KULLUK 365 GÜN DEVAM ETSİN
Yalnız Ramazan ayında yapılabilecek ibadetlerimiz:
1-Rabbimizin bize farz kıldığı bir aylık oruç yalnız Ramazan ayında tutulur.
Bir mazeret nedeniyle tutulamayan Ramazan orucu diğer on bir ayın herhangi bir gününde tutulabilir.
2-Yalnız Ramazan ayında kılınan teravih namazıdır. Ramazan’ın dışında teravih namazı kılınmaz ama beş vakit kılınan farz namaz ile nafile namazlar üç yüz altmış beş gün kılınabilir.
3-Kadir Gecesi.
4-İtikâf. Ramazan’ın 20’nci gününün sabah namazından bayram gününün sabah namazına kadar devam eden günlerde mescitte kalıp halktan bağları koparıp Hak ile halvet olma halidir.
Kadınlar da bu itikâfı evlerinin bir odasında yaparlar.
5-Fıtır/Fitre sadakası vermek.
6-Kur’an-ı Kerim’i hatmetmek.
Bu ibadetler yalnız Ramazan ayına mahsustur. Ama sadaka 365 günün her günü ve saatinde verilebilir.
“Sadaka” deyince birçok insanımızın aklına dilenciye verilen kuruşlar gelir.
“Sadaka”nın alt sınırı vardır da üst sınırı yoktur.
Alt sınırı, kendini dilenecek duruma gelecek şekilde malı sadaka olarak vermek yasaktır. (Bak İsra süresi ayet 17/26-29).
Üst sınır yoktur. Kendini zor duruma sokmadan miyarları sadaka olarak verebilirsin. Ve bu sadakaları 365 güne yaymak gerekir.
Zekât vermenin zamanı Ramazan ayı değildir ama Ramazan ayında vermeye dikkat edelim.
Şu anda kullandığımız güneş takvimi 365 gündür.
Hicri takvim ise ay takvimine göredir ve 355 gündür.
Her sene zekâtını Aralık ayında veren biri, 35 yılda bir senenin zekâtını vermemiş olur.
Hâlbuki ay takvimine göre oruç tuttuğumuz Ramazan ayında zekât vermeyi devam ettirirse bu bir sene araya kaynamaz ve sorumlu olmaz.
Hesabı Ramazan ayında yap ama on bir ay içinde ihtiyaç sahiplerine vermeye devam ederek zamanından önce zekâtınızı verebilirsiniz. Sadaka 365 gün verilir.
Ramazan’ın dışında teravih kılınmaz ama nafileler kılınır.
Ramazan’ın dışında farz oruç yoktur ama Pazartesi, Perşembe günleri, dolunayın 13, 14, 15’inci günlerinde nafile oruç tutabilirsiniz.
24 saatin her saniye ve salisesinde nefes alıp verdiğimiz gibi hayatımızın her anında bir Allah’a muhtacız.
Beynimizin kılcal damarlarının ihtiyacını bilip gönderen Rabbimize kulluk görevimiz enfes alır gibi, yemek yer gibi, su içer gibi her an devam etmelidir.
Hatta günde üç öğün yemek yeriz de, beş vakit namaz kılarız.
Yani tenimizin gıdasından daha fazla ruhumuzun gıdasına dikkat edelim ve 365 gün, ten ve canımızın bakımını, yaratanımızın koyduğu kurallara göre yapalım.
Onun için de her gün Kur’an-ı Kerim’den bir bölümün manasını anlayarak, anladığını uygulayarak okuyalım ve her gün o günün talimatını yaratanımızdan alalım.
Mahmut Toptaş.