Fatiha Suresinin Mesajları 9
Kur’an ve Kur’an beyanları, hiçbir sistemle mukayese edilemeyecek kadar ciddi konulardır. Ciddi olduğu kadar da doğrudur, hayatîdir. Kur’an ve Kur’an beyanlarının ciddiyeti ve doğruluğu, sistemde hiçbir sapma olmaması ile sabittir, nettir ve daima etkendir.
Kur’an’ın ve Kur’an beyanlarının ciddi, doğru ve etken oluşuna bağlı olarak onu temsil eden peygamberler de Allah Teâlâ’nın muradına uygun olarak ciddi, doğru ve etkendirler. Peygamberlerden Şuayip aleyhisselam Medyen halkına nice hakikatleri anlattı. Meselenin ciddiyetini kavrama yeteneği olmayan halkına uyarıda bulundu. Onlara meseleleri açık açık anlattı: Ey kavmim! Bana karşı gelmeniz, Nûh kavminin yahut Hûd kavminin veya sâlih kavminin başlarına gelenler gibi, sakın size bir musibet getirmesin. Hele Lût kavmi, zaman ve yer bakımından sizden uzak değildir.) (Hûd:11/89) deyip uyarısını sürdürdü.
Buna rağmen ciddiye almadılar. Sonra onları daha net ifade ile uyardı: Ey kavmim! Bütün imkânlarınızla yapacağınızı yapın. Ben de vazifemi yapacağım. Yakında, kendisini perişan edecek azabın kime geleceğini ve yalancının kim olduğunu bileceksiniz. O azabı gözetleyin, ben de sizinle beraber gözetliyorum.” Vakta ki Azap emrimiz geldi, Şuayb›ı ve beraberinde iman edenleri tarafımızdan bir rahmetle kurtardık. O zulmedenleri ise, korkunç bir gürültülü ses yakaladı da yurtlarında çöküp helâk oldular. (Hûd:11/93,94)
Daha önce Lût kavmi, bugün LGBT hareketinde olduğu gibi iğrençliklerini sürdürme peşinde idiler. Hazreti Lût aleyhisselam kavmi ile çetin mücadele verdi. Onları çok uyardı. Fakat onlar iğrençliklerinde ısrarlı idiler. Hazreti Lût aleyhisselam dayanılmaz sıkıntı içindeydi. Öylesine daraldı ki, Ona misafir gelmiş olan elçi melekler seslendiler: Elçi melekler şöyle dediler: Ey Lût! Gerçekten biz, Rabbinin elçileriyiz, onlar asla sana dokunamazlar. Hemen gecenin bir kısmında ev halkınla çık git ve içinizden hiç biri geri bakmasın; ancak karın müstesna. Çünkü kavmine isabet edecek azap, ona da gelecektir. Onların helâk zamanı, sabah vaktidir. Sabah, yakın değil mi? “ (Hûd:11/81-83) Allah Teâlâ, nice kavmi isyanları yüzünden helak etti, onlara uyarılar fayda vermedi. Sonra gelenler de ıslah olmadılar.
İnadına Allah Teâlâ’nın hükümlerine karşı gelen bozguncular çağımızda daha çok işi şirretliğe ve çirkefliğe döktüler. Kendi değerleri ve ahlâkî ilkeleri iflas ettiği için güçlü ve doğru olanı yıkma saçmalığının uygulayıcısı oldular. Peygamberler yolunu kesmek ve İslamî gelişmeyi engellemek için her tür melaneti yapmaktan çekinmediler. Özellikle batının şer güçleri azdılar. İğrençliklere de tevessül eden mihraklar, toplumları bel altından vurmayı planladılar. LGBT hareketini besleyip finanse etmekle şeytanlıklarını sürdürdüler. “Kazdıkları kuyuya kendileri düştüler.”
ABD ve Avrupa ülkeleri korona afetinde en çok zayiat veren ülkeler oldular. Buna rağmen böylesi iğrenç işlerinden helak olan kavimlerden ders almadılar.
Hazreti Lût aleyhisselam, nikâh sisteminin önemine inanan ve eşcinselliğe özenen herkese çok ciddi ve çok önemli mesajlar vermektedir. Sürekli olarak onların homoseksüellikten arınmalarını istedi. Hanesine gelen genç insan şeklindeki meleklere bile tecavüze yeltenecek kadar gözü dönmüş çılgınlara önce kızları ile evlenmelerini teklif etti. Onlar kabul etmediler. Sonra sıkıca kapının sövelerinden tutarak onlara karşı cansiper oldu. Sonrasını Cenab-ı Hak anlatıyor: Resulüm! «Hayatın hakkı için onlar, kendilerini öylesine kaybetmişlerdi ki sarhoşlukları içinde debeleniyorlardı.» Güneş doğarken o korkunç gürültülü ses onları yakalayıverdi! Biz şehirlerinin üstünü altına geçirdik ve üzerlerine de çamurdan pişirilmiş taş yağdırdık. (Hicr:15/72-74) Sodom kenti, halkı ile beraber yok oldu. Mesajlara dikkat etmek gerekir.
Peygamberler sisteminde “boş vercilik” yoktur. Verilmesi gereken hizmeti ihaleye çıkarma “sahte kahramanlığı da” yoktur. Peygamberler sisteminde ilim vardır, irfan vardır ve ciddiyet vardır. Bugün “İstanbul sözleşmesi feshedilsin” iddiası ile ne yapacaklarına karar vermeden mücadele verenlerimiz, “Ey Resulüm! Şimdi sen her ne ile emrediliyorsan onların kafalarına çarparcasına anlat ve müşriklere aldırma!” (Hicr:15/94) Yani sen ciddiyetten ayrılma..
Mümin, ancak Peygamberine verilen emri ilke edinir; “emrolunduğun gibi, doğru ol. Onların hevalarına uyma!”
İşte ciddiyet bu!