* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Kur'an'ın Gölgesinde İlahi Emir Karşısında Aklın Konumu  (Okunma sayısı 667 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı KOYLU

  • *****
  • İleti: 2314
Kur'an'ın Gölgesinde  İlahi Emir Karşısında Aklın Konumu

قَالَ مَا مَنَعَكَ اَلَّا تَسْجُدَ اِذْ اَمَرْتُكَۜ قَالَ اَنَا۬ خَيْرٌ مِنْهُۚ خَلَقْتَن۪ي مِنْ نَارٍ وَخَلَقْتَهُ مِنْ ط۪ينٍ

“(Allah): ‘Sana emrettiğim zaman seni secde etmekten ne men etti?’ buyurdu. (İblis): ‘Ben ondan hayırlıyım, beni ate؛ten yarattın, onu ise çamurdan yarattın.’ dedi.”

(el-A’râf, 7/12)

İslâmiyet, hükümleri vahiyle sabit olan kavim bir dindir. Mü’minler, dinin hükümlerinden bazılarının hikmetlerini akıllarıyla kavrayabilir, birçoğunu ise anlamaktan acizdirler.

Kulluk, dinin hükümlerini akla uydurmak değil, aklı dinin hükümlerine uydurmaktır. İman, kayıtsız ؛artsız teslimiyettir. Akıl, adil olmayı gerektirir. Vahiyle sabit olan Kur’an ve Sünnet’i akıl süzgecinden geçirmek ise insanın kendine kar؛ı i؛lediği en büyük zulümdür.

Akıl ve mantığın, din içerisindeki yerini iyi anlamak icap eder. Yoksa insan, kendisini iman dairesinin dı؛ına atacak batıl dü؛üncelere kapılarak istikamet ve kulluktan uzakla؛ır ve Yaratan’a isyan içerisine dü؛er.

Bugün gerek bilgin geçinen gerekse de cahil bazılarının; “Bu hüküm benim mantığıma uymuyor. Bu hadis akıl ve bilimle çeli؛iyor. Bu âyetin bu zamanda tatbik edilmesi muhal. Aklıma yatanı kabul eder yaparım, zira İslâm akıl dinidir.” gibi dalalet kokan sِzleri, bu meseleyi iyi kavrayamadıklarının birer gِstergesidir.

Batıl kıyas yapanların ilki, ؛eytandır

İbn-i Sîrîn’den rivayet edildiğine gِre ؛ِyle demi؛tir: “İlk kıyas yapan İblis’tir. Güne؛e ve aya da ancak kıyaslar yapılmak suretiyle ibadet olunmu؛tur.” (Dârimî, Mukaddime, 22, h.no:189)

Cenâb-ı Hak, daha آdem (a.s.)'ı yaratmadan ona secde edilmesini emretmi؛ti. “Hani, Rabbin meleklere ؛ِyle demi؛ti: Muhakkak ben çamurdan bir insan yaratacağım. Onu ؛ekillendirip içine ruhumdan üflediğim zaman onun için saygı ile eğilin.” (Sâd, 38/71-72) İblis, ta o zamandan beri bu emir kar؛ısındaki tavrını belirlemi؛ ve secde etmeme niyetini içinde saklamı؛tı.

Yüce Allah; آdem (a.s.)’ın bedenini Cennet'te yaratarak onu, dilediği kadar kendi halinde bıraktığı sırada, İblis, onun çevresinde dola؛mağa ba؛layıp içinin bo؛ ve kendisine malik olamayacak bir biçimde yaratılmı؛ olduğunu gِrdü ve anladı da; “Ben, bunu kolayca yenebilir, ona üstün gelebilirim!” dedi.

İblis, cesedin yanından geçtikçe: “Eğer ben senin üzerine musallat kılınacak, sata؛tırılacak olur¬sam, muhakkak seni, helak edeceğim! Eğer, sen, benim üzerime musallat kılınacak olursan, sana isyan edeceğim!" derdi. (Bkz., Asım Kِksal, Peygamberler Tarihi, T.D.V. Yay., s.31)

Cenâb-ı Hak, آdem’i ؛ekillendirip de içine ruhundan üflediği zaman meleklere ona secde etmelerini emretti. Melekler, آdem (a.s.)’a kar؛ı secdeye memur oldukları vakit, ؛eytan da bu vazife ile mükellef tutulmu؛tu. Melekler Allah’ın emrini yerine getirdiler. ھeytan secde etmedi. Ve niçin secde etmedin sual-i ilahisine kar؛ı: “Ben ondan hayırlıyım. اünkü beni ate؛ten yarattın. Onu ise çamurdan yarattın.” dedi. “Ate؛ yüce, çamur ise dü؛üktür. Yüce olan dü؛üğe eğilmez, ben de ona secde etmem.” demek istedi. (Bkz., Tâhirü’l-Mevlevî, ھerh-i Mesnevî, c.5, 1570)

İblis; cin aslındandı. (el-Kehf, 18/50) Semada, melekler yanında, Allah'a ِyle ibadete koyulmu؛tu ki, kullarından, hiç bir kimse, Allah'a, onun gibi ibadet edememi؛ti. Kendisinin, آdem (a.s.)’ın yaratılı؛ına kadar bِylece ibadet etmekten ayrılmamı؛ olması, içinde ta؛ıdığı kibir, gurur, azgınlık ve kıskançlık duygula¬rını silemedi. Yüce Allah'ın emrini dinlemedi. آdem (a.s.)’a secde etmedi. (Asım Kِksal, a.g.e., s.32)

قَالَ مَا مَنَعَكَ اَلَّا تَسْجُدَ اِذْ اَمَرْتُكَۜ

İblis’e, isyanının sebebinin sorulması

Allah Teâlâ her ؛eyi en iyi bilen olduğu halde ‘Sana emrettiğim zaman seni secde etmekten ne men etti?’ buyurarak, İblis’e, آdem’e secde etmemesine sevk eden ؛eyin ne olduğunu sormu؛tur. Allah (c.c.), bundan kulları yararına ؛u hususların ortaya çıkmasını murat etmi؛ olabilir:

1- Allah (c.c.), sebebi ortaya çıkmadan hüküm vermemi؛ ve kullarının da benzer durumlarda bu ؛ekilde davranmalarını istemi؛tir. Aynı zamanda İblis’e de i؛lediği hatadan dِnme fırsatı tanımı؛tır.

2- İblis’in secde etmemesinin temelinde yatan çirkin ahlâkı ortaya çıkararak, kullarını bundan sakındırmak, onun آdemoğullarına apaçık bir dü؛man olduğunu beyan etmek istemi؛tir.

3- İblis’in lisanından isyanının sebebini ortaya koymak suretiyle ona mazeret kapısını kapatmı؛tır.

Vallâhu a’lem!

قَالَ اَنَا۬ خَيْرٌ مِنْهُۚ خَلَقْتَن۪ي مِنْ نَارٍ وَخَلَقْتَهُ مِنْ ط۪ينٍ

İblis’in batıl kıyası

İblis’in secde etmemesi kibir ve kıskançlığından dolayıdır. Kibri ise, onun; ‘Ben ondan hayırlıyım, beni ate؛ten yarattın, onu ise çamurdan yarattın.’ diyerek آdem’i kendisiyle kıyaslamasından hâsıl olmu؛tur.

İblis'in bu batıl kıyası üç husustan olu؛maktadır:

1- Ate؛, çamurdan daha üstündür.

Ate؛in çamurdan üstün olu؛u ؛u yِnlerdendir:

Ate؛ aydınlatıcı, yüce, latif, hafif, hararetli, kuru, gِklerin cevhe¬rine yakın ve onlara biti؛iktir. اamur ise karanlık, dü؛ük, koyu, ağır, soğuk, kuru ve gِklerin cevherinden uzaktır. Ate؛, tesiri kuvvetli ve etki edendir. اamur ise, sadece etkilenir.

2- ـstün bir maddeden meydana gelen ؛eyin sureti ve hakikati de üstündür.

3- ھerefli olanın dü؛ük olana hizmet etmesi emredilemez.

Üstünlük ancak Allah’ın ihsanıyla, takva ile olur

İblis’in bu kıyası her yِnüyle batıldır. ھِyle ki:

1- İblis, ate؛in çamura üstünlüğü¬nü iddia ederek hataya dü؛mü؛tür. Zira çamur, birçok yِnden ate؛ten daha üstündür:

- Sağlamlık, sükûn, vakar, temkin, hilm, haya ve sab‎r çamurun ِzünden gelir. Hafiflik, serke‏lik, keskinlik, yükselmek ve karars‎zl‎k da ate‏in ِzünden¬dir.

- Rivayetler, cennetin ho‏ toprakl‎, dümdüz bir arazi olduًunu, cehennemin asl‎n‎n ise ate‏ olduًunu ifade etmektedir.

- Ate‏, Allah'‎n dü‏manlar‎na azab‎d‎r. Toprak ise aza¬ba sebep deًildir.

2- فblis, kendisinin آdem’den yarat‎l‎‏ itibariyle üstün olduًunu ِne sürerek Rabbi’nin emrine isyan etmi‏tir. Hâlbuki üstünlük, doًrudan Allah'‎n bir lütfü ve ihsan‎d‎r. Bu nedenle yarat‎l‎‏ maddesinin, cisminin ve sahip olduًu e‏yan‎n üstün olmas‎, bir ‏eyin gerçekten üstün olmas‎n‎ gerektirmez. Allah Teâlâ, mü'minden kâfiri, kâfirden mü'mini; diriden ِlüyü, ِlüden diriyi; ka¬ranl‎ktan nuru, nurdan karanl‎ً‎ ç‎kar‎yor. ف‏te bu, as‎l üstünlüًün, Allah'‎n ihsan‎yla olduًuna delâlet eder. Ayr‎ca, üstünlük, Allah’a kullukla, takva ile olur.

3- قerefli olan‎n dü‏ük olana hizmet etmesi emredilemez sِzü nefsanî bir sِzdür. Kulluk kaidelerine z‎tt‎r. Hizmet, secde, tazim ve hürmet hakikatte Allah içindir.

Kulluًun ِzü teslimiyettir. Dilediًini yapan, her ‏eye malik olan, yegâne tasarruf sahibi Allah’t‎r. Mülkü dilediًine verir. Dilediًinden de çeker al‎r. Dilediًini aziz, dilediًini de zelil k‎lar. Kِleyi sultan, sultan‎ da bir anda kِle yapabilir. Asl‎ topraktan olan insana zahirinde ta‏ olan Kâbe’ye yِnelerek ibadet etmeyi emretmi‏tir. Kula dü‏en, emri tart‎‏mak ve mant‎ً‎na uygunluًuna bakmak deًil, yaln‎zca itaat etmektir.

Adem (a.s.)’a yap‎lan secdeden maksat nedir?

Hz. آdem’e yap‎lmas‎ emredilen secde ile Cenâb-‎ Hakk’a yap‎lan secde aras‎nda fark vard‎r. آdem’e secde etmekten maksat; ona kar‏‎ eًilmek suretiyle bir senada bulunmak ve ilâhî emre riayet için bir sayg‎ gِstermekten ibarettir.

Hakikatte secde, tazim ve hürmet Allah’ad‎r. Zira bu secdeyi O emretmi‏tir. Bu nedenle آdem’e secde etmemesi فblis’in huzur-u ilâhîden kovulmas‎na, lanetlenmesine sebep olmu‏tur.

K‎yas‎n her türlüsü bat‎l m‎d‎r?

K‎yas, ِlçmek demektir. Bundan türeyen mikyas da ِlçü manas‎nad‎r. K‎yas, f‎khî ve mant‎kî olmak üzere iki türlüdür:

1- F‎khî k‎yas; hakk‎nda âyet ve hadisten nas bulunmayan bir meseleyi ona benzeyen ve hakk‎nda nas bulunan bir meseleye tatbik etmektir.

F‎khî k‎yas, nassa uygun olduًu sürece sahihtir, me‏rudur ve arzu edilir. ـmmet, k‎yas‎ kabul et¬mek üzere icma etmi‏tir.

K‎yas‎n me‏ruiyetine delalet eden iki misal

Hz. Ebû Bekir (r.a.)’‎n hilafete seçilmesi mevzusunda, sahâbelerin; “Rasûlullah (s.a.v.) seni dinimiz için beًenip seçmi‏ken, biz, dünyam‎z için mi seni be¬ًenip seçmeyeceًiz?” diyerek hilafeti na¬maza k‎yas etmeleri bu türdendir.

Ayr‎ca Ebû Bekir (r.a.)’‎n, Rasûlullah’‎n irtihalinden sonra: “Allah'a yemin ederim, Allah'‎n bir arada zikrettiًi ‏eyler aras‎nda fark gِzetmem.” buyurup zekât‎ namaza k‎yas ederek zekât vermeyenlere kar‏‎ sava‏mas‎ da buna bir ِrnektir.

2- K‎yas-‎ mant‎kî (burhan); ِzel bir ‏artla ِzel bir ‏ekilde bir araya getirilmi‏, bilinen iki mukaddime¬den (ِnerme) ibaret olup, bu iki mukaddime aras‎ndan 'netice' doًar. (فmam Gazâlî, el-Mustasfâ Min فlmi’l-Usûl, c.1, s.32) “آlem sonradan yarat‎lm‎‏t‎r. اünkü deًi‏kendir. Her deًi‏en ‏ey hâdistir (sonradan olmu‏tur). O halde âlem de hadistir.” k‎yas‎ buna bir misaldir.

K‎yas‎n geçerli olabilmesi için, sarih naslara uygun olmas‎ gerekir. قayet sarih naslarla çeli‏iyorsa k‎yas bat‎ld‎r. Kabul edilmez. Ayr‎ca hakk‎nda sarih nas bulunan bir meselede k‎yas yap‎lmaz. Zira hüküm ayan beyan ortadad‎r.

فlk bat‎l k‎yas‎ فblis yapm‎‏t‎r. Cenâb-‎ Hakk’‎n aç‎k emri varken nefsinin tesiri alt‎ndaki akl‎ ve mant‎ً‎yla hareket etmi‏ ve isyan etmi‏tir. فblis; yarat‎ld‎ً‎ as‎l unsura bakm‎‏, Al-lah'‎n ‏erefli k‎lmas‎na itibar etmemi‏tir. Allah'‎n آdem’i ‏erefli k‎lmas‎; onu eli ile yarat‎p, ruhundan üfürmesidir. (Bkz., Sâd, 38/71-75)

Hz. Mevlana, aç‎k nas kar‏‎s‎nda mant‎ً‎yla hareket eden فblis ve gerek insanlardan gerek cinlerden ona tabi olmakla فblisle‏en avenesi hakk‎nda ‏ِyle demektedir:

“Bir âlim, bu k‎yaslar‎, bu taharrileri bulutlu bir günde yahut geceleyin k‎bleyi bulmak için yapar. Lakin güne‏li bir günde ortal‎k ayd‎nl‎k ve Kâbe gِz ِnünde iken k‎yas yapmaya ve k‎ble cihetini aramaya kalk‎‏ma. Kâbe’yi gِrmemezliًe gelip de k‎yas yapacaً‎m diye ondan yüz çevirme. Allah doًruyu en iyi bilir.” (Tâhirü’l-Mevlevî, قerh-i Mesnevî, c.5, 1574)

فbn-i Abbas (r.anhümâ)’dan rivayete gِre ‏ِyle demi‏tir: “فblis için münasip olan, k‎yas yapmay‎p Allah'a itaat etmesi idi. Ama o, bِylece Rabbine isyan etti de k‎yas yapt‎. K‎yas yapanlar‎n ilki, فblis'tir. Bِylece o, yapt‎ً‎ bu k‎yas ile kâfir oldu. Dolay‎s‎yla kim, dini mücerret kendi gِrü‏ünden sâd‎r olan bir ‏eye k‎yaslarsa, Allah o kimseyi فblis'e arkada‏ k‎lm‎‏, ona yakla‏t‎rm‎‏ olur.” (F. Râzî, Mefâtihu’l-ذayb, c.14, s.37)

RADYO DİNLEME LİNKİMİZ
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Bize Kalana Bakın Siz Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 06:02:09 ÖS]


Âlemler O’na Hayran Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:34:39 ÖS]


Dünya Nedir Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:25:53 ÖS]


Gönül Allah (CC) 'ta Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:22:44 ÖS]


İmani olgunluğun sırrı - Teslimiyet Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:15:04 ÖS]


İnsanın Manevi Yapısı (Ruh, Kalb, Akıl ve Nefs) İle İlgili Meseleler Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:06:24 ÖS]


Esat Kabaklı - Sürgün - 320 KBPS Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 04:50:26 ÖS]


Ozanlardan Single Eserler - Karma 320 kbps Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:20:38 ÖS]


Esat Kabaklı - Oğul Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:07:15 ÖS]


Ehl-i Beyt ve Kerbelâ Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:49:31 ÖÖ]


Filistin’in Tarihçesi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:42:17 ÖÖ]


Cennetlik Kadınlar 3 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:10:52 ÖÖ]


Cennetlik Kadınşar 2 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:06:00 ÖÖ]


Cennetlik Kadınlar 1 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:00:00 ÖÖ]


Muallim - Öğretmen - Peygamber Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:54:03 ÖÖ]


Dar Günlerin Adamı Hz. Osman Gönderen: KOYLU
[Aralık 20, 2024, 11:18:19 ÖÖ]


İhlas ve Samimiyet Gönderen: KOYLU
[Aralık 20, 2024, 11:13:16 ÖÖ]


Zekat İslam’ın Köprüsüdür Gönderen: KOYLU
[Aralık 20, 2024, 11:09:53 ÖÖ]


Kurtuluş İslâm’dadır Gönderen: KOYLU
[Aralık 20, 2024, 10:58:52 ÖÖ]


Tevhid ve İstikâmet Gönderen: KOYLU
[Aralık 20, 2024, 10:55:38 ÖÖ]