İnsan Nasıl Yaşarsa Öyle Ölür
Dünyada her şeyin en güzelini isteyen kişi, ölümün de en güzelini seçmeli. Güzel bir şekilde hayata veda etmeli...
İnsan her şeyin en güzel olanını kendisi için ister.
Çünkü insan en çok kendini sever, kendini sevenleri sever, sevmeyenleri sevmez. Ona iyilik yapanlara kalbi meyleder. Bundan dolayıdır ki sevgili Peygamberimiz aleyhisselam şöyle dua buyurdular:
"Ya Rabbi kötü insanlardan bana iyilik ulaştırma, sonra kalbim onu sevebilir."
Dünya hayatında her arzu ettiği şeye ulaşan kişiyi biz hayranlıkla seyrederiz. "Adam kendisini ne kadar çok seviyor, her şeyin en güzelini seçiyor" deriz. Eğer sahip olduklarını meşru yollardan elde edebilmişse helâl-ı hoş olsun, güle güle kullansın. Yok haramdan gelmiş ise hiç kıymeti yoktur.
Olmaması onun için daha hayırlıydı. Aldığı lezzetten bin kat fazla sıkıntı çekecektir.
Dünyada her şeyin en güzelini isteyen kişi, ölümün de en güzelini seçmeli. Güzel bir şekilde hayata veda etmeli. Bunun içindir ki büyüklerimiz hep "hüsn-i hatime" için dua etmişlerdir. Hatim dualarında da tekrarlanır:
"Ya Rabbi son nefesimizi Kelime-i şehadet getirerek vermemizi nasip eyle!.."
Bir insanın bütün ömrü ibadetlerle, günahlardan sakınmakla geçse fakat son nefesini imanla verememiş ise hiç kıymeti yoktur.
Son nefesini imanla veren kişi, Cenâb-ı Hakkın en büyük nimetine kavuştu demektir. Ondan büyük nimet olmaz. Bu nimeti elde edemeyen de en büyük felâkete, ebedi cehennem azabına müstahak olmuş demektir.
Denebilir ki, ölümün güzelini nasıl elde edebiliriz? Ölüm, elbise gibi ev gibi satılmıyor ki seçebilelim!..
Güzel ölüm ancak şöyle elde edilebilir: Güzel yaşamakla!
İnsanoğlu nasıl yaşarsa öyle ölür, nasıl öldüyse öyle haşrolur.
Binde, hatta milyonda bir insan güzel yaşar, kötü bir tarzda ölür. Yine çok ender olarak kötü bir hayat sürenin sonu güzel olur.
Dünyadaki hayatı nasıl geçmişse, neye çok önem vermişse sekerât-ı mevtte hatırına o gelir.
Sekerât-ı mevt halini rüyaya benzetmişler. Mesela bir talebe rüyasında bizden daha çok okul görür, kitap görür, defter kalem görür. Bir hekim bizden daha fazla hasta ve ilaç görür. Bir tüccar uykusunda bizden daha fazla alışveriş yapar, para görür. İnsan, hayatını da böyle noktalar.
Bırakıp gideceğimiz şeylere bu kadar önem veriyoruz, gidip kalacağımız muhakkak olanları ihmal ediyoruz.
İnsanın önünde çok uzun bir seyahat varsa, o da bu seyahate çıkmaya mecbur ise, karşılaşacağı tehlikeleri düşünür, tedbirini alır.
Ölümle çıkılacak seferden daha uzun, daha tehlikeli hangi seyahat olabilir?
Akıllı adam "azığını" hazırlar...
Sevgili Peygamberimize (aleyhisselâm) sormuşlar:
-En akıllı insan hangisidir?
-En akıllı insan ölümü en çok hatırlayan ve ölümden sonraki hayat için de hazırlık yapandır.
Çok kısa olmasına rağmen dünyada yapacak bir sürü işimiz var. Çalışacak, iş güç sahibi olacağız, bakmakla mükellef olduklarımızın rızkını helâlinden kazanacağız.
Bundan sonraki hayatımız olan kabrimizi güzelleştirmeye, ebedi hayatımız olacak ahirette de saâdete kavuşmaya mecburuz.
Rabbimiz bu üç hayatımızda da umduklarımıza kavuştursun...
Amin.
M. Said Arvas.