Gönderen Konu: Fikrimiz ne İse Zikrimiz O Olur (Okunma sayısı 191 defa)

fanidunya NET · « : Şubat 20, 2025, 10:31:06 ÖÖ »

Fikrimiz ne İse Zikrimiz O Olur

Bu gün, evde otururken, yolda yürürken, işyerinde çalışırken, arabaya binerken, inerken… yani her halinizde neleri düşündüğünüzü ve neleri mırıldandığınızı gözden geçiriniz.

Fikrimiz ne ise zikrimiz de o olur.

Veya zikrimiz ne ise fikrimiz de o olur.

Bütün organlarımız, birbirinden bağımsız olmadıkları gibi, bütün fikrimiz, zikrimiz, heyecanımız, sevincimiz, üzüntümüz… de birbirinden bağımsız değildir.

Mecnun, Leyla’sının izinde yürürken her adım atışında Leyla, Leyla, Leyla… demesi yürüyüşüne, fikrine, muhabbetine engel değildir.

Yürürken, başımızdaki beyinden, ayağımızın altındaki sinirlerimize kadar hepsinin görevi saat gibi çalışır da farkında bile olmayız.

Rüzgâr, yüzümüze çarpıncaya kadar nefes aldığımızı bile hatırlamayız ama Allah celle celalüh, bizim her salisemizin binde biri, milyonda birini bile bilir, görür, işitir ve otomatiğimizi çalıştırır.

İşte O Allah celle celalüh, bize, “Allah’ı çokça zikrediniz” buyurur.

Eskiden Lat, Menat, Uzza ibi zamanla yaşayan ve kurallar koyan kişiler adına anıt dikip orada, onun kurallarına göre hayatlarını düzenleyen bu putperest insanlar Müslüman olduktan sonra Rabbimiz, onlara ve onların şahsında bize:

فَإِذَا قَضَيْتُمْ مَنَاسِكَكُمْ فَاذْكُرُوا اللَّهَ كَذِكْرِكُمْ آَبَاءَكُمْ أَوْ أَشَدَّ ذِكْرًا فَمِنَ النَّاسِ مَنْ يَقُولُ رَبَّنَا آَتِنَا فِي الدُّنْيَا وَمَا لَهُ فِي الْآَخِرَةِ مِنْ خَلَاقٍ

“Haccınızı yerine getirdiğinizde, atalarınızı andığınız gibi, hatta daha kuvvetli bir anışla Allah'ı zikredin. İnsanlardan bir kısmı var ki "Rabbimiz, bize dünyada ver" der. Onların âhirette nasibi yoktur."

وَمِنْهُمْ مَنْ يَقُولُ رَبَّنَا آَتِنَا فِي الدُّنْيَا حَسَنَةً وَفِي الْآَخِرَةِ حَسَنَةً وَقِنَا عَذَابَ النَّارِ

Bir kısmı da "Rabbimiz bize dünyada iyilik ver Ahirette de iyilik ver ve bizi ateşin azabından koru" derler.” Buyurur. (Bakara süresi ayet 2/200-201)

Lat’ı, Menat’ı, Uzza’yı da yaratan Allah celle celalühtür.

Onun için en fazla Allah’ zikredeceğiz.

Osmanlı uleması, Kur’anı Kerimin ve Hadisi Şeriflerin haber verdiği zikir çeşitlerini toplamışlar ve camide müezzin efendinin namazdan sonra tesbih çektirirken okudukları, Estağfirullah, Sübhanellah, elhamdü lillah, La ilahe illallah, Allahü ekber gibi zikirlerimiz, okuma yazma bilmeyenlere de kulaktan öğretmeye devam etmişler.

Sabit, bir yerde durarak yaptığımız tek ibadetimiz namazımızdır.

Onun dışında tertemiz olan her yerde zikir yapılır.

Aslında halkımızın yüzde doksanı kalkarken Bismillah, arabaya binerken bismillah, evden çıkarken bismillah demeye devam ediyor.

Bazıları tedbir için içinden söylüyor.

Evden çıkarken ya merdivenle veya asansörle inerken sevgili peygamberimize uyarak Sübhanellah, sübhanellah diyerek inmek zikirdir.

Aynı yerlerden çıkarken Allahü ekber diyerek çıkmak da zikirdir.

İstanbul’u seyrederken veya tefekkür ederken Boğazın üstünden Karadeniz’i Marmara’ya akıtanı, Boğazın altından da Marmara’yı Karadeniz’e akıtanı düşünmek de zikirdir.

Ferhat, Şirin’in aşkıyla dağları delerken, balyozu taşa her vuruşunda “Şirin, Şirin, Şirin…” demesi onun işini engellemediği gibi güç de veriyor.

Hâlbuki Leyla’mızı, Şirin’imizi, servetimizi, şöhretimizi, canımızı, tenimizi, sevgimizi, saygımızı, gördüğümüz, tuttuğumuz, tattığımız her şeyimizi yaratan O Allah celle celalühtür.

Sabah kahvaltısına Besmeleyle oturmamız zikirdir.

Sofrada gördüklerimizden hiç birini dünya sanayicileri, yapay zekâyı da kullanarak tavuğun yaptığı yumurtayı size sunamaz.

Besmeleyle başlamak, bunları yaratanı hatırlamak ve bir damla suyu yaratamayan insanlara kulluk etmek yerine evreni/kainatı yaratana kulluğu tercih ettiğimizi hatırlamak zikirdir.

Vapura, Trene, Arabaya, Uçağa bindiğimizde:

سُبْحَانَ الَّذِي سَخَّرَ لَنَا هَذَا وَمَا كُنَّا لَهُ مُقْرِنِينَ

وَإِنَّا إِلَى رَبِّنَا لَمُنْقَلِبُونَ

“…Bunları bizlerin emrine hizmetkâr kılan (Allah'ı) tesbih ederiz. Biz bunları emrimiz altına almaya yanaştıramazdık.

Biz elbette Rabbimize dönüyoruz” dememiz zikrimizdir. (Zuhruf süresi ayet 43/13-14)

Havaya kaldırma gücünü Allah koymasaydı biz, demiri ahvada uçuramazdık.

Havanın, demirin tabiatındaki kanunların hepsini koyan Alla o kanunları bulan mucitleri yaratan da Allah celle celalühü tanımak zikirdir.

“Arabayı filan şirket yapıyor” demezsiniz, siz akıllısınız;

Şirket çalışanlarını, planlayanlarını, onların hala yüzde yüz çözülemeyen beyinlerini yaratanı unutmuş olamazsınız.

Özürlü birini gördüğünüzde, içinizden onun için Allah’tan şifa dilememiz ve:

الْحَمْدُ لِلَّهِ الَّذِي عَافَانِي مِمَّا ابْتَلَاهُ بِهِ، وَفَضَّلَنِي عَلَى كَثِيرٍ مِمَّنْ خَلَقَ تَفْضِيلًا

“Bana bu hastalığı vermeyen Allah’a hamdolsun” dememiz hem dua hem zikirdir. (Beyhaki, Şuabü’l-iman, 77 inci bab)

Gemi, tren, otobüz, metro, tramvay, uçak, salon, meydan heryerde gördüğümüz kalabalıklar için hepsi için “Allah’ım, hepimizi cennete götürecek, cennetlik işler yapmayı nasip eyle” diye hatırdan geçirmemiz hem dua, hem zikirdir.

Güzel bir şey gördüğünüzde

فَتَبَارَكَ اللَّهُ أَحْسَنُ الْخَالِقِينَ

“…Yaratanların en güzeli Allah ne yücedir.” (Müminün süresi ayet 23/14) deyiverin ve her halinizde iyi, güzel, doğru, faydalı şeyler yapmaya ve söylemeye dikkat edelim.

Mahmut Toptaş.

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

FANİ DUNYA FORUM HABERLER

Gönderen Konu: Fikrimiz ne İse Zikrimiz O Olur (Okunma sayısı 191 defa)

fanidunya NET

Fikrimiz ne İse Zikrimiz O Olur

BENZER KONULAR