EFENDIMI ZI (s a v ) yad EDERKEN
* Efendimize düşmanlık besleyen bir kabile reisi onu bir ağaç altında yalnız görünce sinsice arkadan yaklaşıyor ve kılıcını kaldırarak şöyle diyor: “Şimdi seni benim elimden kim kurtaracak!” Hz. Peygamber: “Allah!” diyor ve şu duayı ekliyor: “Allah’ım! Dilediğin şekilde beni onun elinden kurtar!”
Adamın kılıcı elinden düşer, bu defa Efendimiz (sas), kılıcı alıp adama döner: “Şimdi seni benim elimden kim kurtaracak!” Adam şaşkındır. Hz. Peygamber adamı affedip gitmesine izin verir. Kabile reisi kavmine döndüğünde şöyle der: “Ben şu anda insanların en iyisinin yanından geliyorum.
* Kızı Hz. Fatma’dan iki sevimli torunu vardır: Hasan ve Hüseyin. Torunları, Efendimiz’den, deve almasını isterler. Allah Resulü (sav)’in deve alacak parası yoktur. Ellerini yere koyar ve şakayla:
- Haydi binin, bundan iyi deve mi olur?
* Mescide yakın bir yerde Habeşistanlı zenci Müslümanlar yerel bir oyun oynamaktadırlar. Efendimiz (sas)’in aklına eşi gelir. Eve gider ve
- Ayşe, gel sen de seyret, der.
Hz. Ayşe olayı:
- Ben de yanağımı Allah’ın Elçisinin omzu üzerine koyarak seyretmeye başladım, diye anlatır.
Oyun uzun sürer, Efendimiz (sas) arada bir:
- Doymadın mı? diye sorar. Hz. Ayşe kendi deyimiyle:
“Bana olan sevgisini denemek için”
- Hayır! diye cevap verir. Efendimiz (sav) yorulmasına rağmen sesini çıkarmaz. Ayak değiştirerek dikilmeye devam eder.
* O, kendi işini kendi görmekten hoşlanırdı. Arkadaşları bütün işini yapmaya hazır olmalarına rağmen bunu istemezdi. Evdeyken, elbiselerini yamar, evi süpürür, keçileri ağar, develeri bağlar ve yemlerini verirdi.
Ayrıca, ayakkabılarını ve delik su kırbalarını tamir eder, hizmetçilere de yardım ederek onlarla birlikte hamur yoğururdu.
* Yaşlı bir kadın mescide, Efendimiz (sas)’in yanına gelir ve
- Ey Allah’ın Elçisi, benim için dua et de Allah beni cennetine koysun.
Efendimiz:
- Yaşlı kadınlar cennete giremez, der.
Kadın üzülür, neredeyse ağlayacaktır.
Efendimiz (sav)’in yüzünde bir tebessüm yayılır:
- Üzülme, yani yaşlı değil, bir genç kız olarak cennete gireceksin, der.
* Bir yolculuk sırasında Enceşe isimli bir arkadaşı develerin önünde, daha hızlı yürümeleri için şarkı söyleyerek tempo tutmaktadır. Şarkı hızlanır, tempo yükselir ve develerin sürati de artar.
Develerin üzerinde bulunan hanımlar için endişeye kapılan Efendimiz (sas) Enceşe’ye seslenir:
- Enceşe dikkat et! Billurlar kırılmasın!
"Ey Rabbim, bana bahşedeceğin her hayra öylesine muhtacım ki!"