Peygamberimiz Ramazan ayında nasıl yaşardı?
Muhterem Müslümanlar!
Mübarek Ramazan ayına girdik ve ilk on günün içindeyiz. Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) Efendimiz “Ramazan ayının:
• İlk on günü rahmet,
• İkinci on günü mağfiret,
• Üçüncü on günü cehennemden kurtuluştur” buyurmuşlardır.
Ramazan ayını çok iyi değerlendirelim. Bu ay ömrümüzün son Ramazan ayı olabilir. Bu ay Müslümanların nefislerini terbiye etme, sabretme ve güzel ahlâk edinme noktasında bir vesiledir. Muttakilerden olma yoludur.
Muhterem Müslümanlar!
Peygamberimiz Efendimiz (s.a.v.) Ramazan ayını nasıl yaşardı?
Efendimiz (s.a.v.):
• Sahura kalkardı; kalkmayı teşvik ederdi.
• İbadete bilhassa Kur’an-ı Kerim’e yoğunlaşırdı.
• Cömertlikte rüzgâr gibi eserdi.
• Teravih namazı kılardı.
• İftarda acele ederdi.
• İtikâfa girerdi.
• Şevval ayında 6 gün oruç tutardı.
Buyururlardı ki:
“Oruç bir kalkandır. Oruçlu kötü söz söylemesin. Oruçlu, kendisiyle dalaşmak isteyenlere iki defa ben oruçluyum, desin” diye telkin ederlerdi. (Tecrid-i SârihTerc. H. No: 897)
Muhterem Müslümanlar!
Ramazan ayı bir okuldur. Ramazan ayı okulundan hepimizin öğreneceği çok faydalar var. Bu ay her şeyden önce Kur’an-ı Kerim’in nazil olduğu aydır. Müslüman kardeşlerime özellikle Ramazan ayını Kur’an-ı Kerim ile geçirmelerini tavsiye ediyorum. Bu ayı vesile bilerek Kitabımızla ve Peygamberimiz Efendimiz (s.a.v.)’in sünnetiyle bütünleşerek yaşayalım. Sonra da bu hâl ile yaşamaya devam edelim. Müslümanlara iyilik yapalım. Zor durumdaki kardeşlerimizi hatırlayalım, gerekenlerini yerine getirelim. Hayatımızı Ramazanlaştıralım.
Muhterem Müslümanlar!
Orucun terbiye edici özelliği vardır. Allah’ın oruç tutan kuluna sevap vereceğini çocuklarınıza telkin ederseniz, çocuğunuzun Allah-u Teâlâ’yı mükafaatlandırıcı olarak tanımasını sağlarsınız.
Oruç kişinin başka insanları anlamasını sağlar. Çocuk, Allah’ın oruç emriyle istediğinin insanların belli bir süre aç kalması değil, açların hâlini anlaması olduğunu anlatmaya çalıştıkça nimetlere şükür etmeyi de öğrenir. Böylece çocukta merhamet, cömertlik ve yardım etme duygusu gelişir.
Oruç tutarken, secde ederken, Kur’an-ı Kerim okurken, namaz kılarken gördüğü, anne-babasından hissettiği farklılık çocuk için önemli birer dini tecrübedir.
Çocuklarımızın gözünde kendi imajımızı doğru ve güçlü oluşturalım. Hep sempatik ve sevecen olalım. Böyle olursak telkin ve temsil ettiğimiz inancımıza ve onu yaşamaya insanları ve çocuklarımızı daha iyi inandırmış oluruz. İnancımızı yaşarsak etrafa güven etkisi oluşturabiliriz. Eşimizle uyumlu olabilirsek ailece uyumlu bir ortam sağlayabiliriz. Allah (c.c.) bizden bunları istiyor. Ramazan ayının feyiz ve bereketiyle bütün bunları kolayca yapabiliriz. Sahurlarımız ve iftarlarımız sevinç kaynağımız olmalıdır.
Mevlüt Özcan.