www.FaniDunya.Net |HUZURUN, DOSTLUGUN, KARDEŞLİGİN EN GENİŞ PAYLAŞIMIN TARAFSIZ, KALİTELİ, DEVAMLI HİZMETİN ADRESİ

FANİDUNYA NET TARİH, KÜLTÜR, SANAT, EDEBİYAT => KÖŞE YAZARLARI - KARMA => Mahmut Tobtaş => Konuyu başlatan: fanidunya NET - Şubat 05, 2025, 10:51:41 ÖÖ

Başlık: Her Can Ölümü Tadacaktır
Gönderen: fanidunya NET - Şubat 05, 2025, 10:51:41 ÖÖ
(http://www.fanidunya.net/resimler/besmele.png)

Her Can Ölümü Tadacaktır

“Can” deyince yalnız insan canı akla gelmesin.

Karıncadan file, hamsiden balinaya, serçeden kartala kadar, karada, denizde ve havada yaşayan, insan dâhil her şeyin canı vardır ve o canı kim verdiyse yine O alacaktır.

Dünyanın en donanımlı hastanesinde ölümler oluyor.

Lokman hekim çare bulamamış.

İnsanoğlu hastanede doğuyor, yine hastanelerden kabre doğru her gün insan seli akıyor.

Diğer canlılardan farkı ölen insan, yıkanıyor, bembeyaz kefen giydiriliyor ve omuzlarda taşınıyor.

Ecelin nerede, kime, nasıl geleceği belli değil.

Onun için gelin ve damadın düğüne hazırlık yaptıklarından daha fazla hazırlıklı olmalıyız.

Hazırlığımız, kefen değil.

Onu varisler bulur, sarar ve defneder.

Bize kabirde nur olacak ve mahşer yerinde terazinin sevap tarafının ağır basacağı iman, iyi söz ve davranışlarımız olmalıdır.

İnsan gibi diğer canlılar da  yaşarlarken acı duyarlar.

Rabbimiz buyurur:

“Her can ölümü tadacaktır. Kıyamet günü yaptıklarınızın karşılığı mutlaka ödenecektir. Kim ateşten uzaklaştırılıp cennete girdirilirse o kurtulmuştur. Dünya hayatı aldanma metaından başka bir şey değildir” (Al-i İmran süresi ayet 3/185)

Ayette geçen “tadacaktır” sözü, yalnız insanlar için değildir.

Köyde yaşayanlarla köyden şehre inenler bilirler bunu.

Hayvanlar da ağlarlar, gözyaşı dökerler.

Rahmetin, merhametin, inceliğin, zarafetin örneği Sevgili Peygamberimizin, bir devenin ağladığını görünce “bana ne” deyip geçmediğini görüyoruz:

“Abdullah bin Cafer anlatıyor: Bir gün Rasülüllah beni, devesinde kendi arkasına aldı. Bana bazı sırlar söyledi ki, ben onları insanlardan kimseye söylemedim.

Abdest bozmak için Ensar’dan bir adamın bahçesine girdi.

Orada bir deve vardı.

Deve Peygamberi görünce inlemeye ve gözyaşı dökmeye başladı.

Peygamber sallallahü aleyhi ve sellem devenin yanına geldi onun kulağını okşadı/gözyaşlarını sildi; deve de sustu. Allah’ın Rasülü, “Bu devenin sahibi kim, bu deve kimin” diye sorunca, Ensar’dan bir delikanlı geldi, ‘Ya Rasülellah deve benim’ dedi.

Allah’ın Rasülü o gence, “Allah’ın senin mülkün olsun diye sana verdiği bu hayvan hakkında sen Allah’tan korkmaz mısın da onu aç bırakıyor ve yoruyorsun?” dedi. (Ebü Dâvud, Sünen, K. Cihâd bab 47)

Devenin gözyaşına kıyamayan bir peygamberin ümmetiyiz, Allah’ımıza hamdolsun.

Allah’a kul olamayan Allah’ın yarattığı çağdaş kralların kulu olmayı yeğleyenlerin tanrıları ise, hayvan hakları değil, insan haklarını çiğnediği gibi, bir varil petrol için binlerce insanın kanını akıtıyorlar, onların ailelerine gözyaşı döktürüyorlar.

İnsanca yaşamanın yolu, İslam’ca yaşamaktan geçer.

Mahmut Toptaş.

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
www.fanidunya.net