CENNET ÇİÇEKLERİ KADINLARIMIZ
Hamd âlemlerin Rabbine, sonsuz salât ve selâm Resul-i Ekrem Efendimize...
Bugün modern kapitalist düzenin ezdiği kadınlar var. İslam ezdirmez. İşin ardında merhamet mahrumu bir batı dünyası var. Afrika başta olmak üzere birçok yerde görüyoruz bunu. Cenab-ı Hak kadını toplumda fazilet unsuru olarak, bir anne olarak görüyor. Fakat toplum bunu bertaraf etti, kadının cazibesini vitrin edilebilir hale getirdi. Bunun neticesinde de kadına birtakım zorbalıklar yapılıyor, iffetlerini ayaklar altına alıcı birtakım şiddetlere maruz kalıyorlar. Bunun çaresi düşünülmüyor.
Cahiliye devrinde Mekke’de kız çocuğu doğan ailede bir hüsran, bir üzüntü olurdu. Aile için bir lekeydi. Zaten bir müddet sonra da diri diri gömülmeye götürülecekti. Efendimiz ilk mücadeleyi başlattı. Rukiye ve Fatıma validelerimizin doğum gününde hediyeler dağıttı, yemekler verdi. Efendimiz ’in 23 senelik Peygamberlik hayatı hep çilelerle doluydu. Yalnız Hatice validemizin vefat ettiği seneye “Hüzün Senesi” denildi. Bir fazilet timsali. Fatıma validemizi çok aziz tutardı, Efendimizin kıymetlisiydi. Efendimiz(sas)’in gelişi ile kadının da değeri arttı. İslam’ın gün ışığına çıkmasıyla, kadın da aydınlandı.
Peygamber Efendimiz (sas) buyuruyor;
“Sizin en hayırlınız ailesine en güzel muamelede bulunandır.”
Toplumumuzda kadına yönelik şiddetin artması; insanlığın imanının zayıflaması, Kur’an ve sünnetin git gide unutulmasından kaynaklanmaktadır. Belirttiğimiz gibi tek reçete İslam’dır. Efendimizin örnek ahlakı ile ahlaklanan her birey kadının toplum için ne kadar önemli olduğunu idrak edecektir.
Kadın toplumun direğidir, zira bir toplum da kadın düzgün olursa toplum abat olur, kötü olursa berbat olur. Bir atasözünde; “el-ümmü medresetün: anne mekteptir/okuldur.” denilmektedir. Kadın çocuklara güzel örnekler sergileyerek, onların ruhunda kalıcı izler bırakmak suretiyle “ilk ve en büyük terbiyeci” olacaktır. İslâm, anneyi sırf biyolojik bir yapı olarak görmez. Annenin manevi yapısında terbiye etme özelliği vardır. Yani, hayâ ve edep sahibi bir nesil yetiştirme. Kadın eşittir anne demektir. ‘’Cennet annelerin ayakları altındadır.’’ Kadın bir milletin büyümesi ve gelişmesi için en tabi yol, kapı, anahtardır, zira bu milletin evlatlarını yetiştirecek olan onlardır. Bireyin düzgün ve güzel ahlaklı yetişmesi yine o bireyi yetiştiren kişiye bağlıdır. Bu hususta kadınımıza büyük rol düşüyor. Annelerimize büyük rol düşüyor.
Abdurrahman Cami Hazretleri diyor ki: “Ben annemi nasıl sevmem? O beni bir müddet karnında taşıdı, bir müddet kollarında taşıdı. Hayat boyu da kalbinde taşıyor.”
Bunların hepsi fazilet sahibi annelerdir. Annelerin hakkı ödenmez.
Bahaeddin Nakşibend (k.s.) Hazretleri, “Beni ziyaret etmeye gelen baştan anamın kabrini ziyaret etsin” buyuruyor.
İnşaallah toplum olarak kadının, annelerimizin değerini daha iyi anlayıp idrak ederiz.