Rahmet Denizinde Yüzüyoruz
Her işin başı bismillah. Kalkarken, yatarken, yürürken, otururken, işe başlarken her işimizin başında Besmele çeker ve Allah’ımızın Rahman ve Rahim ismini anarak başlarız ki her işimizde merhameti öne çıkaralım.
Rahman olan Rabbimiz, aldığımız nefesi öylesine latif bir şekilde bize sunuyor ki, havanın, nefesin ve nefes alışverişimizden bir ömür boyu haberimiz olmadan yaşayıp giderken bir koronavirüs, bize havanın ve nefes alıp vermenin değerini öğretiveriyor.
Besmeleyle yola çıkan her Müslüman kendisine her insan, hayvan ve bitki, toprak, taş ve bütün yaratılanlara rahmetle muamele ederken bizden para istemiyor, yalnız, kula kulluk yapmamamızı ve yalnız Allah’a kulluk yapmamızı istiyor.
Biz de kendimize, ailemize, komşularımıza, ciğer taşıyan her canlıya vereceğiz, başa kakmayacağız, geçip gidecek ve ondan hiçbir çıkar sağlamak aklından geçse bile dilimizden söylemeyeceğiz.
Annelerin karnında dokuz ay kalınan yerin adına “ana rahmi” diyoruz.
Rahman ve Rahim isimleri ile “Rahm” sözü aynı köktendir.
Rabbimiz bizi ana rahminde nasıl besleyip büyüttü ise bu dünyamız da ahiretin rahmi gibidir ve hepimiz teker teker bu dünyaya doğduğumuz gibi yine teker teker bu dünyadan ahirete doğacağız.
Ana rahmine Rabbimizin koyduğu tabiat kurallarının bir benzeri henüz yapılamadı.
Bu dünyada yaşayan milyarlarca insan, ahiretin ana rahmi olan dünyada da O Allah’ın indirdiği kanunlar uygulanması gerekirken kendini ilah yerine koyan Firavun gibi insanların kuralları uygulandığından gâvurluk mikrobunun üremesine ve o mikrobun mutasyonuyla sömürmenin, sömürmek için öldürmenin yolu açılıyor, uyuşturucu yaygınlaşıyor ve ahirete kâfir olarak doğmasına ve cehenneme atılmasına sebep oluyorlar.
Evimizde ailemizi cehenneme çekecek her türlü günahtan uzak durulması için iman tazelemeye ve amel-i salih işlemeye devam edeceğiz ve de “Maskeni aldın mı?” der gibi “Namazını kıldın mı, selamını verdin mi, gönlünü aldın mı?” gibi uyarıları bal damlası gibi damlatmaya devam edeceğiz
“Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla” anlamına gelen Besmeleyle evden çıkan her Müslüman, gördüğü her Müslüman ve kâfire rahmet bakışıyla bakıp, Müslüman’ın hatasını, kâfirin kâfirliğini temizlemek için can ve malını feda edecek halde olmasını sağlar Besmele.
Evimizden çıkarken Sevgili Peygamberimize uyarak “Bismillahirrahmanirrahim, amentü billah, tevekkeltü alelllah/Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla çıkıyorum, Allah’a iman ettim, ona güvendim, ona dayandım” diyerek evden çıkıyoruz ve merhametli olma konusunda kendimizi uyarıyoruz.
Yerdeki karıncaya rahmet edip “karınca ezmez” hale geleceğiz, daldaki serçeyi ürkütmemeye dikkat edeceğiz.
Rahmet denizinde yüzüyoruz. Hazreti Adem’den beri çiğnenen bu toprak, hâlâ yumuşak yüzünü gösterir bize.
Gökten ışık ve ısı kuşatır hepimizi.
İlim adamlarının ifadesiyle D vitamini de saçarmış güneş bize.
Yalnız bize değil bütün yaratılmışlara.
Karıncadan file kadar, hamsiden balinaya bütün hayvanlara, insanlara verdiği D vitaminin karşılığı olarak verilse, bütün dünya devletlerinin parası karşılayamaz.
İşte biz böyle bir Rabbin kullarıyız ve rahmet denizinde geziyoruz.
Rabbimizin ilim ve rahmetinin bütün her şeyi kuşattığını birkaç defa tekrarlarken bu ayette: “… ‘Ey Rabbimiz sen her şeyi rahmet ve ilimle kuşattın’…” ikisini birden ifade etmiştir. (Mü’min süresi ayet 40/10).
Sevgili Peygamberimiz için:
“Biz, seni bütün insanlara müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik. Ancak insanların birçoğu bilmezler” (Sebe süresi ayet 34/28) ayetinde bütün insanlara rahmet olduğu haber verilirken:
“Biz, Seni ancak, âlemlere rahmet olarak gönderdik” (Enbiya süresi ayet 21/107) ayetinde yaratılan her şeyin rahmet olduğu bildiriliyor.
Biz de o rahmet peygamberinin rahmet ümmetiyiz. Altı bin küsur rahmet ayetinin tekelimizde tutmaya, karaborsacılık yapmaya hakkımız olmadığı gibi yaymaya memuruz.
Güneş, herkese doğarken, her bir ayet Allah kelamı olması nedeniyle güneşten daha değerli iken biz, altı yüz sayfanın içine mahkûm etmekten sorumlu olmamak ve kendimize merhamet etmek için maske, mesafe ve temizlik tedbirlerinden biraz daha fazla dikkatli olalım.
Mahmut Toptaş.