* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Kaybolanı Arama  (Okunma sayısı 307 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 7241
Kaybolanı Arama
« : Ağustos 21, 2023, 08:32:49 ÖÖ »


Kaybolanı Arama
 
Yeryüzünün ve gökyüzünün en değerli varlığı insandır.

Rabbimizin emriyle, meleklerin secde ettiği Ademoğlundan herhangi biri, dünyanın en değerli varlığıdır.

Irkı, rengi, bölgesi, dili ne olursa olsun, hiç fark etmez, o en değerlidir.

İnsanlar, böyle bir değere sahipken, kendisini yaratan ve yaşatanı bırakıp kendisi gibi yaratılan birine “Allah’ın oğlu” diyerek veya  kendisi gibi birilerinin akıllarının mahsulü kuralları Allah’ın kriterlerine tercih ederek kâfir damgasını kendi gönlü ve diliyle kendisi vurursa o, değerini kaybeder.

Rabbimiz buyurur:

“Allah'ı nasıl inkâr edersiniz? Siz ölü idiniz O diriltti. Sonra sizi O öldürecek, sonra sizi (ahirette) yine O diriltecek, sonra da O’na döndürüleceksiniz.

O Allah ki, yeryüzünde olanların tamamını sizin için yaratandır…” (Bakara süresi ayet 2/29)

Bu dünyaya ilk indirilen Hazreti Adem ile Havva’nın, cennete oranla hapishane hükmündeki bu dünyada ilk söyledikleri:

“Her ikisi: ‘Rabbimiz, biz nefislerimize zulmettik, eğer sen, bizi afvetmez ve bize acımazsan, biz hüsrana düşenlerden oluruz’ dediler.” (A’raf süresi ayet 7/23)

Ayetten anladığımıza göre ikisi de din ve dili biliyorlardı.

İslam inancına göre Hazreti Adem, ilk peygamberdi.

Onlar da bir arayışın içindeler.

Biz de kendi kaybımızı kendi içimizde arayacağız.

İçimizde taşıdığımız ve bize hep kötülükleri emreden nefsimiz, küçücük bir dünyalık için babamıza, anamıza, kardeşlerimize bizi tahrik eden nefsimiz, şeytanımızla bir olup bizi bizden kaybetmeye çalışıyor.

Önce kendimizi arayacağız.

Buna eski dilimizde, “Nefis muhasebesi veya nefis murakabesi” denirdi.

Bulaşıcı hastalığa yakalanan doktor, hastasını muayene edemediği gibi kendisi kaybolmuş biri, başkasına yol gösteremez.

Önce kendimizi bulalım.

Evimizde anahtarı kaybettiğimizde önce nereleri arayacağımızı biliriz.

Evin içinde gezdiğimiz, oturduğumuz yerler arandığı gibi, kendini kaybeden bizler de, önce en yakınlarımızla temasa geçelim. Sonra gittiğimiz cami, mektep, medrese, eski hocalar, eski dostlar, salih insanlar…

Bunların yanına varmak, onlarla oturmak bile kendimizi bulmaya yarımcı olur.

Kendimiz için sabit bir yer tespit edersek, diğer kaybolmuş dostlarımıza, “Filan camide buluşalım” diye adres verebiliriz.

Kaybolmuş insanlarımız da ikiye ayrılırlar:

Bir, günah bataklığına dalmış boğulmak üzere olan Müslümanlar,

İki, kâfirlik necasetinde debelenenler.

Her ikisine de can simidi atmak gerekir.

Günahlar, gönül aynasını kapkara hale getirir, gönül küflenir, gönlü kilitlenirse, kâfirlik de sevimli hale geliverir.

Rabbimiz buyurur:

“Onların (kâfirlerin) dünya hayatındaki çalışmaları boşa gitmiştir. Onlar ise güzel yaptıklarını zannediyorlar.” (Kehf süresi ayet 18/104)

“…Kim Allah'ı, meleklerini, kitaplarını, resullerini, ahiret gününü inkâr ederse çok uzak bir sapıklığa düşmüştür.” (Nisa süresi ayet 4/136)

Dünyada ve ahirette temiz ve güzel bir hayat için bizi yaratanın çizdiği “Sırat-ı Müstekıym/Dosdoğru Yol”dan sapanlara “Sapık” dendiği gibi “Kaybolan” da denir.

Sevgili Peygamberimizin arkadaşlarından Cabir bin Abdullah anlatıyor:

“Peygamber sallalahü aleyhi ve sellemin yanında idik. Yere bir çizgi çekti, o çizginin sağına iki çizgi çekti, soluna da iki çizgi çekti, orta çizginin üzerine parmağını koydu ve şu ayeti okudu: ‘Muhakkak bu benim dosdoğru yolumdur, ona uyunuz. Başka yollara uymayınız; sizi Allah'ın yolundan ayırır. Sakınasınız diye Allah bunları size tavsiye etti.” (En’am süresi ayet 6/153)

Biz, kendimizi ararken de, dünyada yolunu kaybetmişleri ararken de kendi yolumuza davet etmiyoruz.

Hepimiz, bu dünyada aynı şaşkınlarız.

Hepimize can veren, kan veren, göz veren, gönül veren, kalp veren, kalıp veren Rabbimizin yoluna, başta kendimizden sonra en yakınlarımızdan başlayarak, gücümüz oranında son insana kadar yol göstermeye çalışacağız.

Bu ayetin tefsirini, “Şifa Tefsiri”nden bir okuyuverin.

Mahmut Toptaş.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Çoban Deyip Geçmeyelim 2 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:04:55 ÖÖ]


Çoban Deyip Geçmeyelim 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:57:14 ÖÖ]


Yabancılaşmadan Değişmek ve Gelişmek Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:44:43 ÖÖ]


Suriye Olaylarının Perde Arkasında Neler Var 8 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:34:29 ÖÖ]


O insanı Yetiştiremezsek 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:25:16 ÖÖ]


Mutluluğun Sırrı Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:12:56 ÖÖ]


Murada Ermek İçin Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:07:00 ÖÖ]


Bize Kalana Bakın Siz Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 06:02:09 ÖS]


Âlemler O’na Hayran Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:34:39 ÖS]


Dünya Nedir Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:25:53 ÖS]


Gönül Allah (CC) 'ta Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:22:44 ÖS]


İmani olgunluğun sırrı - Teslimiyet Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:15:04 ÖS]


İnsanın Manevi Yapısı (Ruh, Kalb, Akıl ve Nefs) İle İlgili Meseleler Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:06:24 ÖS]


Esat Kabaklı - Sürgün - 320 KBPS Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 04:50:26 ÖS]


Ozanlardan Single Eserler - Karma 320 kbps Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:20:38 ÖS]


Esat Kabaklı - Oğul Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:07:15 ÖS]


Ehl-i Beyt ve Kerbelâ Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:49:31 ÖÖ]


Filistin’in Tarihçesi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:42:17 ÖÖ]


Cennetlik Kadınlar 3 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:10:52 ÖÖ]


Cennetlik Kadınşar 2 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:06:00 ÖÖ]