Gönderen Konu: Tevbe Sûresi (Okunma sayısı 445 defa)

anadolu · « : Kasım 27, 2022, 09:14:50 ÖÖ »

Tevbe Sûresi

(Rahman ve Rahim Allah'ın adıyla)

Muhakkak ki Allah, mü’minlerin canlarını ve mallarını karşılığı cennet olmak üzere satın almıştır. Onlar Allah yolunda savaşırlar, öldürülürler ve öldürürler.

Tevrât'da, İncil'de ve Kur'ân da kendi üzerine hak bir vaaddir. Kim Allah'tan daha çok ahdini yerine getirebilir?

Öyleyse yaptığınız alışverişe sevinin. En büyük kurtuluş işte budur.

Allah'u Teâlâ, canlarını ve mallarını Allah yolunda cömertçe veren inanmış kullarına bunlara bedel cenneti verdiğini haber veriyor. Bu O'nun fazlı keremi ve ihsanı iledir.

Kendisine itaat eden kullarına kereminden, lütfünden onlardan cennet karşılığı kabul buyurmuştur. Bu sebepledir ki Hasan el-Basri ve Katâde şöyle söylerler: Allah'a yemin olsun ki, Allah Teâlâ onlarla biatleşmiş ve bedellerini çok yüksek tutmuştur. Şemr ibni Atiyye: Hiçbir Müslüman yoktur ki boynunda Allah'ın biatı olsunda ona vefa göstermesin veya o biat üzere ölmesin demiş ve sonra bu ayeti okumuştur. Yine bunun içindir ki: Kim Allah yolunda hamle ederse, yani bu ahdi kabul edip ona vefa gösterirse Allah ile biatleşmiştir denilmiştir.

Ayet-i kerime büyük Akabe Bey'ati diye bilinen ikinci Akabe Bey'ati hakkında indirilmiştir. Ensar' dan bu bey'ate katılan erkeklerin sayısının yetmiş olduğu söylenir.

Aralarında yaşça en küçükleri Ukbe bin Amr (r.a) idi. Bunlar Rasulullah (s.a.v)'ın yanında Akabe denilen yerde bir araya gelmişlerdi. Abdullah b. Revaha'nın, Peygamber (s.a.v)'e: Rab bin içinde kendin içinde dilediğin şartı koş, demesi üzerine Peygamber (s.a.v) şöyle buyurmuştu: "Rabbim için O'na ibadet etmenizi, O'na hiçbir şeyi ortak koşmamanızı şart koşuyorum. Kendim için de beni, kendinizi ve mallarınızı neye karşı ve nasıl koruyor iseniz öylece korumanızı şart koşuyorum." Bunun üzerine bey'ate katılanlar: Bunu yerine getirecek olursak bize ne var? diye sordular, Hz. Peygamber (s.a.v): "Cennet" diye buyurunca, böyle bir alışveriş kârlıdır. Biz ne bu alışverişten döneriz ne de dönme teklifini kabul ederiz, demeleri üzerine: "Şüphesiz Allah müminlerin canlarını ve mallarını onlara cenneti vermek karşılığında satın almıştır" ayeti nazil oldu. (1)

Diğer taraftan bu âyet-i kerime Onlardan sonra kıyamet gününe kadar Muhammed (s.a.v)'in ümmetinden Allah yolunda cihad eden her bir mücahid hakkında umumidir.

Cihad, her mümin'in omzuna yüklenmiş bir biattir. Peygamberlik nübüvvetinden beri ve Allah'ın dini yeryüzünde görüldüğünden beri bu böyledir. Aslında bu Allah (c.c.) değişmez bir kanunudur. Çünkü yeryüzünde küfür bulunduğu müddetçe Allah'dan başkasına kulluk sürüp gittikçe, Allah yolunda cihad da devam edecektir.

Bir hadiste şöyle buyurulmuştur: Allah'u Teâla kendi yolunda (cihada) çıkana kefil olmuştur. O sırf benim yolumda cihad için ve Rasulleri tasdik için cihada çıkmıştır. İşte Allah'u Teâlâ eğer o kişi ölürse kendisini cennete koymayı tekeffül eder veya O'nu ecir ve ganimetlerle evine dönderir. (2)

Enes b. Malik (r.a) Rasulullah (s.a. v)'in bir kudsi hadis de şöyle buyurduğunu rivayet eder:

"Allah (c.c) buyurdu ki: benim yolumda cihad eden kimseyi öldürürsem cennete varis kılmayı, geri (ailesine) döndürürsem ecir ve ganimetle döndürmeyi garanti ederim"(3)

Said el-Esmâi de Caferi Sadık (r.a)'a ait şu beyitleri okumuştur:

"Bütün yaratıklar arasında karşılığı bulunmayan o değerli canımı Rabbime satıyorum.
İşte onunla cennetler satın alınır. Ben onu satarsam başka bir şey karşılığında şüphesiz ki bu bir aldanıştır. Eğer elde ettiğim bir dünyalık karşılığında canım gidecek olursa, hiç şüphesiz canım da onun karşılığı da boşa gitmiş olur."

İbni Mes'ud (r.a)'dan Resulullah (s.a.v)'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: "Hanginize varisinin malı kendi malından daha sevimlidir? buyurdu. Ashab: "Ya Resulallah, içimizde kendi malı kendisine daha sevimli olmayan hiçbir kimse yoktur" dediler. Bunun üzerine Rasulullah (s. a.v):"Önce gönderdiği kendi malı, geriye bıraktığı da varisinin malıdır." buyurdu. (4)

Cenabı Allah bir ayeti kerimede şöyle buyuruyor: "Biliniz ki mallarınız ve evlatlarınız fitneden başka bir şey değildir. Allah katında ise büyük mükafat vardır. (5) (Buradaki fitne imtihan manasına gelmektedir)

Allah'u Teâlâ'nın kendi yolunda cihad edenlere yaptığı bu vaad gerçek bir vaad olup Tevrat ve İncil' de de müminlerin canlarının ve mallarının cennet karşılığında satın alındığı bildirilmiştir. Demek ki cihad ve savaş ile ilgili hükümler her şeriatta mevcuttur.

Allah yolunda canlarıyla savaşmak cihad sayıldığı gibi aynı şekilde mali harcamalar da cihad olarak sayılmıştır.

Allah Teâlâ: "Kim Allah'dan daha çok ahdini yerine getirebilir ki?" buyurmuştur. Allah (c.c.)'nın bu ifadesi red manasında bir istifham olup "vaadini Allah'dan daha iyi yerine getirecek yoktur" manasındadır. Nitekim başka ayetlerde şöyle buyurulmuştur: "Allah'dan daha doğru sözlü kim olabilir." (6)

Ahde vefasızlık yapmak ve sözünde durmamak gibi hasletler kâbih ve çirkin hasletlerden olup, muhtaç olmalarına ve noksanlıklarına rağmen her insan tarafından çirkin görülen şeylerdir. O hak da her türlü noksanlıktan ve ihtiyaçtan uzak olan Allah Teâlâ'nın bu tür şeylerden uzak olması daha evladır.

Öyleyse yaptığınız alışverişe sevinin, işte bu en büyük saadettir. Sevinin… Kendinizi ve malınızı Allah'a adadığınız için sevinin. Allah'ın vaat ettiği gibi karşılık olarak cenneti satın aldığınız için sevinin. Nedir mümin'in kaybettiği burada? Kendi nefsini ve malını Allah'a adayan, teslim eden ve bunun karşılığında cenneti satın alan mümin ne kaybetmektedir. Gün gelecek mutlaka ölecektir ve malı da bir gün kaybolacaktır. Ama karşılık olarak satın alınan cennet gerçek bir kazançtır.

Allah için yaşayan insanın yüceliğini ve ululuğunu bir kenara bırakın, Allah için yaşayan kişi, Allah'ın kelâmını üstün kılmak, Allah'ın dinini yerleştirmek ve Allah'ın kullarını Allah'dan başkasına kulluk etmenin zilletinden kurtarmak için üstün olur, canını verdiği zaman da şehid olur. Dünyada Allah için yaşayan insan zaten her adımında ve her hareketinde kendisinin tüm yeryüzü kuvvetlerinden güçlü olduğunu hissedecektir.

İşte budur büyük kazançların kazancı. Bu kazançtır insana insanlığın gerçek manasını sağlayan. Zaruretlerin baskısından ve kirliliğinden kurtaran. İmanı, amellerden üstün kılan. Akideyi hayata yağ tutturan ve bunlara birde cennet eklenince.… Artık bu sevindiren bir kazançtır. Kâr üstüne kâr… Münakaşa mevzuu ve şüphe emaresi olmayan bir kazançtır. (7)

------------------------------------------------------------------------------

1) El-Vâhidi, Esbabu nüzül'ül kur'ân.

2) Buhari ve Müslim.

3) Tirmizi.

4) Buhari ve Nesâi.

5) Enfal 28.

6) Nisa 87/122.

7) Fizilal'il Kur'ân (C.7)

RADYO DİNLEME LİNKİMİZ
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

FANİ DUNYA FORUM HABERLER

Gönderen Konu: Tevbe Sûresi (Okunma sayısı 445 defa)

anadolu

Tevbe Sûresi

BENZER KONULAR