Dünya hayatını dinin önüne geçirenler
Konumuzu şu ayetin mealiyle açıklayıp izah etmek istiyorum:
Allah (C.C.) beyan buyuruyor ki:
“Kâfirler dünya hayatını ahiret hayatından daha çok severler. Allah’ın yolundan alıkoyar ve onun eğilmesini isterler. İşte onlar çok uzak bir sapıklığın içindedirler.” (İbrahim Suresi, ayet: 3)
Allah (C.C.) beyan ediyor ki, kâfirler dünya hayatını dinin önüne geçirmişler.
Bu ayet daha beş dakika önce inmiş gibi taptaze. Öyle ki, sokaklarımızdaki gelip giden insanları tarif ediyor. Bu insanlar dinlerini bırakmışlar, dünyalarını mamur etmekte yarış ediyorlar. İşte bu ayette belirtildiği gibi kâfirlik vasfıdır.
Mümin böyle davranamaz.
24 saatlik zaman içinde beş vakit namaz var. Beş vakit namaz 40 rekât ediyor. Bir rekât bir buçuk dakikada kılınır. 24 saatte bir saat her mümin Allah’ın huzuruna çıkar.
Günde bir saatini Allah’ın huzurunda muhasebesini yapan Müslümanlar ne kadar çok azaldı.
Bir saatini Allah’a ayırmayanlar 24 saatin 24’ünü de nereye harcıyorlar? Dünyaya, yemeye, içmeye, zevk-ü sefaya, gezmeye, yalana dolana, çarpmaya çırpmaya harcıyorlar. Ne elim bir olay bu.
İnanmamış adamın hiçbir değeri yoktur.
Ya inanmış insan; böyle mi olur.
Ey insanlar helâke mi gidiyoruz?
Hele bir düşünelim:
60 sene yaşayan bir insanın ortalama:
- 15 senesi çocukluğa çıkar. Kalan 45 senedir.
- Bu 45 senenin 25 senesi de yorgan altında geçer. Geriye 25 sene kalır.
- 25 senenin 5 senesi de def’i hacette, teharet ve yıkanmada geçiyor.
- Kaldı 20 yıl. Bu yılın beş yılı da zevk-ü sefada geçiyor. Kaldı 15 yıl.
Normal olarak 15 yıl yaşıyoruz.
60 yılın 15 senesini yaşıyorsun.
Bir mümin bu 15 seneyi abdestsiz, namazsız, ibadetsiz, itaatsiz geçirirse Allah’a hangi yüzle gidecek? Ey insanlar ahireti ve akıbeti niye düşünmüyoruz? Nemize güveniyoruz? Gücümüz, kuvvetimiz nedir? Hepimiz biliyoruz ki, güç ve kuvvet sahibi Cenab-ı Allah’tır. Bundan daha ötesi de
yoktur.
Mevlana Celaleddin hazretlerinin çok güzel bir tespiti var. Diyor ki:
“Bir dizi koyun kesiliyor. Önde kesilen koyunu arkadaki koyunlar akıbetlerini anlasaydılar, o koyunları orada kimse tutamazdı.”
Adam ölen babasını defnediyor. Geri geldiğinde günaha devam ediyor. Bu, ahireti ve akıbeti düşünmemenin sonucudur. Hayatı sırf bu dünyadan ibaret sanmanın sonucudur ve bu hâl de felakettir.
Ebedi ahiret vardır.
Bu dünyanın hesabını vermek vardır. Her Müslüman hesabını düzgün yapmalı. Olmaması gereken vasıflardan uzaklaşmalı. Asla dünyayı ahiretin önüne geçirmemelidir.
Mevlüt Özcan.