EMANETİN ÖNEMİ
Emanetin önemini kavrayamadık. Oysa sahip olduğumuzu düşündüğümüz her şey emanet. Sorumluluklarımız da emanet. Yapmamız gereken de. Emanetin önemi konusunda kısa bir giriş yapalım. Önemini daha fazla kavramak için.
“Ey Adem, şüphe yok ki ben, emaneti yerlere ve göklere verdim ama ona takat getirip yüklenmediler. Sen onun içindekiler ile beraber yüklenebilecek misin?” diye sordu Allah (c.c.).
Adem (a.s.) da “İçinde ne var?” diye sordu. Allah (c.c.) şöyle buyurdu: “Eğer onu taşıyıp korursan sevaba girersin, zayi edersen de cezaya uğrarsın.”
Adem (a.s.), “İçindekilerle beraber yüklendim” diye cevap verdi. Fakat Adem (a.s.) cennette sabah namazı ile ikindi namazı arası kadar kaldı. Şeytan onu oradan çıkardı. (Bu hadisi Ebu’ş-Şeyh, İbni Abbas’tan rivayet ediyor)
Bazı âlimler buradaki cenneti din ile yorumlamışlardı. Kimisi de cennetten murad farzdır ya da Allah’ın yasaklarıdır, demişlerdir. Bazı âlimler de oruçtur demişlerdir. Bazı âlimler de iffetine itaat edilendir demiştir. Fakat sabah namazı ile ikindi namazı arası kadar bir zaman dilimi arası kalmıştır. Şeytan, onu oradan çıkardı.
İbni Kesir der ki:
Bütün bu görüşler arasında herhangi bir çelişki yoktur. Hemen hepsinde ortak bir yan mevcuttur. Ki o da İlahi teklifi, emir ve yasakları kabul ve kabullenmektir. Onu kabullenip de hepsini bir yerine getirdiği halde mükafaat elde eden, ihmal eden cezaya çarpılandır.
Bu hadise Kur’an-ı Kerim’de şu ayet ile sabittir.
Biz emaneti göklere, yere ve dağlara teklif ettik de onu yüklenmekten çekindiler. Onu insan sırtlandı.
Kur’an-ı Kerim’de emanetle ilgili çok ayet vardır.
...Kendisine güvenilen kimse emanetini ödesin... (Bakara Sûresi, âyet: 283)
Şüphesiz ki, Allah emaneti ehline vermenizi emrediyor. (Nisa Sûresi, âyet: 58)
Ve o kimseler ki onlar emanetlerine ve ahitlerine riayet edicidirler. (Mü’minunSûresi, âyet: 8; MearicSûresi, âyet: 32)
Peygamberimiz Efendimiz’in (s.a.v.) bir hadisi ile bitirelim:
Emaneti olmayanın imanı da yoktur.
Mevlüt Özcan.