Gönderen Konu: İyi Bir Eş Olmak Sanattır  (Okunma sayısı 658 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 6954
İyi Bir Eş Olmak Sanattır
« : Eylül 17, 2024, 05:14:45 ÖS »


İyi Bir Eş Olmak Sanattır

 Evvela insanı yeniden tanıyalım: İnsanda ağır basan duygular enaniyet, gurur, menfaat ve zevk alma hissidir.

Evlilik hayatında da bu hisler, insanı yönlendirmeye devam eder. Evin hanımı da, beyi de ve hatta çocuklar, kendi rahat ve menfaatlerini düşünürler. Tabii bu noktada ihtilaflar çıkar. İnsanın yapısı böyledir; nefsine uyarak eğlenmek, daha da mutlu olmak ister. Eşlerin istekleri çakışınca da münakaşa başlar. Münakaşalar, yerini dargınlığa bırakır. Dargınlıkta gurur ayağa kalkar ve, “O gelip benden özür dilemedikçe, dargınlık devam edecek!” der…

Halbuki Kur’an ne der? “İyilikle kötülük bir olmaz. O halde sen kötülüğü en güzel tarzda uzaklaştırmaya bak. Bir de bakarsın, seninle arasında düşmanlık olan kişi, candan sıcak bir dost oluvermiş. Amma kötülüğe karşı iyilik hasleti ancak sabredenlerin kârıdır, faziletten yana nasibi bol olanların kârıdır. Eğer şeytandan gelen bir vesvese seni dürterse hemen Allah’a sığın. Çünkü O, her şeyi işitir, her şeyi mükemmel tarzda bilir.” (Fussilet 34-36)

Amerika’da bir ateist dedi ki, “Aslında ben Tanrı’ya inanıyorum fakat Tanrı’nın emrine girmek istemiyorum!” İşte sır buradadır. Başkasının emrine girmek istememek… Bu hal, evlilikte aynıyla tezahür eder. “Bu dünyaya köle olmaya gelmedim!” diye bayrağı çeken eşler, belki televizyonun, belki de sigaranın kölesidir...

Bir arkadaşım dikkatimi çeken bir şey söylemişti evliliğiyle ilgili: “Maaşımı alınca hanıma ihtiyaçları için para veririm. Eşimin yapabileceğim bütün isteklerini içtenlikle yaparım. Benim için önce o gelir. Kendi kültürüm ve aklımla bu yolu seçtim. Aynı şeyi eşimden beklemiyorum. Amma karşılığını da alıyorum. Huzurum için bu metot yeterli.” Bu arkadaş evliya değil, sıradan bir memurdu. “Aldığım eşyaya gözüm gibi bakarken, eşime gözüm gibi bakmamak olur mu?” derdi.

Başka bir aile ile sohbet ederken dediler ki; “Anne babamızın evlilik hayatında şahit olup da beğenmediğimiz yönlerini kendi evliliğimizde yapmadık. Çevremizdeki beğenmediğimiz evliliklerden ibret aldık. Beğendiğimiz evli çiftleri de taklit ettik.” “Maşallah, ne kadar güzel…” dedim. Bu metodu ben de kendi evliliğimde uyguladığımı fark ettim. Mesela annem babam ümmiydi. Ben evlenir evlenmez kütüphane kurdum. Annem babam fakirdi. Ben başkasına muhtaç olmamak için hâlâ çalışıyorum. Eşimin ağlamaması için ne gerekiyorsa yaptım…

Bir erkek evine, eşine kavuşmanın heyecanıyla gelir. Hanım da eşinin tebessüm eden yüzünü görmek ister. Erkek de, hanım da 80 yaşına da gelse birbirinden ilgi bekler.

Eşler iyi bir hizmetçi, iyi bir aşçı, iyi bir anne, iyi bir baba, iyi bir evlat olabilir amma iyi bir eş olmak, sanattır

Yanan yürekle yalvaralım

Aklımız bize emanettir, onu Hakk'ın ve halkın hizmetine sunmazsak, toprak altında gizli kalmış hazineler gibi kimseye fayda vermeden bu dünyadan giderek emanete hıyanet edilmiş oluruz.

Hislerimiz, heyecanlarımız, hafızamız, şuurumuz ve dıştaki beş duyumuz her biri Rabbimizin bize emanetidir.

Baba oğlunun eline baltayı verip bahçeyi kaz dediğinde çocuk gider cami duvarını yıkmaya kalkarsa babaya ve baltaya ihanet etmiş olur.

Aklımızı faydasız şeylerle doldurmak, kuyumcu dükkanını samanla doldurmak gibi hem manasız hem zararlı olur.

Bize verilen can ve teni Rabbin koyduğu kurallar içinde bakımını yapmazsak biz de ihanet etmiş oluruz.

Bu dünyada neyi nasıl yapacağımızı öğretmek üzere Rabbimiz Kur'an'ını göndermiş ve bize emanet etmiş.
Onu okumak, anlamak ve hayatımızı ona göre yönlendirmek emanete sahip çıkmaktır.

Eğer bunlardan birini ihmal edersek emanete hıyanet etmiş oluruz ve o zaman cahillerden ve zalimlerden sayılırız.

Para saymasını, bilgi saymasını, çıkar sağlayacağı kişileri saymasını, bağını bahçesini, fabrikasını saymasını bildiği halde bütün bunları yaratan Allah'ı, kitabını ve bize örnek olan Rasülünü tanımayanlar da kendisine verilen bütün nimetlere ihanet etmiş olur.

Biz cahillerden ve zalimlerden olmamak için Allah'a ve Rasülüne itaat edeceğiz.

Allah'a karşı gelmekten sakınıp dilimizi en güzel, en doğru, en faydalı, en anlaşılır kelimelerle donatacağız.

Kendilerini Firavun'un zulmünden kurtaran Musa aleyhisselamı bile inciten Yahudiler gibi olmayacağız.

Sevgili Peygamberimizin getirdiği Kur'an'a ve onun hadisi şeriflerine karşı yalan, iftira yapanlar, aşağılamaya çalışanlar, gündemden düşürmek için gayret gösterenler Peygamberi incitmiş olurlar.

Ahzab süresinin 59'uncu ayetinde başörtüsünün Allah emri olduğunu haber verdikten sonra 60'ıncı ayette iki yüzlü münafıklardan, kalbi hastalardan ve hep kargaşa çıkaranlardan bahsettikten sonra bunların sonunun geleceğini ve fazla kalamayacaklarını ve Allah katında mel'un olarak nitelendirildiğini haber verir.

Allah'ın lanetine uğrayanlar ahirette bir araya geldiklerinde yönetilenler Allah'a yalvarmaya başlayacaklar ve "Ey Rabbimiz, biz yöneticilerimize ve büyüklerimize uyduk ve onlar bizi yoldan saptırdılar. Ey Rabbimiz, onlara azabı iki kat ver ve onlara çokça la'net et" diyecekler. (Ahzab 67-68)
"Keşke Allah'a itaat etseydik, Rasüle itaat etseydik" diyecekler ama fayda vermeyecek.

Biz bu ayetleri altı milyar insan can taşırken, can boğaza gelmeden duyuracağız.

Duyururken itfaiye erinin veya bir polisin, kendini yakmak isteyen adama yalvarmasından daha fazla yalvaracağız.

Yanan yüreklerle yalvaracağız.

Yanan yüreğinin ateşiyle kavrulmuş dillerle yalvaracağız.

Güven veren ellerimizi uzatacağız ve can ve tenlerinden yakalayacağız.

Sevgili Peygamberimiz kendisini bize ta'rif ederken: "Benim ve sizin haliniz, geceleyin ateş yakan adamın haline benzer. Kelebekler/pervaneler ateşe doğru uçarlar. O adamda ateşte yanmasınlar diye o kelebekler/pervaneleri uzaklaştırmaya çalışır. İşte ben de sizler cehenneme gitmeyesiniz diye kemerlerinizden tutuyorum" buyurmuş. (Buhari, Rikak,6, Müslim,Fezail, 17)

Ormanların yanması, ekinlerin tutuşması, mahsullerin kavrulması nasıl zararlı ve tehlikeli ise insanların cehennemde yanması onlardan trilyonlarca kere daha zararlı ve tehlikelidir. "Ben ahrete inanmam" diyenin de gönlünden tutarak cennete giden sıratı müstakime doğru çekiniz.

Mahmut Toptaş.

NTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Ahmet Şafak – Şimdi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 04:44:02 ÖS]


Ahmet Şafak – Farkımız olsun Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 04:41:39 ÖS]


Hilmi Şahballı – Kucaklaşalım Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 04:37:51 ÖS]


Herkes İmtihandadır Gönderen: türkiyem
[Dün, 11:19:51 ÖÖ]


Tevazu Göstereni Allah Yükseltir Gönderen: türkiyem
[Dün, 11:05:02 ÖÖ]


Yükü Hafif Olan Kurtuldu Gönderen: türkiyem
[Dün, 11:03:13 ÖÖ]


Çağın Kirlerinden Bismillah İle Arınalım Gönderen: türkiyem
[Dün, 10:44:07 ÖÖ]


Pişman Olmak İçin Geç Değil Gönderen: türkiyem
[Dün, 10:40:08 ÖÖ]


Allah'a Verdiğimiz Sözü Tutalım Gönderen: türkiyem
[Dün, 10:27:58 ÖÖ]


Dua Hayatımızın Neresinde 2 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:10:39 ÖÖ]


DUaHaımııb Nerene 1 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:07:38 ÖÖ]


Ahiret Zarurîdir 6 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:59:47 ÖÖ]


İslam Birliği Zaferi Hayal mi 4 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:51:19 ÖÖ]


Dertsiz Müslümanlara Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:42:27 ÖÖ]


Kalabalıklar İçinde Yalnızlaşan Toplum Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:33:50 ÖÖ]


Ahirete Eli Boş Gitmemek İçin Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:27:03 ÖÖ]


Hayatın Altın Kuralları Gönderen: anadolu
[Kasım 09, 2024, 05:08:59 ÖS]


İyimisiniz Gönderen: anadolu
[Kasım 09, 2024, 04:54:57 ÖS]


Niye Ben Gönderen: anadolu
[Kasım 09, 2024, 04:50:37 ÖS]


Gaflete Kapılmamaya En Dikkat Edilmesi Gereken Zamanlardan Biri Gönderen: anadolu
[Kasım 09, 2024, 04:44:26 ÖS]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48