Yeni moda kadın korkusu - ANNE OLMAK
Kadınlar son dönemlerde birçok şeyden korkar oldular evet ama en fazla anne olmaktan.
Eskiden her kadının en büyük hayali anne olmaktı. Annelik öylesine çekici bir duyguydu ki, küçük kızlara “Büyüyünce ne olacaksın?” diye sorsanız hiç düşünmeden cevap verirlerdi: “Anne olacağım”
Ne oldu da her kadının en büyük rüyası annelik, gelişen dünya düzeninde kadınlığın yeni kabusu olmaya başladı?
Hormonlu yiyecekler, sentetik giyecekler, sanal tatlandırıcılar derken duygularımızı da doğal olmayan ürünlerden seçmeye başlamış olmalıyız ki; bizi biz yapan yanlarımızı bir kenara bırakmaya başladık.
Peki şimdi sizlere; kadınlar kendi anneleriyle kurdukları ilişkiler nedeniyle anne olmak istemiyorlar desem…! Hatta anneleriyle kurdukları ilişkiden ziyade, kurmaları gerektiği halde kuramadıkları iletişimden dolayı anne olmak istemiyorlar desem…? İlginç değil mi?
“İyi de nasıl?” Hemen kısaca anlatayım:
Herkes için ilk nesne olan anne, özellikle kız çocuk için iletinin kaynağıdır. Kız çocuklar dünyaya annelerinin gözleriyle bakarlar. Anneleri gibi hissederler. Anneleri gibi tepkiler verirler. Anneleri gibi uyur, onlar gibi korkarlar. Sevmeyi ve mücadele etmeyi anneden öğrenirler.
Çocukluğun ilk yıllarında “yeterince iyi olmayan anne ilişkisi” nedeniyle kız çocuklarda çarpık bir duygusal gelişim süreci yaşanır. Çarpık başlangıç, zaman içerisinde farklı ve üstesinden gelinemeyen duygusal deneyimlere yol açar. Yaşı ilerledikçe karşı cinse ilgi gösterir. Karşı cins demek öyle ya da böyle ufukta görünen annelik demektir.
Aslına bakarsanız annelik, kadınlığın en üst seviyesidir. Çocuk sahibi olan kadınlar, kendi anneleriyle öğrendikleri ilişkileri evlatlarına yansıtacaklarının farkındadırlar. Tam da bu nedenle ısrarla “Ben annemin beni büyütürken yaptığı hataları asla yapmayacağım.” demelerine rağmen, kendilerini anneleri gibi bağırınıp dururken bulurlar.
Anneleriyle yaşadıkları ilişki zorlukları, evlatlarıyla kendi aralarında alevlenir. Bir anlamda geçmiş hayat film şeridi gibi gözlerinin önünden geçmekle kalmaz, rol değişimiyle ikinci kez yaşanır. Bu tip tecrübeler etrafta çoğaldıkça bilinçaltına annelikten korkmak/ürkmek gibi duygular gelip yerleşir. Ve maalesef yeni nesil anne olmaktan çekinmeye başlar. Hikaye böylece kötü bir şaka gibi hayatımıza yerleşir.
Kadınlar son dönemlerde birçok şeyden korkar oldular evet ama en fazla anne olmaktan. Bunun nedeni özetle kendi anneleriyle kurulamayan sağlıklı ilişki.
Yani diyorum ki sevgili hanımlar… ve tabii ki beyler… evlatlarınızla kurduğunuz ilişki, soyadı ağacınızın ilerlemesine bile vesile oluyor da farkında bile değilsiniz.
Kızınızı her azarladığınızda, onu incittiğinizde bilmelisiniz ki; ilerde sizinle yaşadıklarını kendi kuşağına aktarma endişesi nedeniyle, en doğal hakkı olan anneliği tecrübe edemeyecek. Sebebini bilemediği garip bir nedenle anne olmaktan korkacak. Dünyaya yeni bir bebek getirme isteği belirdiğinde, rüyalarına giren kabuslar nedeniyle sıkıntı çekecek. Sorununun adını koymaktan bile utanacak… cesaretini toplayabildiğinde, birilerine anne olmak istemediğini fısıldayacak…
Kısaca diyorum ki… Unutmayın …! Kızınızla sağlıklı iletişim kurmadığınızda, onun evlatlarıyla-anne olamayacağı için- kuramayacağı ilişkisinin vebal halkası siz olacaksınız!
Mehtap Kayaoğlu. Psikolojik Danışman&Psikoterapist.