* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: YUSUF İLE ZÜLEYHA KÖYDE  (Okunma sayısı 842 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
YUSUF İLE ZÜLEYHA KÖYDE
« : Haziran 05, 2019, 11:35:44 ÖS »
YUSUF İLE ZÜLEYHA KÖYDE

Yusuf ve Sümeyye tatilde köye gitmişti. Köyde dedesinin küçük bir evi vardı. Dedesinin evi küçük olmasına küçüktü ama bahçesi çok güzeldi. Dedesi yıllardır bahçeye türlü türlü meyve ağaçları dikmişti. Hepsinin de çok güzel meyveleri vardı. Mesela yıl boyunca dallarından sapsarı armutlar sarkan ağacı üç yıl önce dikmişlerdi. Geçen yıl diktikleri ağaç ise pembe yanaklı şeftaliler vermeye başlamıştı bile.

Yusuf ile Sümeyye;

- Dedeciğim, biz de bir meyve ağacı dikmek istiyoruz. Bu bizim ağacımız olsun, dedi.

Dedeleri de onlara:

- Neden olmasın? Zaten ben de bir kiraz ağacı dikelim diyordum, dedi. Hatta fidanlığa siparişi vermiştim, yakında gelir.

Aradan birkaç gün geçmemişti ki dedeleri, yakınlardaki fidanlığa gidip yeni kiraz fidanlarını getirdi. Yusuf ile Sümeyye bunu görünce çok sevindi.

- Ne kadar güzel! Bu bizim ağacımız olacak, dediler.

Hep birlikte işe koyuldular. Dedeleri fidan için bahçede uygun bir yer seçti ve çukur kazmaya başladı. Çukur hazır olunca fidanın köklerini toprağın içine yerleştirdi. Sonra Sümeyye’ye:

- Kızım sen bu fidanı dik olarak tut bakalım, dedi. Ardından Yusuf’a dönerek;

- Sen de benimle birlikte toprak atacaksın. Haydi bakalım, dedi. Birlikte fidanın dibindeki çukuru yumuşak toprakla doldurdular. Dedeleri daha sonra ne yapmaları gerektiğini söyledi:

- Şimdi de sıra can suyu vermeye. Fidanı diktiğiniz zaman ona su vermelisiniz. Buna can suyu denir, dedi. Yusuf ile Sümeyye hemen bahçedeki çeşmeye koştular. Çeşmenin önünde duran kovaya su doldurup getirdiler. Fidanın dibindeki yumuşak toprağa suyu azar azar döktüler. İşte bu iş de bitmişti.

Yusuf sordu:

- Peki şimdi ne yapacağız? Dedesi güldü:

- Şimdilik hiçbir şey. Sadece bekleyeceğiz.

Aradan günler geçti. Yusuf ile Sümeyye her gün fidanlarının yanına koşuyor, bir değişiklik var mı diye bakıyorlardı. Ama hiçbir şey olmuyordu. Sümeyye:

- Belki de daha fazla su vermeliyiz, dedi. Birlikte kovaya bol bol su doldurdular. Onları gören dedeleri sordu:

- Ne yapıyorsunuz bakayım? Sümeyye cevap verdi:

- Dedeciğim, fidanımıza su veriyoruz. Daha fazla su verirsek çabucak kiraz verir diye düşünüyoruz.

Dedeleri güldü. Sonra ellerindeki kovayı aldı.

- Hiç öyle şey olur mu? Fazla su dökerseniz fidanın kökleri çürür. Sadece gerektiği kadar su vermelisiniz.

Yusuf:

- Ama günlerdir hiçbir değişiklik olmuyor. Sanırım daha fazla suya ihtiyacı var, dedi. Dedeleri onları yanına oturttu ve onlara anlatmaya başladı:
- Çocuklar, fidanın köklerinin toprağa yerleşmesi için zaman ihtiyaç var. Biraz sabırlı olun. Bakın bu alemde her şey sabır gerektirir. Hiçbir şey öyle hemen oluvermez. Bu yüzden sabretmeyi öğrenin.

Yusuf ile Sümeyye bu söz üzerine sabırla beklemeye başladılar. Beklediler, beklediler… Nihayet bir sabah uyandıklarında fidanın dallarının ucunda ilk tomurcuğun patladığını gördüler. Sevinçle dedelerine haber verdiler:

- Dedeciğim, işte ilk kirazlarımız büyüyor!

Dedeleri güldü.

- Evet, ağacınız çiçek açıyor.

Kiraz fidanının dallarında birbiri ardınca çiçekler açtı. Sümeyye çok sevindi:

- Ne kadar güzel oldu!

Bir süre sonra fidanın çiçekleri bir sürü arının ilgisini çekmişti. Dallarının ucundaki çiçeklere her gün bir sürü arı konup kalkıyordu. Sümeyye arılardan biraz korkuyordu. Yusuf ona güldü:

- Merak etme, çiçekler dökülünce giderler. Ama şimdi onlar çiçeklerin meyveye dönüşmesi için gerekli. Sümeyye sordu:

- Çiçekler meyveye mi dönüşecek? Ama ben onları çok sevmiştim. Yusuf cevap verdi:

- Çiçekler güzeldir ama geçicidir. Arılar sayesinde çiçekler meyveye dönüşecek.

Gerçekten de birkaç hafta içinde dallarındaki bütün çiçekler döküldü. Yavaş yavaş dalların ucunda yeşil kirazcıklar belirdi. Ama henüz küçüktüler ve tatları da buruk ve ekşiydi. Sabırsızlıkla dedelerinin yanına koştular.

- Dedeciğim, bu kirazlar ne zaman olgunlaşacak?

- Dedim ya çocuklar, biraz sabretmeniz gerekli. Meyvelerin olgunlaşması için zamana ihtiyaç var.

Aradan günler geçti. Nihayet kirazlar kırmızı, tatlı ve sulu bir hale geldiler.

Yusuf ile Sümeyye hayatta her şeyin ancak sabırla ortaya çıkacağını öğrenmişlerdi.

 


* BENZER KONULAR

Bize Kalana Bakın Siz Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 06:02:09 ÖS]


Âlemler O’na Hayran Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:34:39 ÖS]


Dünya Nedir Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:25:53 ÖS]


Gönül Allah (CC) 'ta Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:22:44 ÖS]


İmani olgunluğun sırrı - Teslimiyet Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:15:04 ÖS]


İnsanın Manevi Yapısı (Ruh, Kalb, Akıl ve Nefs) İle İlgili Meseleler Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:06:24 ÖS]


Esat Kabaklı - Sürgün - 320 KBPS Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 04:50:26 ÖS]


Ozanlardan Single Eserler - Karma 320 kbps Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:20:38 ÖS]


Esat Kabaklı - Oğul Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:07:15 ÖS]


Ehl-i Beyt ve Kerbelâ Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:49:31 ÖÖ]


Filistin’in Tarihçesi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:42:17 ÖÖ]


Cennetlik Kadınlar 3 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:10:52 ÖÖ]


Cennetlik Kadınşar 2 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:06:00 ÖÖ]


Cennetlik Kadınlar 1 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:00:00 ÖÖ]


Muallim - Öğretmen - Peygamber Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:54:03 ÖÖ]


Dar Günlerin Adamı Hz. Osman Gönderen: KOYLU
[Aralık 20, 2024, 11:18:19 ÖÖ]


İhlas ve Samimiyet Gönderen: KOYLU
[Aralık 20, 2024, 11:13:16 ÖÖ]


Zekat İslam’ın Köprüsüdür Gönderen: KOYLU
[Aralık 20, 2024, 11:09:53 ÖÖ]


Kurtuluş İslâm’dadır Gönderen: KOYLU
[Aralık 20, 2024, 10:58:52 ÖÖ]


Tevhid ve İstikâmet Gönderen: KOYLU
[Aralık 20, 2024, 10:55:38 ÖÖ]