Büyüklere ve Yaşlılara Saygı
Muhterem Müslümanlar!
Anne ve babalarımız başta olmak üzere, yaşı bizden ileri olan bütün büyüklerimize hürmet ve hizmette kusur etmemek dinimizin kesin emridir.
İhtiyarlarımız hepimiz için büyük birer nimettir. Onlar bizim sevap kazanmamıza ilahi lütuflara ermemize sebep olurlar. Peygamberimiz Efendimiz buyururlar ki:
“Beli bükülmüş ihtiyarlarınız olmasa idi belâlar sel gibi üzerinize dökülecekti.”
İhtiyarlar belaların def sebebidir. Bir başka Hadis-i Şerifte:
“İhtiyarlar, çocuklar ve hayvanlar olmasaydı kıtlıktan kırılırdınız.” beyanı ihtiyarlarımıza göstermemiz gereken hassasiyetin önemine dikkatimizi çeker.
İhtiyar, aklı kemale ermiş, bilgisi ve tecrübesi tam şehveti ve kuvvetleri zayıflamış insanlarımızdır. Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyurur.
“Kırk yaşına ulaşan Müslüman kulun, Allah hesabımı hafifletir. Altmış yaşına vardığında Allah ona tövbe etme nimetini lütfeder. Yetmişine vardığında gökyüzü ehli onu sever.
Seksenine vardığında iyiliklerini sabit tutar, kötülüklerini siler. Doksanına vardığında Allah onun gelecek ve geçmiş günahlarını af eder, ailesine şefaatçi kılar ve gökyüzünde “Allah’ın yeryüzündeki esiri” diye yazılır.” (İbni Kesir Tefsiri Ahkaf : 4/ 157 )
Muhterem Müslümanlar!
İşte ihtiyarlığımıza ve ihtiyarlarımıza böylesine lütuf ve ikramlar vardır.
Rasul-i Kibriya (s.a.v.) Efendimiz “Halkı içerisinde ihtiyar, ümmeti içerisindeki peygamber gibidir” buyurarak, ihtiyarlığın şerefine dikkat çekmiştir. (c. Sağir c/4 Sf: 185 H. No: 4969)
“Bir genç yaşlı birine hürmet ederse, yaşlandığında Allah da ona hürmet gösterecek insanları yaratır”. ( Tirmizi 75 ) buyuran Peygamberimiz Efendimiz kazancın tohumlarını ekmemiz hususundaki hassasiyeti beyan buyurur.
İhtiyarlarımıza hürmetin ne manaya geldiğini, hürmetin kazandırdıklarını beyan eden hadislerden biri şudur.
“Saçlarını İslam uğruna ağartan ihtiyarlara hürmet etmek, Cenab-ı Hakka hürmet ve ta’zim sayılır.” (Ebu Davud, Edeb: 30)
Muhterem Müslümanlar!
Küçüklüğümüzde bizleri adım atmaya alıştıran, şefkatle başımızı okşayan büyüklerimizi evimizin ve gönlümüzün başköşesine oturtmak, tanıyalım tanımayalım onlara hürmetle her yerde yer ve öncelik vermek ve onların gönüllerini hoş etmek hem insani hem de İslami görevimizdir. Hatta borcumuzdur. Peygamberimiz Efendimiz (s.a.v.)
“Büyüklerimizin hakkını tanımayan bizden değildir.” (R. SalihinTerc. C/1 Sf: 387) buyurarak bu konuda hepimize bir ihtarda bulunmuşlardır.
Dün bizler büyüklerimize muhtaçtık. Bugün belki onlarda bize muhtaçlar. Yarın biz ise çocuklarımıza muhtaç olacağız. Unutmayalım ki, büyüklerimizi kaybettiğimiz zaman bir daha bulamayacağımız nimetlerimizden mahrum kalırız. Kaybetmeden kıymetlerini bilelim.
Muhterem Genç Kardeşlerim!
Yaşlılara/ büyüklere göstereceğiniz hürmet onlardan çok sizi yükseltir.
Görüş farklılığı
Meşrep değişikliği
Siyasi tercih ayrılığı yüzünden kimseye saygısızlık etmeyelim.
Muhterem Müslümanlar!
İnsan yaşlandığında fiziksel olarak zayıflar. Yasin Suresinin 68. ayetinde:
“Kime uzun ömür verirsek, onu yaratılış itibariyle tersine çeviririz, gücünü azaltırız.
Hâlâ düşünmeyecekler mi? “ buyurulmuştur.
Bu dönem de şimdi onlar hürmete ve hizmete muhtaç, yarında bizler aynı şeylere muhtaç olacağız. Hürmet dersek hürmet görürüz. Bu sebepten dolayı ana- babalarımız başta olmak üzere, yaşı bizden fazla olan bütün büyüklerimize hürmet ve hizmette kusur işlemeyelim.
Hürmet edelim Hürmet görelim.
Mevlüt Özcan.