BAĞLARI KOPARMAYALIM - EKLENDİ.
Şurada ne kaldı, Ramazan ayına sekiz ay, Kurban bayramına da on ay kaldı.
Kurban kesenler, gücü yetmediği için kesemeyenler, akrabaları ziyaret ettiniz. Okul arkadaşlarınızla karşılaştınız, asker tertiplerinizle tesadüfen buluştunuz, hasret giderdiniz, silinmek üzere olan hatıraları canlandırdınız.
Yıllardır görmediklerinizle buluştunuz.
Şimdi bu günden itibaren o eskimeyen dostlarınızla teması kesmeyiniz.
Çağımızın teknolojisi bizi birbirimize bağlamada büyük hizmet yapmaktadır.
Görüntülü görüntüsüz telefonlarla, mesajlarla dostluk bağlarımızın kopan liflerini kuvvetlendirmek mümkün.
Yapınız bunu ve bu yaptığınız hayırlı işin faydası, size huzur, mutluluk, gönül genişliği olarak dönecektir.
Bir kutu stres hapının yapamadığı etkiyi bir tek dostunuzun yüzünü görmekle karşılayabilirsiniz.
“Karşılaştığıma çok sevindim, buluşmamız beni çok mutlu etti…” gibi sözler edersiniz de “hapı yuttuğuma sevindim, hapı yutunca çok memnun oldum” demezsiniz.
Dünyanın en güzel manzaralı yerlerinde bir hafta kaldıktan sonra ayrılmaya hazırlıklar başlarken aynı yerler, ilk gördüğünüz kadar güzel olmayabilir ama bazı dostlarınız var ki antika gibi seneler geçtikçe değeri daha da artar.
Bu dünyada en sevdiğiniz şeyi hatırlayın. Bilin ki o sevdiğimiz şeyden bir gün muhakkak ayrılacağız ama Allah için sevdiğimiz dostlardan ayrılmayacağız.
Suyumuzdan, havamızdan ayrılacağız fakat imanla ahirete gitme lütfuna eren dostlarımızla ahirette de beraber olacağız.
Yusuf aleyhisselam Rabbine olan duasında: Beni Müslüman olarak öldür ve beni sâlihler arasına kat” diye yalvarır. (Yusuf Sûresi 12/101)
Sevgili Peygamberimiz de:
“Kişi sevdiğiyle beraberdir” buyurur. (Buhari, Sahih, K. Edep, bab: alameti hubbillah)
Teniyle tabiat kanunlarına uyum sağlayan, canıyla ve sosyal hayatıyla şeriat kanunlarına uyan bir Müslüman, tabiatı yaratanın, şeriatı indirenin dostu olunca, hem bu dünyayı ıslah eder, hem ahiretteki makamını ıslah eder ve salihlerden olur.
Onun için Rabbimiz bu salih insanların aileleri ve çocuklarıyla cennette beraber olacaklarını şöyle haber verir:
“Adn cennetlerine girerler. Babalarından, eşlerinden, çocuklarından salih olanlar da oraya girecekler. Her kapıdan onların üzerine melekler girerler.” (Ra’d Sûresi ayet 13/23)
İman kardeşi olanların, imanla ahirete gitmeyi başaranların, ahirette koltuklar üzerinde karşılıklı olarak oturacaklarını haber verir: “Muhakkak mûttakiler, cennetlerde ve pınarlardadırlar.
Oraya güvenle selâmetle girin.
Göğüslerindeki kini çıkarıp attık ve kardeşler olarak karşılıklı koltuklar üzerindedirler.” (Hıcr Sûresi ayet 15/47)
Bayramda aynı ortamda, aynı sofrada, çay fokurdarken, gönüller muhabbet kaynatırken aldığınız hazzı, tadı, lezzeti, neşeyi, mutluluğu, dünyanın hiçbir yerinde bulmanız mümkün değil.
Çünkü karşınızdaki insandır.
Yeryüzünün tamamı, güneşi, ayı, yıldızları Allah celle celalüh insanlara hizmet etmesi için yarattığını “Ve sahhara” diye başlayan birçok ayetiyle haber verdiği gibi: “O Allah ki, yeryüzünde olanların tamamını sizin (insanlar) için yarattı…” (Bakara Sûresi ayet 2/29) ayetiyle insanın değerini bize haber verir.
Bu değerli akrabalarınızı, arkadaşlarınızı, komşularınızı, köyünüzü, mahallenizi, ülkenizi ve tüm insanlık ailesini seviyorsanız, bu dünyada güneşini, havasını engelleyecek, haklarını yok edecek davranışlardan kaçındığımız gibi, ahirette cehennem çöplüğünde israf etmemek için gönüllerinin imanla süslenmesi, hayatlarının İslam’la boyanmasına ve cennete layık hale gelmesine dikkat edelim. Bu da, bağları sıkı ve güçlü dokumakla olur.
Mahmut Toptaş.