Stres Savmanın Sırrı
Stres toplayıcısı ve toptancısı olmayalım. Gam yükünün kervanlarına hancı olmayalım. Kadere karşı kederle direnmeyelim. Hüzün bulutlarının gölgesine sığınmayalım.
Tasalanmamak için beynimize takılan tasmalar, altından olsa da takmamaya dikkat edelim.
Endişe çağlayanı olup etrafımızdakileri de ıslatmayalım.
Gerginlik kaynağı olup aileyi ve toplumu germeyelim.
Bütün bunlar için, “Allah var, keder yok” diyerek yolumuza devam edelim.
Bir ayetin (Tevbe süresi ayet 9/51) meali olan, “Yazılanlar gelir bu garip başa” deyip bu dünya sahnesinde Hazreti Nuh’u, İbrahim’i, Musa’yı, İsa’yı, Muhammed aleyhimüsselamları örnek ve önder alalım, kötü rolü benimseyen Firavun, Karun, Ad, Semud, Ebu Cehil rolünü kabul etmeyelim.
Huzuru, mutluluğu, saadeti, sevinci, tabiata uyumda, tabiatı yaratan Allah cellecelealühün emir ve yasaklarına uymakta arayalım.
Bize stres ihraç edenlerden, önce stres satın alıyoruz, sonra stres ilaçları ithal ediyoruz. Parada, makamda, rütbede hizmet arayın da mutluluk aramayın.
Makam, para ve rütbenin sonu gelmeden ecelimiz gelir.
Gözümüze toprak dolamadan göz doymaz. Göz doymayınca da hep başkalarının elindeki paraya, altındaki koltuğa, omzundaki rütbeye bakarak, iç geçirirken kendimizi bitirdiğimizin fakına hap yutarken varırız ama iş işten geçmiş olur.
Renkleri sevenler, her yerde renk cümbüşü vardır. Herhangi bir galeriyi gezmeye vaktinizin yokluğu mazeretini ileri sürmeyin.
Evde iseniz pencereden denizi seyredin, ev denizi görmüyorsa gökyüzüne bakın ve mavinin bin bir tonunu görün.
Havada bulutların dağılışı gibi stresinizin dağıldığını göreceksiniz.
Tabiatta çiçek sayısı diken sayısından fazladır. İyi insan sayısı kötülük yapan insan sayısından fazladır.
İyileri görün, iyilerle beraber olun.
Karamsar sözlerden uzak durun.
Kötü haberleri yaymayın. Gücünüz yetiyorsa engelleyin, tedavi edin, yetmiyorsa etkili yetkili kişilere haber verin ama yaymayın.
Kendinizden büyük olanlara saygı, küçük olanlara merhametli olmak gönlünüze mutluluğu doldurmak demektir.
O dolu olan gönle, stresin sızacak deliği kalmaz.
Hem neden kederlenelim ki? Kaderimizi yazan Allah, yol haritamızı çizen Allah. İnsanlık dünyaya gelmeden dünyayı yaratan ve çiçeklerle, içeceklerle, yiyeceklerle, giyeceklerle donatan Allah.
Nesimi’nin dile getirdiği gibi: “Oy nesimi, can Nesimi, ol Ğani mihman iken Yarın şefaattarımAhmed-i Muhtar iken
Cümlenin rızkını veren ol ĞaniSettar iken Yeryüzünün halifesi hünkâra minnet eylemem” diyelim ve Rabbimizin işaret ettiği gibi:
“Onlar, İslâm olduklarını senin başına kakı¬yorlar (senin onlara eyvallah etmeni istiyorlar). De ki:
İslam’ınızı benim başıma kakmayın (benden minnet beklemeyin). Belki Allah sizi imana kavuşturduğundan dolayı sizin başınıza kakar (minnet yalnız onadır). Eğer doğru söy¬lüyorsanız?” (Hucurat süresi ayet 49/17).
Biz, yalnız Allah’a minnet eder, boyun eğer, “İman ettik” der, itaat eder ve nimetlerine karşı şükre devam ederiz.
Mahmut Toptaş.