CÖMERT İNSAN BAŞARILI OLUR
Cömertlik kişinin manevi temizliğine sebep olan, onu ateşten koruyan bir haslettir. Bu konuda Yüce Allah şöyle buyurur:
Sizden birinize ölüm hasletleri gelip de “Ey Rabb’im beni yakın bir zamana kadar geciktirsen de, sadaka versem ve salihlerden olsam demeden önce size rızık olarak vereceğimiz şeylerden (Allah yolunda) harcayın.” (Münafikun Suresi, âyet: 10)
Hz. Peygamber (s.a.v.) cömert kimse hakkında:
Cömert kişi Allah’a yakın, cennete yakın, insanlara yakın ve cehennem ateşinden uzaktır. Cimri insan da, Allah’tan uzak, cennetten uzak, insanlardan uzak, cehennem ateşine yakındır. Cömert cahil, ibadet eden cimriden Allah’a daha yakındır.” (Tirmizi, Birr 40) buyurmuştur.
Ayrıca Hz Ebubekir’in kızı Esma’ya şu tavsiyede bulunmuştur:
Kesenin ağzını bağlamak Allah da sana kesenin ağzını bağlamazsın. Saymadan ver ki Allah da sana saymadan versin. (Buhari, Zekat, 21)
Kerem ve cömertlik, Peygamber (s.a.v.) Efendimiz’in tabiatı asliyeyelerindendir.
Bir gün bir adam Efendimiz merada keçilerini sayarken gelmiş ve bir kaç keçi istemişti. Ve Peygamerimiz ona bütün sürüyü vermişti. Adam sürüyü kabilesine götürdüğünde
- Hepiniz Müslüman olunuz. Muhammed (s.a.v.) o kadar cömert ki, fakirlikten hiç korkmuyor, demişti. (Buhari)
Rasulüllah’ın hanımı Ümmi Seleme validemiz anlatıyor:
Rasulüllah’ın yüzünde bir değişiklik hissettim. Sebebini sorunca:
Dün aldığım yedi dinarı veremedim. Yanıma kaldı. (Müsned-i İbniHanbel)
Ebu Zerr’in (r.a.) rivayetine göre Peygamberimiz (s.a.v.)
- Bütün Uhud dağı kadar altın olsa ve bana verilse, borcumu ödemek için ayırdığım müstesna, infak etmedikçe evime girmezdi. Bir defasında Fedek arazisi hediye olarak dört deve yükü hububat göndermişti. Hz. Bilal bunları çarşıda satmış, Hz. Peygamber (s.a.v.)’in bir Yahudi’ye olan borcunu ödemişti.
Rasülullah (s.a.v.) bir şey kalıp kalmadığını sormuş Hz. Bilal’de kaldığını söyleyince:
- Onları da sadaka olarak dağıt yoksa evime gidemem buyurmuşlardı. Rasülullah (s.a.v.) mescitte yatmışlardı.
Yine bir defasında bazıları onadan bir şeyler istemişlerdi. Kendilerinden istemişlerdi. Rasulüllah bir ağaca sığınmışlardı. (Buhari)
Mevlüt Özcan.