KURBANIN FAZİLETİ
Zilhicce ayının ilk günlerinde bulunuyoruz. Zilhicce ayı mübarek ve muhterem aylardan biridir. İlk on gününe Allah (C.C.) yemin ederek dikkatimizi çekmiştir. Şu günlerde mümkün olduğunca oruç tutalım, Kur’an-ı Kerim okuyalım. Bolca sadaka verelim. Perşembe sabah namazından sonra teşrik tekbirlerine başlayacağız, unutmayalım.
Mevlüt Özcan.
Allah (C.C.) nasip ederse önümüzdeki Cuma günü Kurban Bayramı’nın birinci günü olacak. Şartlarımız gerektiriyorsa mutlaka kurban keselim.
Peygamber Efendimiz (S.A.V.), “Kimin malî gücü yeterli olur da kurban kesmezse, bizim namazgâhımıza gelmesin” buyurmuştur. (Sünen-i İbni Mâce: H. No: 3123).
Kurban Kitap, Sünnet ve İcma ile sabit olan bir ibadettir.
Kurbandan maksat, Hz. İbrahim ve Hz. İsmail aleyhimüsselâmın serüvenini hatırlamak, onlardaki ilâhi hikmetten nasiplenmek, teslimiyetle kulluk yapmaktır.
Kurban, insanın ruhunu kaplayan dünya ve madde sevgisini kesip atmanın ve hepsini Allah yolunda feda etmenin işaretidir. Allah’a ulaşacak olan kurbanın eti, derisi, kanı değil, kurban vesilesiyle kulunun takvasıdır. Bundan dolayı Mevlâna Celâleddin Rumi Hazretleri, “Keçinin gölgesini kurban etmeye kalkışma” diyor. Kurban ibadetinin özünü unutup da sadece şekliyle meşgul olarak kendini avutma, demek istemiştir.
Helâl kazançla kurbanlarınızı keserseniz Allah’ın izniyle kendinizden ve ev halkınızdan belâya ve cezaya uğrayacakların bu olumsuzluklarını kurbanlarınız onların üzerlerinden uzaklaştırır.
Mevlâna bir nasihatinde bizlere şu hatırlatmalarda bulunur. Namaz kılanlara der ki: “Muttakiler tekbir getirip namaza başlayınca, kurban gibi bu dünyadan çıkıp gittiler. Sen de onların ardınca ilerlemek için mihraptaki mum gibi kıyam ederek namaz kıl. Bilesin ki, namaza başlarken Allah-u Ekber demenin manası şudur: Ey Allah’ım! Biz senin huzurunda kurban olduk.”
Nasıl ki kurban keserken Allah-u Ekber deriz. İşte öldürülmeye lâyık olan nefsi kurban ederken de bu sözü söylüyoruz.
Kurbanlarımızı bu mana ve maksat doğrultusunda yapalım.
Mevlüt Özcan.