İslami sohbet Sitelerindeki Tehlike
“İslami sohbet” ve “tehlike" nasıl yanyana gelir? Kendisini İslama nispet eden insanlar tabi olduğu dini yeterince tanımayınca geliyor işte...
Yan yana gelmesi ne kadar zor görünen iki kelime değil mi? “İslami sohbet” ve “tehlike”…
Zorluğu ortaya çıkaran kelimelerin kendisi mi yoksa o kelimeler altında yapılan, niyeti Allah’ın rızasını kazanmak olmaktan çıkan seyri değişmiş konuşmalar mı?
Müslüman olmak, Allah’tan gerektiği gibi korkmayı, onun emir ve yasaklarına gerektiği ölçülerde uymayı yaşam programı haline getirmekse eğer, ben müslümanım diyen insanlar neden Allah’ın haram kıldığı işleri, hem de Allah rızasını gözetmek için yapıyorlarmış gibi başlatmaya, ardından sürdürmeye devam ediyorlar?
Gün içinde canı sıkılan, internette gezinmek isteyen, seviyeli/faydalı olduğu düşüncesiyle şiir/sohbet/paylaşım sitelerine giren kadın ve erkekler, birbirleriyle fikir alışverişi niyetiyle başlattıkları sohbetleri, aile düzenlerini yıkacak hallere sokmaya başladılar. Felsefeden, nazireden, günümüz siyasi gelişmelerinden başlayan konuşmalar, karşılıklı cilveleşmelere -hatta ilerleyip- kaç yıldır evli olduğu eşine söylemekten kaçınılan cinsel içerikli sohbetlere dönüyorsa, Allah rızası bunun neresinde?
Hâşâ Allah(cc)’la mı dalga geçiyoruz; yoksa iç dünyamızdaki sapkın duyguları açığa çıkarmamak için iyi bir kılıfa mı ihtiyacımız var? Dini sohbet siteleriyle başlayan, sonrasında özele geçiş yapan karşılıklı konuşmalar, zaman içerisinde nihai amacını aşıyor maalesef. Ya da nihai amaç zaten bu tip sitelerden birilerini bulmak mı? İnsanın kafası karışıyor gerçekten.
İnternet dünyanın en güzel icatlarından birisi bence. Şu anda okuduğunuz yazı internetin hediyesi. Tek tuşla dünya parmağımızın ucunda. Elimizi uzatıp alamayacağımız hiçbir bilgi yok. Mesele “elimizi neye uzattığımız”la ilgili sevgili okurlar.
Elimizi harama, aile yıkana, yuvaları bitirene uzatırsak sonuçları hepimizi üzüyor. Ama aynı el, cidden Allah rızasını kazanmak için, bilim için, sanat için, edebiyat için uzatılıyorsa, yeryüzündeki rahmete dönüşüyor.
Deniliyor ki durumu yumuşatmak adına; boşluktaydım. Nasıl olduğunu bile anlamadım, bir anda oluverdi, kendimi karşı tarafa kapılmış olarak buldum. Neticede internetle bir ilişki yaşadım. Eşimi gerçekten aldatmadım. Birisiyle bir yerlere gitmedim. Sadece sanal olarak yakınlaştık, içimizden geldiği gibi sınırsız konuştuk. İçimizdeki yaramaz kadın/adam ortaya çıktı.
“Yaramaz” bu adı üzerine! Fırsat verirseniz elbette ortaya çıkar!
Kimin sıkıntısı yok ki? Kimin tam anlamıyla keyfi yerinde? Her sıkıntısı olan, her kafası atan, her işi yolunda gitmeyen böyle bir işe kalkışırsa ne olacak yuvalarınızın hali? Nasıl devam edeceksiniz evliliklerinize? Nasıl açıklayacaksınız evlatlarınıza kötü giden aile ilişkinizin nedenini? Bir sorunla karşılaştığında Allah’ın kitabına müracaat ederek, harama bulaşmadan baş etmeyi nasıl öğreteceksiniz nesillerinize?
Aslında bütün mesele ne biliyor musunuz? Günümüzde kendisini İslama nispet eden insanlar tabi olduğu dini yeterince tanımıyor. Hem Müslüman olmak istiyor, hem dünya nimetlerinin tamamından istifade etmek istiyor… hem de cennete gitmek istiyor.
Hepsi bir arada olmuyor işte. Ya “ben Müslümanım” diyeceğiz ve günlük yaşam programımızı Kur’an ilkelerine göre ayarlayacağız… Bedeli ne olursa olsun ödeyeceğiz, sonuçlarına katlanacağız. Ya da canımız nasıl isterse öyle yaşayacağız; yaptığımız hatalara dini kılıflar uydurmaya çalışmak zorunda kalmayacağız. Bedeli ne olursa olsun ödeyeceğiz, sonuçlarına katlanacağız.
Çok mu zor? Belki! Ama kendimizi daha huzurlu hissedeceğiz. Göründüğümüz gibi olup, olduğumuz gibi görünebileceğiz.
İyi niyetli faydalı sitelerin, saçma sapan ilişkilerle zarar görmesine engel olacağız. Bu tip sitelerde kol gezen art niyetli insanlara yem, yanlış oturmuş eğlence kültürlerine malzeme olmayacağız.
Sağır sultan duydu kötü niyetli kişilerin her yerde olduğunu. Bu yazı aracılığıyla bir kez daha hatırlatmış olayım herkese.
Mehtap Kayaoğlu. Psikolojik Danışman&Psikoterapist.