve sellem), Enes bin Mâlik ve annesiyle birlikte cemaat olarak nafile namaz kıldığı daha önce belirtilmişti. Aynı

şekilde Peygamberimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem), İbn Abbâs ve Huzeyfe (radiyallâhu anhum) ile gece namazı kılmıştır.

Nafile namaz kılanın, nafile namaz kılana uyması dört mezhebe göre de caizdir.

13.  Hanımların, Kıraat Veya Tekbirle Birbirlerini Şaşırtmamaları:
 
Peygamberimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) mescitte saha­belerin sesli kıraatlerini işitince; 'Dikkat edin! Hepiniz Rabbine münacatta bulunuyor. Birbirinizi rahatsız etmeyin. Kuran okur­ken veya namaz kılarken birbirinizden daha fazla ses çıkarma­yın [31] buyurdu.

14.  Namaza Sonradan Yetişenin Durumu:
 
a) Cemaat Faziletine Erişmek İçin, İmama Hangi Halde Olursa Olsun Tabi Olmak:
 
Cemaat namaz kılarken mescide giren kişi, son oturuşta bile olsa hemen imama tabi olmalıdır. Çünkü Peygamberimiz (sal­lallâhu aleyhi ve sellem); 'yetiştiğinizi kılınız, yetişemediğinizi ta­mamlayınız [32] buyurmuştur.

Peygamberimiz (saliallâhu aleyhi ve sellem) namazda secde halindeyken, cemaate katılan ve secde eden kişiyi gördüğünde; 'İşte böyle yapınız! Bunun dışına taşmayınız. Rükûda, kıyamda veya secdede iken beni gören, hemen benimle birlikte aynı hare­kete tâbi olsun [33] buyurmuştur.

b) Cemaat Hükmüne Erişmek:
 
Cemaatle namaz hükmü, ancak imamla birlikte bir rekât tam kılındığı zaman oluşur. Çünkü Peygamberimiz (sailallâhu aleyhi ve sellem); 'Namazın bir rekâtına yetişen, namaza yetişmiş olur [34] buyurmuştur.

 c) İmamla Birlikte Bir Rekâta Yetişmek:
 
Alimlerin çoğunluğu, imama rükûda yetişen kimsenin o rekâta yetişmiş olduğu görüşündedir. İmam rükûdan kalktıktan sonra, -henüz secdeye gitmeden önce, kıyamda yetişilse dahi- o rekât kaçırılmış olur. İmam selam verdikten sonra, kaçırılmış olan rekât kaza edilir.

İmam Buhârî, İbn Hazm ve Şevkânî gibi bazı âlimler ise, 'imama fatiha'da yetişemeyen, o rekâta yetişmiş olmaz' demiş­lerdir. Bu konuda 'Fatiha okumayanın namazı olmaz' hadisinin genel ifadesiyle amel etmişlerdir.

15. Direkler Arasında Saf Olmanın Mekruhluğu:
 
Cemaatle namaz kılındığında, direklerin safı bölmesi mek­ruhtur. Muâviye bin Kurre, babasından naklediyor; 'Rasulullah (sailallâhu aleyhi ve sellem)'in zamanında direkler arasında saf olmamız yasaklanmıştı. Bu nedenle direk aralarından uzaklaştı­rılırdık.[35]

Bu hüküm, cemaatle namaz kılınması haline özgüdür. Ancak yalnız namaz kılındığında, direk aralarında kılmanın bir sakıncası yoktur. İbn Ömer, Biial'e -radiyaliahu anhumâ-; 'Peygamberimiz {sailallâhu aleyhi ve sellem), Kabe'nin içine girdiği zaman nerede namaz kıldı?' diye sordu. Bilal radiyaliahu anh; 'önde duran iki direğin arasında' yanıtını verdi.[36]

Hanımların Mescitlere Gitmeleri ve Bazı Hükümleri:
 
Daha önce de belirtildiği gibi, hanımların cemaate katıl­ması vacip değildir. Peygamberimiz {sailallâhu aleyhi ve sellem'in hanımlarının cemaate çıkmayıp, kendi odalarında namaz kıldıkları rivayet edilmiştir.[37]

Hanımların mescitlere gitmeleri caizdir. Rasulullah (sailal­lâhu aleyhi ve sellem) zamanında hanımların mescide gelerek, onun arkasında cemaatle namaz kıldıklarını anlatan birçok delil bulunmaktadır. Âişe (radiyaliahu anhâ) anlatıyor; 'Mümin ha­nımlar örtülerine bürünmüş olarak, Rasulullah (sailallâhu aleyhi ve sellem) ile birlikte sabah namazında bulunur; namaz bittikten sonra da evlerine dönerlerdi. Gecenin alaca karanlığında kimse onları tanımazdı.[38]

Hatta bir hanımın mescitte gecelediği,[39] diğerinin geceleri mescitte namaz kılarak geçirdiği [40] rivayet edilmiştir.

Hanımların Mescide Gitmek İçin, Eşlerinden İzin Almaları, Eşlerinin De Onları Engellememeleri:
 
İbn Ömer (radiyaliahu anh) anlatıyor; 'Peygamber (sailallâ­hu aleyhi ve sellem); 'Birinizin hanımı, mescide gitmek için izin istediğinde onu engellemesin' buyurmuştur. [41]

Hanımların mescide gitmelerini engelleyen bir neden bulun­madığı sürece, eşlerin hanımlarına izin vermesi vaciptir. Çünkü Peygamberimiz (sailallâhu aleyhi ve sellem) eşlerin hanımlarını engellemelerini nehyetmiştir.[42]

Hanımların Mescide Giderken Dikkat Et­meleri Gereken Hususlar:
 
1.  Fitneye Neden Olabilecek Koku ve Süslenmeler­den Sakınmak:
 
Abdullah'ın hanımı Zeyneb (radiyallâhu anhum) anlatıyor; 'Rasulullah (salhllâhu aleyhi ve sellem) bize, «mescide geldiğiniz zaman, hiçbiriniz koku sürünmesin» buyurdu. [43]

Ebû Hureyre (radiyallâhu anh) anlatıyor; 'Peygamber (sallallâhu aleyhi ve sellem), «Allah'ın kadın kullarını, Allah'ın mes­citlerinden alıkoymayınız. Onlar da koku sürünmeden mescide gelsinler» buyurmuştur'. [44]

2.  Evden Dua Okuyarak Çıkmak:
 
Evden çıkarken;

Bismillah tevekkeltu alallah, ve îâ havle ve !â kuvvete illa billah'

Allah'ın ismiyle (çıktım). Allah'a tevekkkül ettim, güç ve kuvvet sadece Allah'a aittir'. Evden çıkarken bu duayı okuyana, (bir melek); '(Bu duanın bereketiyle) doğru yola iletildin; (serlere karşı koymakta) yeterli kılındın ve korundun' diye karşılık verir. Bunun üzerine şeytanlar ondan uzaklaşır. [45]

Ey Allah'ım! Kalbimde bir nur yarat; lisanımda bir nur ya­rat; kulağımda bir nur yarat; gözümde bir nur yarat; arkamda bir nur yarat; Önümde bir nur yarat; üzerimde bir nur yarat; altımda bir nur yarat; Allah'ım bana nur ver!.[46]

3.  Mescide Giderken Koşmamak, Vakarlı Yürümek:
 
Ebû Katâde (radiyallâhu anh) anlatıyor; 'Peygamber (sallal-lâhu aleyhi ve sellem)le namaz kılarken birilerinin patırtıları du­yuldu. Peygamber (sallallâhu aleyhi ve sellem) namazı bitirince onlara; «neyiniz vardı?» diye sordu. Onlar; «namaz için acele et­tik» cevabını verdiler. Bunun üzerine Peygamber (sallallâhu aley­hi ve sellem) «böyle davranmayın! Namaza gelirken sükûnetle gelin. Yetiştiğinizi kılın, yetişemediğinizi tamamlayın' buyurdu.[47]

4.  Mescide Girerken Ve Çıkarken Dua Okumak:
 
Mescide girerken şu dua okunmalıdır;

Allah'ın adıyla (giriyorum), Allah'ın Rasulüne salât ve selâm olsun. Allah'ım! Günahlarımı bağışla ve bana rahmet kapılarını aç.

Mescitten çıkarken şu dua okunmalıdır;

Allah'ın adıyla (çıkıyorum), Allah'ın Rasulüne selâm olsun. Allah'ım! Günahlarımı bağışla ve bana fazilet kapılarını aç.[48]

5. Tahiyyat-Ül Mescit Namazı Kılmak:
 
Mescide girildiğinde oturmadan önce iki rekât, tahiyyat-ül mescit namazı kılınır.

.Rasulullah (saüallâhu aleyhi ve sellem); 'biriniz mescide gir­diği zaman, oturmadan önce iki rekât namaz kılsın buyurmuş­tur.[49]

 6.  Kamet Getirildiği Zaman Nafile Namaz Kılmamak:
 
Rasulullah (sallallâhu aleyhi ve sellem) 'kamet getirildiği za­man, farz namazdan başka namaz olmaz' buyurmuştur.[50]

7. Namaz Biter Bitmez, Hanımların Hemen Mescitten Çıkmaları:
 
Ümmü Seleme (radiyallâhu anhâ) anlatıyor; 'Rasulullah (sallallâhu aleyhi ve sellem) namazdan çıkmak için selam verir vermez kadınlar kalkıp giderlerdi. Fakat kendisi kalkmadan önce biraz beklerdi. [İbn Şihâb ez-Zührı der ki;] 'kanaatimce bunu, erkeklerin yetişmesinden önce, hanımların çıkması için yapardı, -Allah en doğrusunu bilir.[51]

Hanımların namaz biter bitmez mescitten hemen çıkmaları, erkeklerin arkasında aynı yerde namaz kılmaları durumunda söz konusudur. Eğer mescitte hanımlara öze! bölüm var ise, hanım­ların namaz sonrası hemen çıkmayıp, namaz sonrası tesbihatı ve zikirleri yapmaları daha faziletlidir. Çünkü hanımlar mescitte kal­dığı ve konuşmadıkları sürece, melekler onlara salâvat getirirler. [52]

8. Mescide Gelirken, Pişmemiş Soğan Veya Sarmısak Yemekten Sakınmak:
 
Rasulullah (sallallâhu aleyhi ve sellem); 'Sarmısak, soğan ue pırasa yiyen, mescidimize yaklaşmasın. Hiç kuşkusuz, insanların rahatsız olduğu şeylerden, melekler de rahatsız olur [53] buyur­muştur.

Soğan ve sarmısak pişirildiği takdirde mescide gelirken yen­mesinin bir sakıncası yoktur. Çünkü Ömer bin Hattab {radiyal­lâhu anh) bir hutbesinde şöyle demiştir; '... Ey insanlar! Sizlerin Şu iki kötü (kokulu) bitkiyi yediğinizi görüyorum. ... Kim bunları yemek istiyorsa, pişirdikten sonra yesin.[54]

9.  Mescide Tükürmekten Sakınmak:
 
Rasulullah (sallallâhu aleyhi ve sellem) 'mescide tükürmek günahtır; kefareti ise onu temizlemektir [55] buyurmuştur.

10.  Mescitte Yitik Aramaktan Ve Alışverişten Sakın­mak:
 
Mescitte İbadet edenleri rahatsız edecek şekilde, yİÜk ara­mak ve alışverişte bulunmak caiz değildir. Ebû Hureyre (radi­yallâhu anh) anlatıyor; 'Peygamber (sallallâhu aleyhi ve sellem) buyurdu ki; 'kim, mescitte yitik arayan bir adamın sesini işitirse ona; «Allah sana yitiğini buldurmasın» desin. Çünkü mescitler bu gibi işler için inşa edilmemiştir.[56]

Abdullah İbni Ömer (radiyallâhu anh) anlatıyor; 'Peygam­ber (sallallâhu aleyhi ue sellem) mescitte alış veriş yapılmasını, şiir okunmasını ve yitik aranmasını yasakladı.[57]

Mescitlerin dış kapılarında alışveriş yapmak caizdir, bunda herhangi bir kerahet yoktur. İbni Ömer (radiyallâhu anhj'ın riva­yet ettiği hadis bu konuda delildir.

İbni Ömer (radiyallâhu anh) anlatıyor; 'Bir gün Ömer bin Hattâb mescidin kapısında satılan ipek bir elbise gördü ve; «ey Allah'ın Rasülü! Bu elbiseyi satın alsanız ve Cuma günleri ve he­yetleri kabul ettiğiniz zamanlarda giyseniz» dedi; Bunun üzerine Rasulullah (sallallâhu aleyhi ve sellem); «bu elbiseyi ancak, âhi-rette hiçbir nasibi olmayanlar giyer» buyurdu.[58]

11. Mescitte Yüksek Ses Çıkarmamak:
 
Mescitte yüksek sesle konuşmak ve bağırmak caiz değildir. Sâib İbni Yezîd anlatıyor; 'Ömer bin Hattab, mescitte yüksek ses çıkaran Taif'li iki adam gördü, onlara; «eğer Medine7 li olsaydınız canınızı yakardım! Siz Rasulullah (sallallâhu aleyhi ve sellem)'in mescidinde sesinizi yükseltiyorsunuz!' dedi. [59]

Kuran okurken dahi olsa, namaz kılanların rahatsız edilmesi­nin yasaklandığı, daha önce belirtilmişti. Bu hüküm, yüksek sesle konuşulduğunda ve bağırıldığında da geçerlidir. Ancak, mescitte kimseyi rahatsız etmeyecek şekilde konuşulmasının bir sakıncası yoktur.

Câbir bin Semura (radiyallâhu anh) anlatıyor; 'Rasulullah (sallallâhu aleyhi ve sellem) sabah namazını kıldıktan sonra gü­neş doğuncaya kadar namaz kıldığı yerden kalkmazdı. Bu arada sahabeler konuşur, cahiliyeden bahseder ve gülüşürlerdi. Rasu­lullah (sallallâhu aleyhi ve sellem) ise tebessüm ederdi.[60]

12. Fitne Çıkmayacağından Emin Olunduğu Takdirde, Kirletmeden Hanımların Mescitte Yemesi, İçmesi Ve Uyuması:
 
Fitne çıkmayacağından emin olunduğu takdirde, mescidi kirletmeden hanımların mescitte yemesi, içmesi ve uyumasının bir sakıncası yoktur. Abdullah bin el-Hâris (radiyallâhu anh) an­latıyor; 'Rasululiah (sallallâhu aleyhi ve sellem)'in zamanında mescitte ekmek ve et yerdik.[61]

Rasulullah (sallallâhu aleyhi ve sellem)'in zamanında, zenci bir kadın mescitte kalırdı. [62]

Arkasında hanımların da namaz kıldığı imam, hanımların durumlarını dikkate almalıdır. Ebû Katâde (radiyallâhu anh) anlatıyor; 'Rasulullah (sallallâhu aleyhi ve sellem); 'ben namaza durduğum zaman uzun kılmak istiyorum. Ancak çocukların ağ­lamasını işitince, annelerine sıkıntı vermemek için namazımı kısa tutuyorum [63] buyurdu.

Hanımların Namazlarını Evlerinde Kılma­ları, Mescitte Kılmalarından Evlâdır:
 
Abdulhamit bin el-Munzir es-Sâidî, babasından, o da nene­sinden naklediyor; 'Rasulullah (sallallâhu aleyhi ve sellem)'e, «eş­lerimiz bizi seninle namaz kılmaktan alıkoyuyor, oysa biz seninle namaz kılmaktan hoşlanıyoruz» dedim. Bunun üzerine Rasulul­lah (sallallâhu aleyhi ve sellem); «sizlerin evlerinizde kıldığınız namazlarınız, odalarınızda kıldığınız namazlardan; odalarınızda kıldığınız namazlar da (mescitte) cemaatle kıldığınız namazları­nızdan daha faziletlidir» buyurdu.[64]

İbni Ömer (radiyallâhu anh) anlatıyor; 'Rasulullah (sallallâhu aleyhi ve selletn), hanımlarınızı mescitlerden alıkoymayınız; [fakat] evleri onlar için [daha] hayırlıdır buyurdu.[65]

Bu hadis-i şerife göre, hanımların evlerinde kıldıkları namaz­lar, camide kıldıkları namazlardan daha hayırlıdır. Ancak bunun farkında olamayıp, mescitte cemaatle kılmak isteyebilirler. Mescit­lerde kıldıkları namazların daha sevap olduğunu zannedebilirler. Oysa, evlerinde kıldıkları namazları daha faziletlidir. Bunun daha faziletli olmasının nedeni, fitneden korunma hususunda evlerinin daha emniyetli oluşudur. Bu konu, bazı hanımların açık giyinme­leri ve süslenmeleri nedeniyle daha da önem kazanmaktadır.

Bu nedenle Âişe (radiyallâhu anhâ); 'Rasulullah (salhUâhu aleyhi ve seüem) şu an yaşayıp da, kadınların ortaya çıkardıkla­rı halleri görseydi kesinlikle onların mescitlere gelmelerine mani olurdu. Tıpkı israil oğullarının hanımlarının mescitlerden alıko­nulduğu gibi [66] demiştir.

Hanımlar için en faziletli namazla ilgili olarak konuyu şöyle özetleyebiliriz;

1. Hanımların, mescitte cemaatle namaz kılmaları, mescitte yalnız kılmalarından daha hayırlıdır.

2. Hanımların evlerinde cemaatle namaz kılmaları, evlerin­de yalnız kılmalarından daha hayırlıdır.

3. Hanımların mescitte cemaatle namaz kılmaları mı, evle­rinde yalnız namaz kılmaları mı, daha hayırlıdır konusu ise;

Daha önce zikredilen delillerin genel ifadesi esas alındığın­da; hanımların evlerinde yalnız namaz kılmaları, cemaatle kılmak için mescide gelmelerinden daha hayırlı olduğu sonucuna varıl­maktadır.

4. Bir kadın, birlikte namaz kılmak için başka bir kadının evine gitmesi durumunda ise sevabı, mescit sevabından daha az olur. Çünkü sonuç itibariyle evden çıkmış olmaktadır; geriye mescidin fazileti ve müslümanlarla birlikte hayrı müşahede et­mek kalmaktadır.[67] En doğrusunu Allah bilir.

Seferî Hanımların Namazı:
 
Yolculuk yapan hanımların, namazları kısaltarak kılmaları vaciptir. Yani, dört rekâtlı öğle, ikindi ve yatsı namazların farzla­rını, iki rekât olarak kılmaları gerekir. Nitekim Yüce Allah; 'Yolcu­luk ettiğinizde, kâfirlerin size bir fenalık yapmasından korkarsa-nız, namazı kısaltmanızda size bir sorumluluk yoktur.[68]

Bu âyetin hükmüne şaşıran Ömer bin Hattab (radiyallâhu anh), Rasulullah (sallallâhu aleyhi ve sellem)'e bu konuyu sordu­ğunda; 'bu, Allah'ın size bir sadakasıdır; O'nun sadakasını kabul ediniz' buyurur. [69]

İbn Abbâs (radiyallâhu anh) anlatıyor; 'Allah, (namazı) pey­gamberinizin lisanıyla, yerleşik olduğunuzda dört; yolcu olduğu­nuzda iki rekât olarak farz kılmıştır.[70]

İbn Ömer (radiyallâhu anh} anlatıyor; 'Rasulullah (sallallâhu aleyhi ve sellemj'le yolculukta bulundum. Vefatına kadar yolcu­lukta namazları iki rekâttan fazla kıldırmadı Ebû Bekir'le yolcu­lukta bulundum. O da, vefatına kadar yolculukta namazları iki rekâttan fazla kıldırmadı. Sonra Osman'la yolculukta bulundum. O da, vefatına kadar yolculukta namazları iki rekâttan fazla kıl­dırmadı. Nitekim Allah [Teâlâ]; «Muhakkak ki, sizler için Allah'ın Resulünde güzel örnek vardır [71] buyurmuştur. [72]

Seferîlik Nereden İtibaren Başlar?
 
Kişi, kendi beldesinde bulunduğu sürece namazları kasr ya­pamaz/kıs altamaz. Kendi beldesinin dışına çıktığı andan itibaren dört rekâtlı namazları, iki rekât olarak kılmaya başlar. Enes (radi-yallâhu anh) anlatıyor; 'Rasuluüah (salhliâhıt aleyhi ve selîem) 7e Medine'de, öğle namazını dört rekât; Zi'l-Huleyfe'de ise iki rekât olarak kıldım.[73] Yani Medine'yi çıktıktan sonra Peygamberimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) öğle namazını, Zi'1-Huieyfe mevkiin­de seferi olarak kıldırmıştır.

Namazların Seferi Olarak Kılınabileceği 'Yolculuk Mesafesi':
 
Namazların kısaltılarak kılınabileceği yolculuk mesafesi hak­kında âlimler, farklı görüşler bildirmişlerdir. Bunlar arasında ter­cih edileni, şer'î olarak yolculuk mesafesini belirten bir ölçünün bulunmadığıdır. Dolayısıyla, Arap dilinde sefer/yolculuk olarak İsimlendirilen her mesafede 'namazları kasr/kısaltma: caizdir. Şa­yet bu konuda, yolculuk mesafesi gerekseydi, Peygamberimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) kesinlikle bunu bize açıklardı. Sahabeler de bu mesafeyi öğrenmekten geri kalmazlardı.[74]

Namazların seferî olarak kılınabileceği yolculuk me­safesi karada 90 km., denizde 60 mil ve üzerindeki me­safedir.[75]

Seferîlik Süresi:
 
Yolculuk edilen yerde ne kadar kalınacağı belirli olmadığı sürece, namazlar kısaltılarak kılınır. Kalınan sürenin uzaması so­nucu değiştirmez. Çünkü Peygamberimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem), namazların kısaltılarak kılınacağı bir süre belirtmemiştir. Fakat yolculuk edilen yerde ne kadar kalınacağı bilindiği takdir­de, on dokuz gün süresince seferî, daha sonra mukim/yerleşik olarak namaz kılınır.

İbn Abbâs (radiyallâhu anh) anlatıyor; 'Peygamber (saİlaliâ-hu aleyhi ve sellem) on dokuz gün [namazları] kısaltarak kıldırdı. Bu nedenle bizler, seferî olduğumuzda on dokuz gün kısaltarak; daha fazla kaldığımızda ise tam olarak kılardık.[76]

Hanefî mezhebine göre, seferilik süresi 15 gün ve altındaki sürede geçerlidir. 15 günden daha uzun kalın­maya niyet edilmesi durumunda seferilik kalkar. 15 gün kalındıktan sonra, ne zaman hareket edileceği bilinmeksi­zin kalman sürede de seferilik devam eder. [77]

Namazları, Seferî Kılmak İçin Niyet Şart Değildir:
 
Seferî kimsenin, arkasında namaz kıldığı imamın tam mı, kı­saltarak mı kılacağını bilmemesinin bir sakıncası yoktur. Çünkü namaza niyet edilmesinin dışında, kısaltmak için ayrıca niyete gerek yoktur.

Nitekim Peygamberimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) veda haccına çıkarken Medine'de öğle namazını dört rekât olarak kıl-dırmiştır. Zi'1-Huleyfe'ye varıldığında ise, ikindi namazını iki rekât olarak kıldırmışür. O anki cemaatinin sayısını İse ancak Allah bilir. Çünkü haccetmek için gelenlerin tamamı, Medine'den Peygam­berimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem)'le birlikte yola çıkmışlardı. Birçoğu seferî namazı bilmiyordu. [78]

Peygamberimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem)'in namazları sa-habeieriyle birlikte, kısaltarak kılacağını bildirmeksizin, kısaltarak kıldığını, daha önce zikrettiğimiz Zu'1-Yedeyn'in rivayet ettiği hadis de ifade etmektedir. Nitekim Peygamberimizin öğle namazını İki rekât kılması üzerine, 'Zu'iYedeyn; «Ey Allah'ın Rasülü! Namaz kısaldı mı, yoksa unuttunuz mu?» diye sormuş; Peygamberimiz de; «ne unuttum, ne de kısaldı!» cevabını vermişti.

Mukim/Yerleşik Kişinin, Seferî Olan İmama Uyması:

Mukîm kişi, seferî imama uyduğunda, imam namazını seferi kılıp, ikinci rekâtta selam verdiği zaman; namazını dört rekâta tamamlar.

Seferî Olanın, Mukim İmama Uyması:
 
Seferi kimse, mukim imama tabi olması durumunda, imam­la birlikte namazı dört rekât olarak kılar. Bu nedenle Ibni Ömer (radiyallâhu anh), imamla birlikte kıldığında dört rekât; yalnız kıldığında ise iki rekât olarak kılardı.[79]

Musa İbni Seleme el-Hezlî anlatıyor; 'Mekke'de bulundu­ğumda, imamla kılmadığım namazları nasıl kılayım diye İbn Abbâs'a sordum; «iki rekât kıl. Ebu'l-Kâsım (sallallâhu aleyhi ve sellem)'in sünneti budur» dedi.[80] Bu rivayetten, mukim imamın arkasında kılındığında dört rekât kılınacağı anlaşılmaktadır.

Hatırlatma:

Seferi olan, mukim imamın arkasında iki rekât namaza ye­tiştiğinde, yetişemediği iki rekâtı tamamlaması gerekir mi? Ya da imamla birlikte selam verebilir mi?

Mukim imama uyanların namazlarını dört rekâta tamamla­ması gerekir. Yetiştiği yeri imamla kıldıktan sonra, yetişemediğini tamamlar. Ebû Mulciz anlatıyor; 'Seferi olan, mukim cemaatin son iki rekâtına yetiştiğinde, yeterli olur mu? Ya da onların namazı gibi (dört rekât)mı kılmalıdır? diye, ibn Ömer'e sordum; bana gülümsedi ve; «onların namazı gibi kılmalıdır» dedi.[81]

Seferi İken, Nafile Namazlar Kılınır Mı?
 
İbni Ömer (radiyallâhu anh) anlatıyor; 'Peygamber (sallallâ­hu aleyhi ve sellem)'le birlikte yolculukta bulundum. Yolculukta onun nafile namaz kıldığını hiç görmedim' Nitekim Yüce Allah, «Muhakkak ki, sizler için Allah 'm Resulünde güze! örnek vardır [82] buyurmuştur.

Ibni Ömer (radiyallâhu anh), insanların seferi iken, nafile na­maz kıldıklarını gördüğünde «eğer nafile kılacak olsaydım, (farz) namazı dörde tamamlardım» demiştir. [83]

Bu rivayetler, sabah namazının sünneti dışında, diğer vakit namazlarının sünnetlerinin seferi iken kılınmayacağma delildir. Ancak seferî iken mutlak anlamda [84] nafile namaz kılınmasının bir sakıncası yoktur. Çünkü Rasuluîlah (sallallâhu aleyhi ve sellem), başıyla ima ederek, bineğinin üzerinde nafile namaz kıl­mıştır. İbni Ömer (radiyallâhu anh) de aynı şekilde nafile namaz-kılıyordu. [85]

Nafile namazlar konusunda, Peygamberimiz (sallallâhu aley­hi ve sellemj'in sabah namazının sünnetini seferî iken de terk etmediği belirtilmişti.

Namazları Cemederek/Birlikte Kılmak
 
Aşağıda belirtilen durumlarda, öğle ve ikindi namazları İle akşam ve yatsı namazları tek vakitte kıhnabilir.

1. Yolculukta/Seferî İken:
 
a)  Yolculuğa öğle namazından önce çıkan kişinin, öğle na­mazını ikindi vaktine kadar geciktirip, ikindi namazıyla birlikte kılması caizdir. Ancak yolculuğa öğleden sonra çıkılacaksa, öğle namazının kılınıp daha sonra yolculuğa çıkılması gerekir.

Enes (radiyallâhu anh) anlatıyor; 'RasuluUah (sallallâhu aleyhi ve seliem) güneş meyletmeden (öğle vakti girmeden) Önce yolculuğa çıktığı zaman, öğle namazını geciktirir, ikindi vaktinde ikindi namazıyla birlikte kılardı. Eğer güneş meylettikten (öğle vakti girdikten) sonra yola çıkarsa, önce namazını kılar daha son­ra bineğine binerdi.[86]

b) Seferîlik devam ettiği sürece, namazları cem ederek/bir vakitte kılmak caizdir. Öğle ve İkindi, öğle vaktinde kılınacaksa buna 'cem-i takdim/öne alarak birleştirme'; ikindi vaktinde kı­lınacaksa, buna 'cem-i tehir/sona alarak birleştirme' adı veriiir. Akşam ve yatsı namazları da aynı şekildedir.

İbni Abbâs (radiyallâhu anh) anlatıyor; 'Rasulullah (salial-lâhu aleyhi ve seliem) öğle ve ikindi namazlarını cem ederdi... Akaşamla da, yatsıyı cem ederdi.[87]

2. İhtiyaç Durumunda:
 
Alışkanlığa dönüştürmemek şartıyla, ihtiyaç durumunda na­mazları cem ederek kılmak mukim iken de caizdir. Bu durum, hastalık ve benzeri durumlarda söz konusudur.

İbni Abbâs (radiyallâhu anh) anlatıyor; 'Hiçbir korku ve yağmur durumu olmadığı halde, Rasulullah (sallallâhu aleyhi ve seliem) Medine'de öğle ile ikindiyi, akşamla da yatsıyı cem ede­rek kıldırdı'. İbni Abbas'a; «bu uygulamasıyla ne kastetti?» diye soruldu; «ümmetine zorluk olmamasını kastetti» dedi.[88]

Hatırlatma:
 
Namazları cemederken, peş peşe kılmak şart değildir. Ör­neğin öğle namazını, ikindinin İlk vaktinde kılıp, ikindi namazını İkindinin son vaktinde kılmak caizdir. Şer'an bunda bir sınır yok­tur. Çünkü bunu sınırlamak, ruhsatın amacını ortadan kaİdırır. [89]

Hanımların Cuma Namazı Kılması
 
Hanımların Cuma Namazına Katılmaları Farz Değildir:
 
Hanımların Cuma namazına katılmalarının farz olmadığı ko­nusunda âlimler ittifak etmiştir.[90] Bunu ifade eden birçok rivayet Peygamberimiz (sallallâhu aleyhi ve sel!em)'den nakledilmiştir. Târik bin Şihâb (radiyallâhu anh) anlatıyor; 'Cuma namazım ce­maatle kılmak, her Müslümana farzdır. Bundan sadece dört sınıf muaftır; Köleler, kadınlar, çocuklar ve hastalar.[91]

Hanımların Cuma Namazına Katılmaları Caizdir Ve Öğle Namazı Yerine Geçer:
 
Hanımların Cuma namazına katılıp, İmamla birlikte Cuma namazını kılmaları durumunda, namazları sahihtir ve öğle na­mazı yerine geçer. Cuma namazını kıldıktan sonra ayrıca öğle namazı kılmazlar. Bu konuda âlimler, icmâ etmiştir.

Rasulullah (sallallâhu aleyhi ve seliem)'in zamanında, ha­nımlar Cuma namazına katılmaktaydılar. Hâris'in kızı Ümmü Hişâm {radiyallâhu anhâ) anlatıyor; 'Ben «Kâf sûresini» bizzat Rasulullah (sallallâhu aleyhi ve sellem)"m ağzından ezberledim. Her Cuma bu sûreyle hutbe okurdu.[92]

Amre (radiyallâhu anhâ) anlatıyor; '«Kâf ue'l-Kurâni'l-Me-cîd» sûresini bizzat Rasulullah (sallallâhu aleyhi ue sellemj'in ağ­zından ezberledim. Cuma günleri bu sûreyi okurdu.[93]

Cuma Namazına Katılmak İsteyen Hanımların Yapması Gerekenler:
 
1. Gusül Abdestî Almak:
 
Cuma namazına katılmak iste­yen hanımların, gusül abdesti almaları müstehaptır. Çünkü Pey­gamberimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem); 'biriniz Cuma namazına gelmek istediğinde, gusüi abdesti alsın buyurmuştur. [94]

İmam Mâlik der ki; 'Kölelerin, kadınların ve çocukların Cuma namazına katılmaları farz değildir. Ancak bunlardan Cuma na­mazına katılmak isteyenlerin de gusüi abdesti alması gerekir.[95]

Hatırlatmalar:
 
a) Cuma namazına gitmeden önce alınan gusül abdesti, fe­cir doğduktan sonra alınmış olsa dahi yeterlidir. Gusül abdesti aldıktan sonra, abdesti bozulduğunda, Cuma namazı için sadece namaz abdesti alması yeterlidir.[96]

Abdurrahman bin Ebzâ (radiyallâhu anh), 'Cuma günü gu­sül abdesti aldıktan sonra abdesti bozulduğunda sadece namaz abdesti ahr, tekrar gusül abdesti almazdı.[97]

b) Cuma günü sabahı cünüp olarak uyanan kişinin, cünüplükten dolayı aldığı gusül abdesti, her ikisine birden niyet ederek [98] aldığı takdirde Cuma namazı için de geçerlidir.

2.  Mescide Giderken Dikkat Edilmesi Gereken Âda­ba Riayet Etmek:
 
Daha önce zikredilmişti.

3. Mescide Erken Gitmek:
 
Ebû Hureyre {radiyallâhu anh) anlatıyor; 'Rasulullah (sallallâhu aleyhi ue sellem) buyurdu ki; 'Cuma günü mescidin bütün kapılarında melekler durur ue ilk gelenleri yazarlar. İmam oturduğu zaman, defterleri kapatır, hutbeyi dinlemeye gelirler.[99]

Hutbeden Önce Mescitte Hanımların Yapması Gerekenler:
 
1.  Tahiyyat-ül-Mescit Namazı:
 
Bu konuyla ilgili hadis daha önce zikredilmişti, tmam hutbeye başlamış olsa dahi, tahiy-yat-ül-mescit namazının kılınması gerekir. Bu, mescide girildiğin­de oturmadan önce iki rekât namaz kılmaktır. Câbir (radiyallâhu anh) anlatıyor; 'Cuma günü Peygamber (sallallâhu aleyhi ve sel­lem) hutbe okurken, bir adam mescide girdi. Ona; «Ey falan kişi! Namaz kıldın mı?' diye sordu; adam «hayır» dedi; bunun üzerine «kalk namaz kıl» buyurdu'. [100]

2.  Hanımların Da, Erkeklerin De, Cuma Namazından Önce Mescitte Halka Yapmaları [101] Caiz Değildir:
 
Amr b. Şuayb babasından, o da dedesinden naklederek an­latıyor; 'Rasulullah (sallallâhu aleyhi ve sellem) mescitte alışve­riş yapılmasını, kayıp ilân edilmesini, şiir söylenmesini ue Cuma günü namazdan önce halka halinde oturulmasını yasaklamış­tır.[102] Halka yapılması ifadesine, konuşmak için veya ders yap­mak için bir araya toplanıp halka halinde oturmak da dâhildir.

3.  Hutbe İçin Ezan Okunduğu Sırada Nafile Namaz Kı­lınmaz:
 
Çünkü Cuma namazından önce sünnet namaz yoktur. Sadece mescide ilk girildiğinde kılınan iki rekât sünnet namaz vardır.[103] Hutbe için ezan okunduktan sonra tekrar kılınması ge­reken başka nafile namaz yoktur.

Hanefî âlimlerin de yer aldığı cumhur-u ulemâya göre, Cuma namazının farzından önce dört, farzından sonra dört rekât nafile kılmak müstehaptır. Nitekim İbn Mâce'nin rivayet ettiği hadiste, «Peygamberimiz (sallaliâ­hu aleyhi ve sellem), Cuma'dan önce ve sonra dört rekat nafile namaz kılardı» denilmiştir. Sâid bin Mansûr, İbn Mesûd (radiyallâhu anh)'ın Cuma'dan önce dört, Cuma­dan sonra dört rekât namaz kıldığını rivayet etmiştir.[104]

İmam Hutbe Okurken Hanımların Yapması Gerekenler:
 
1. İmamın Hutbesini Dinlemek: Herhangi bir sebepten do­layı imamın hutbesini işlemeyenlerin, sessizce Kuran okumaları veya zikretmeleri caizdir.

Peygamberimiz fsaüallâhu aleyhi ve sellem) buyuruyor ki; 'Cuma'ya üç tür insan gelir; '(Birincisi), lüzumsuz amaçlarla ge­len insanlardır. Bunların nasibi lüzumsuzluklarıdır. (İkincisi), Aziz ve Celil Allah'a dua etmek için gelenlerdir. Allah dilerse bunlara verir, dilerse vermez. (Üçüncüsü), sükût etmek ve dinlemek için gelenlerdir. Bunlar hiçbir müslüman'm omzuna basmadan ve hiç kimseye eziyet etmeden gelenlerdir. Bu hareketleri gelecek Cuma'ya ve üç gün fazlasına kadar yaptıkları için kefaret olunur.[105]

2. Hiçbir Şekilde Başkasıyla Konuşmamak: peygamberimiz (sallaliâhu aleyhi ve sellem); 'Cuma günü, -imam hutbe okur­ken- arkadaşına «sus!» diyen, 'lüzumsuzluk' yapmış olur [106] bu­yurmuştur.

Aksıranın içinden «elhamdülillah» demesi, peygamberimiz­den bahsedildiğinde içinden salâvat getirmesi, imamın duasına amîn demesi caizdir. Ancak aksırana «yerhamukellah» demek veya konuşanı susturmak için söz söylemek caiz değildir.

3. Hutbeden önce, hutbeden sonra ve iki hutbe arasında imam sustuğunda konuşmanın bir sakıncası yoktur. Çünkü ko­nuşmanın yasaklandığı süre, imamın hutbe okumasıyla sınırlı­dır.

4. Hanımların omuzlarına basarak safların arasında ilerle­mek caiz değildir. Ancak saflar arasında boş yer bulunması du­rumunda veya ihtiyaçtan dolayı yerinden ayrılanın tekrar yerine dönmesi caizdir. Çünkü Peygamberimiz (sallalîâhu aleyhi ve sel­lem) insanların omuzlarına basarak ilerleyen kişiye; 'otur! Kuşku­suz bu davranışınla insanlara eziyet ettin [107] buyurmuştur. Ayrıca 'kim lüzumsuzluk yapar ve insanların omuzlarını tepelerse, Cu-ma'nm sevabından mahrum olur [108] buyurmuştur.

5. İki Kişinin Arasını Ayırmamak: Bir arada oturan iki kişinin arasını ayırıp, aralarına oturmak caiz değildir. Salman (radiyallâ­hu anh)'tan merfu olarak yapılan rivayette, Peygamberimiz (sal­laliâhu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur; '... sonra mescide gelip, iki kişinin arasını ayırmadan oturanın o Cuma'dan bir son­raki Cuma'ya kadar yaptıkları mağfiret olunur.[109]

6. Yerine oturmak için bir başkasını yerinden kaldırmak caiz değildir; ancak yer açması istenebilir: Çünkü Peygamberimiz (sallaliâhu aleyhi ve seîlem); 'Cuma günü hiç kimse, sonrasında yerine oturmak için kardeşini oturduğu yerden kaldırmasın. An­cak «yer açınız!» desin [110] buyurmuştur.

7.  Hutbe esnasında uyuklayan, oturduğu yeri değiştirmeli­dir: Çünkü Peygamberimiz {sallaliâhu aleyhi ve sellem), Cuma günü biriniz oturduğu yerde uyukladı