AYIP ÖRTENLERİN AYIPLARI ÖRTÜLÜR
Allah dostlarının örnek hallerinden biri de, sır sahibi olmaları, bir kimse hakkında duydukları olumsuz şeyleri yaymamaları idi. Onlar, “Kişilerin kalbleri, sırların kabridir. Eğer, Allah adamları sırları örtmezse, başka kim kalıyor, sır örtecek?” derlerdi.
Öyle sırlar vardır ki, kişinin hayatına mal olur, yine öyle sırlar vardır ki, aileyi, cemiyeti hatta devleti sarsar. Şu zamanda bu ahlâk cidden yabancı olmuştur insanlara. Özellikle, kendisine itimat edilen din adamlarının, kendilerine sır emanet edilen kimselerin buna çok dikkat etmeleri gerekir.
Bazıları, söz taşımakla, sırları açıklamakla ve insanlar arasını bozmakla “fâsık” sıfatına lâyık olmuştur. İsterse haddizatında buna niyet etmemiş bulunsun, niyetleri kötülük olmasın.
Müslüman Müslüman kardeşinin, sırlarını, hatalarını, günahlarını örtmek zorundadır. Bunları başkalarına yayarsa “koğucu” olmuş olur. Hadîste buyurulmuştur ki: “Koğucu kimse, cennete giremeyecektir.”
İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki: “İyi bir kimse, talihli bir insan, kusurları, günahları, lütuf ve ihsan ile af olunan ve yüzüne vurulmayan kimsedir.”
“(Müminler) büyük günahlardan ve hayâsızlıktan sakınır, öfkelenince kusurları bağışlar ve işlerini aralarında istişare ederler.” (Şura 37,38)
Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
“Kim, Müslümanın aybını örterse, Allahü teâlâ da onun dünya ve ahirette aybını örter. Kim, bir Müslümanın dünya sıkıntılarından birini giderirse, Allahü teâlâ da onu kıyamet günü sıkıntılardan korur. Kişi, arkadaşına yardımcı olduğu müddetçe, Allahü teâlâ da onun yardımcısı olur.”
İmam-ı Mücahid, Ebû Leheb sûresinin: “Karısı da cehenneme girecek. Hem odun hamalı olarak.” meâlindeki âyet-i celîlesini açıklarken “Ebû Leheb’in karısı, insanlar arasında koğuculuk yapardı” diyor.
Mehmet Oruç.