Müminler Tek Vücut gibidirler
Özellikle bu günlerde kadınlarımız daha fazla okuyorlar Fetih süresini.
Okumaya devam.
Güvenlik güçleri görevini yaparken, onların babaları, anneleri ve kardeşleri de duaya devam etsinler.
Fetih süresinde Rabbimiz:
“Şüphesiz sana biat edenler, ancak Allah’a biat etmiş olurlar. Allah’ın eli, onların ellerinin üstündedir. Kim sözünden dönerse kendi aleyhine dönmüş olur. Kim de Allah’a verdiği sözü tutarsa, yakında Allah ona büyük mükâfat verecektir” (Fetih süresi ayet 48/10).
Sevgili Peygamberimiz, 1500 ashabıyla umre için Hudeybiye denilen yere gelince Mekke yönetimi izin vermedi. Bunun üzerine Sevgili Peygamberimiz Hazreti Osman’ı görüşmeler yapmak üzere Mekke’ye gönderdi.
Mekke’den dönüşü gecikti bir de Osman’ı hapsetmişler ve öldüreceklermiş haberi yayılınca Sevgili Peygamberimizin daveti üzerine 1500 arkadaşı ellerini O’nun eline koyarak savaşmaya ve kaçmamaya söz verdiler. İşte buna “Bey’ati Rıdvan” dendi ve bu bağlılıktan Allah celle celalüh de menün olduğunu bildirmiş.
Bir kişi için savaş çıkar mı çıkar.
Çünkü karşındaki seni deniyor, yokluyor.
Bu günlerde halkı Müslüman ülkeleri aynı mantıkla yok etmeye, sömürge olarak kullandıklarını İslam’dan uzaklaştırmaya başladı.
Teker teker yaptığından diğerleri, “Bana dokunmaz” diyerek korku içinde ecelini bekliyor.
Hazreti Ali’nin yaralı halinde iken söylediği, “Ey beni duyanlar, açın kulaklarınızı duyun beni. Ben beyaz öküz yendiğinde yenmiştim” atasözünün hikâyesi:
“Beyaz öküz, siyah öküz ve sarı öküz otlakta yayılırken bunları yemeyi planlayan kurt, üçüne birden saldıramayacağını anlayınca sarı öküzle siyah öküzün yanına varmış ve ‘acıyorum size’ demiş. ‘Beyaz renk uzaktan belli olur. Çiftçi görür sizi yakalar, boyunduruğu altına alır, çift sürer. Hürriyetiniz elinizden gider’ yollu diller dökmüş ve ikisini ikna etmiş, ama öküzler, ‘O bizim kardeşimiz, biz bir şey yapamayız ki’ demişler. Kurt, ‘O işi bana bırakın, siz göz yumun yeter’ demiş ve beyaz öküzün işini bitirmiş. Birkaç gün sonra aynı plan dâhilinde siyah öküzün işini de bitirince sarı öküzün yanına gelirken sarı öküz yukarıdaki feryadı basmış.” (İbni Asakir, Tarihi Dımışk 39/472-3, Yakubi, el-ma’rife ve-t-tarih 3/118, Lehcetü-l-lüğa, öküz maddesi)
Rabbimiz, Maide süresinin 32’inci ayetinde, “Haksız yere bir adamı öldüren, bütün insanları öldürmüş gibidir” buyurur.
Bir gün şöyle buyurmuştu:
“Müslüman bir insanın öldürülmesinden, (insansız) bir dünyanın yok olması Allah katında daha ehvendir” buyurmuş. (Tirmizi, Diyat 5, İbni Mace,Diyat,1).
Bu imanla büyüyen İmam-ı Gazali’nin hocası, İmam-ül Harameyn-el Cüveyni (Hicri 419-478).
“Bir damla kanla bir dünya malının tamamı karşılaştırılsa bir damla kana denk gelmez” der. (Cüveyni, el-Ğıyasi s:256).
Aynı manayı İmam Gazali de el-Müstasfa 1/314’de tekrarlamış.
Beşinci halife denilen, iki buçuk yıl Emevi devletini yöneten, halifelik veraset yoluyla geçtiği için kabul etmeyen ve seçim yaptırarak yönetime gelen, yönetimi süresince ücret almayan, Halife Ömer bin Abdülaziz döneminde zenginler, zekât verecek adam bulamamışlar.
İşte o halife, Malatya dolaylarında tebliğ görevi yapmak için görev verdiği Ca’vene bin Haris’ten bir elçi geldiğinde durumu sormuş hep iyi haberler almış.
“Müslümanların hepsi selamette mi?” diye sorduğunda elçinin, “Bir tanesi bineğinden kar üzerine düştü ve öldü” haberini duyunca Ömer:
“Allah’a yemin olsun ki, bir tek Müslüman, benim yanımda, bütün Rum diyarından ve o ülke içinde olanların tamamından daha sevimlidir” buyurmuş. (Dolabi (224-310 Hicri) el Küna ve’l Esma, 553, İbni Asakir, Tarihü Dımışk no 473).
Rabbimiz buyurur:
“Kim bir mümini haksız yere, (öldürülmesini helal kabul ede¬rek) kasten öl¬dürürse, cezası ebedi cehennemdir. Allah ona gazap ve lanet etmiştir ve ona bü¬yük bir azap hazırlamıştır” (Nisa süresi ayet 93).
Sevgili Peygamberimiz haber veriyor:
“Müminler bir vücudun organları gibidirler. Onlardan biri hastalandığında bütün vücudun organları birbirlerini yardıma çağırırlar uykusuzluk ve ateşte birlikte olurlar” buyurmuş. (Müslim, Sahih, K.Birr Bab 17).
Mahmut Toptaş