Gönderen Konu: EVLİLİK HAYATI (Okunma sayısı 778 defa)

fanidunya · « : Şubat 25, 2017, 09:01:49 ÖÖ »

EVLİLİK HAYATI

Aile toplumun temel taşıdır. Bu taş yerinden oynarsa toplum helake doğru süratle yol alır. Çok yakına kadar İslam’ın dışındaki toplumlar helâkin eşiğine yaklaştılar. Müslümanlar da maalesef bu kervanı arkalarından takip etmeye başladılar. Son zamanlarda Müslüman ailelerde korkunç bir sarsıntı içine süratle daldılar. Ehl-i küfür Müslümanları büyük tuzaklara düşürdüler. Müslüman aileler çatırdıyorlar. 1986 yılında Batı’da bir rapor yayınlandı. Rapora göre egemen küfür mihrakları aileyi bozmak için büyük çalışma başlatmışlar. Çalışmalarında Türkiye hariç diğer ülkelerde hedefe ulaşmışlar. On senelik zaman dilimi içinde Türk ailesini de darmadağın edeceğiz diyorlardı raporun sonunda. Özel televizyonlar, müstehcen gazeteler, müstehcen moda ve kadınlarla bu işi bitireceğiz diyorlardı. Dediklerini yaptılar. Her gün bana gelen onlarca telefonla sorulan sorulardan anlıyorum ki Türkiye’de aile faciaları katmerlenerek katlana katlana büyüyor.

Müslüman erkekler tutma eşler ediniyor ve aile efratlarını yüzüstü bırakıyorlar. Müslüman kadınların bir kısmı da olsa yapanların yaptıklarına akıl erdiremiyorlar. Kızlar hoppalaştı. Delikanlılar züppeleşti. Müstehcenlik yakıp yıkıyor yıkıyor etrafı. Bir tarafı babalık vasfını öbür tarafı da analık vasfını taşımıyor. İstediklerini sokağa çıktıklarında bulabilen düşündüklerini yapabilen gençler evlenmeye yanaşmıyor. Biri “ben kadın zırıltısı çekemem” öbürü “ben erkek kahrı çekemem” diyor. Bazıları “şu yaşta kızım var haberin olsun” diyor. Bazıları da “oğlum 35’inin geçti bize uygun bir kız bulamadık ne olur yardımcı ol” diyorlar. Ne filancanın kızına ne de filancanın oğluna güvenip de vasıta olamıyoruz.

Okkanın altına düşmekten öylesine korkuyoruz ki, bunu ifade etmek bile acı veriyor insana. Analar, babalar, idareciler hülasa Müslümanlar tedbirimizi almaz vurdumduymazlığımızı sürdürürsek hepimiz bu yıkıntının altında kalmaya mahkûm oluruz.Çocuklarımıza sözümüz geçmiyor olabilir. Her ne pahasına olursa olsun onlara teslim olmayalım. Hiç olmazsa onlardan sonrakileri kurtarmış oluruz. Neler yapabiliriz?

Birkaç tanesini şöyle sıralayabiliriz:

* Televizyon ekranlarını karartalım.

* Akşamları hiç olmazsa bir saat evimizde aile eğitimine başlayalım.

* Sabah kahvaltısını ve akşam yemeğini aile efradımızla birlikte yiyelim. Yemek esnasında aile fertlerinin de tamamının katılacağı sohbetler muhabbetler yapalım.

* Uzmanlardan aile eğitimi programında takip edebileceğimiz kitaplar konusunda yardım alalım.

* Tesettüre uygun olmayan kıyafetleri aile fertlerimize giydirmeyelim. Bu konuda nasıl davranmamız gerektiği konusunda uzmanlardan yardım alalım.

* Günümüz maarif çatısı altında “kızlarımız okusun”lar diye ısrarcı olmayalım. Kızlarımız üç-beş kuruş getirecek bir iş yapabilirler; ama saliha bir eş, hayırlı bir anne olamazlarsa aile yıkılır,
onun altında hep birlikte kalırız. Böyle bedbaht bir baba, hotalak bir anne olmak ne büyük felakettir.

* Anneler kızlarını saliha eş, hayırlı anne olmaya hazırlamalıdırlar.

* Anne- babalar erkek çocuklarını aile reisi ve hayırlı baba olmaya hazırlamalıdırlar.

* Anneler iradeli ve sabırlı olmalı. İkna gücü ile aile birliğinin gelişimini, bütünlüğünü sağlamalıdırlar. Aile bireylerini iyi niyetine, tarafsız adaletine, şefkatine inandırabilen anne bütün işleri
baştan çözer.

Anneler- babalar hülasa Müslümanlar ailemiz çatırdıyorlar haberiniz var mı? Bunun farkında mısınız? Vazifelerimizi yapalım. Ailemizi kurtaralım.

Mevlüt Özcan.

fanidunya · « **Yanıtla #1 :** Nisan 28, 2017, 08:50:40 ÖS »

EVLİLİK BİR İBADET'TİR

İslâm dininde evlilik bir “ibadet” olarak belirtilmiştir. İbadetlerin ibadet olabilmesi için her ibadetin şartları vardır. Bu şartlar yerine getirilmeden ibadet olmaz. Evlilik için bu şartlar şunlardır:

1- Evlenmeye mâni bir hâl olmayacak.

2- Her iki taraf da bu evliliğe razı olacak.

3- Nikâh olacak.

4- Nikâhta mehir olacak.

5- Nikâhta şahitler olacak.

6- Aleniyet olacak yani nikâh ilân edilecek.

Nedir bunlar, biraz açalım:

1- Evlenmeye mâni bir hâlin olmaması dedik. Bu süt kardeşliği gibi bir durumun olmaması demektir. Bilindiği gibi süt kardeşler birbirleriyle evlenemezler.

2- Evlenecek olanlar cebren evlenemezler. Her iki tarafın da bu evliliğe rızası şarttır. Bir taraf veya her iki taraf yapılacak evliliğe hiçbir şekilde zorlanamazlar. Zorla evlilik olmaz.

3- Meşru evlilik nikâh ile olur. Nikâhsız birliktelikler gayr-i meşru (yani zina) olur.

Nikâh: Kadın ile erkeğin birbirinden istifade etmesini helâl kılan şer’i (dinî) akideye nikâh denir. Bunun meşru şartlar içinde ifâsı gerekir.

4- Nikâhın meşru olmasının şartlarından biri de nikâhta mehir olmasıdır.

Mehir: İslâm hukukunda nikâh akdi sebebiyle erkek tarafından kadına verilmek üzere kadının hak kazandığı mala mehir denir.

Mehir, kadının hakkıdır. Erkek tarafından ödenen tazminattır. Kadın isterse mehrini erkeğine bağışlayabilir. Bu konudaki ayetlerin bazılarının mealleri şöyledir:

• “Kadınlara mehirlerini gönül rızasıyla (cömertçe) verin. Eğer gönül hoşluğu ile o mehrin bir kısmını size bağışlarlarsa onu da afiyetle yiyin.” (Nisa: 4)

• “…. Evlendiklerinizden faydalanmanız için kararlaştırdığınız mehirlerini verin…” (Nisa: 24)

• Mü’min kadınlardan iffetli olanlar ile daha evvel kendilerine kitap verilenlerden iffetli kadınlara da mehirlerini vermek şartıyla;

- Namuslu olmak,

- Zina etmemek,

- Gizli dost tutmamak üzere size helâl kılındı…”(Mâide: 5)

• Vaktiyle siz birbirinizle haşır-neşir olduğunuz ve onlar sizden sağlam bir teminat almış olduğu hâlde onu nasıl geri alırsınız.” (Nisa: 21)

Not: Bir kadınlar evlenip birleşen veya birleşecek bir ortamda baş başa kalan (halvet olan) koca, onu boşadığı takdirde mehrin tamamını öder. Birleşme ve halvet olmadan boşanma halinde ise, kadın mehrin yarısını hak eder.

• “… kadınlar apaçık bir edepsizlik yapmadıkça, onlara verdiğiniz (mehrin) bir kısmını ele geçirmeniz için kadınları sıkıştırmayın…” (Nisa: 19)

Mehirin miktarı için sınır yoktur. Çünkü İslâm’a göre evlenmeye zorluk çıkarılamaz. Mehir, kocanın zevcesine boşama gücüne karşı bir engeldir. Mehir, evlilik ile fuhuş arasındaki farkı açık bir şekilde ayırt etmektedir. Nisa Sûresi’nin 24’üncü ayetinde buna değinilmiştir. Ayet, erkeklerin kadınların namusunu ve paklığını korumakla emrolunduğunu bildiriyor. Ayrıca ayet evlilikte mehrin tayin şartını da böylece ifade etmiş oluyor.

5- Nikâhta şahitlerin de olması gerekir. İslâm hukukunda en az iki erkek veya iki kadın bir erkek hazır bulunmadan evlilik akdolmaz.

6- Evlilikte (nikâhta) aleniyet olacak. Gizli nikâh olmaz. Evlilik ilan edilecek.

7- Evlenmede evleneceklerin birbirlerini görmesi evliliğin selâmeti açısından elzemdir. Dört mezhep imamları bu konuda hem fikirdirler.
Bu şartların gerçekleşmesiyle evlilik bir “ibadet” olur.

Mevlüt Özcan.

FANİ DUNYA FORUM HABERLER

Gönderen Konu: EVLİLİK HAYATI (Okunma sayısı 778 defa)

fanidunya

EVLİLİK HAYATI

fanidunya

Ynt: EVLİLİK BİR İBADET'TİR

BENZER KONULAR