Berat Gecesi ve Önemi
Üç aylara girmekle başlayan arınma yürüyüşümüzü gün be gün sürdürerek en büyük hayır ve bereketlerle dolu olan Ramazan-ı Şerif’e giderek yaklaşmakta ve yaklaştıkça heyecanımız kat be kat artmaktadır.
Ramazan-ı Şerif’e ulaşmadan önceki en önemli duraklardan birisi de Berat Gecesi’dir. Berat Gecesi Şaban ayının on beşinci gecesidir. “Berat” kelimesi Arapça “berâe-berâet” kelimesinin Türkçeleşmiş şeklidir.
Yüce Allah şöyle buyuruyor: “Hâ-mîm. Apaçık olan kitaba and olsun ki, biz onu mübarek bir gecede indirdik. Şüphesiz biz insanları uyarmaktayız” (Duhan, 1-3).
Çoğu tefsir âlimlerinin görüşüne göre, ayet-i kerime ile kast edilen bu mübarek gece, Kadir Gecesi’dir. Ancak Hz. İkrime (r.a.) ve daha başkaları bu gecenin Şaban’ın ortası gecesi olduğunu söylemişlerdir. Bu takdirde Kur’an-ı Kerim’in tamamının Berat Gecesi Levh-i Mahfuz’dan dünya semasına indiği, Kadir Gecesi’nde de ayetlerin peyderpey yeryüzüne inmeye başladığı şeklinde bir yorum ortaya çıkmaktadır. Şaban’ın yarısı gecesinin dört adı vardır. “Mübarek gece”, “Berae gecesi”, “Sakk gecesi” ve “Rahmet gecesi”. Berae ve Sakk gecesi denilmesi hakkında denilmiştir ki, haraç vergisi tamamen alındığı zaman kendilerine beraetlerini (temize çıkmalarını) dile getiren bir sakk (bir senet) yazıldığı gibi, Allah Teâlâ da bu gece mümin kullarına beraet yazar. (Hak Dini Kur’an Dili, V/4293-4295).
Resulullah (s.a.v.) Efendimiz bu gecenin fazileti hakkında şöyle buyurmuştur:
“Allah Teâlâ -rahmetiyle- Şaban’ın on beşinci gecesi dünya semasında tecelli eder ve Kelb kabilesi koyunlarının kılları sayısından daha fazla kişiyi bağışlar” (Tirmizî, Savm, 39; İbni Mâce, İkāme, 191).
“Şaban’ın ortasında gece ibadet ediniz, gündüz oruç tutunuz. Allah o gece güneşin batmasıyla dünya semasında tecelli eder ve fecir doğana kadar, ‘Yok mu benden af isteyen onu affedeyim, yok mu benden rızık isteyen ona rızık vereyim, yok mu bir musibete uğrayan ona afiyet vereyim, yok mu şöyle, yok mu böyle!’ der” buyurmuştur. (İbni Mâce, İkāme, 191).
Usame b. Zeyd (r.a.) diyor ki Resûlüllaha (s.a.v.): “Ey Allah’ın Resulü! Şaban ayında tuttuğun oruç kadar başka hiçbir ayda tutmadığını görüyorum” dedim.
Buyurdu ki: “Bu Recep’le Ramazan arasında bulunan ve insanın (kıymetinden) gafil olduğu aydır. Bu amellerin âlemlerin Rabbine yükseldiği aydır. Ben, amelimin oruçlu olduğum halde yükselmesini seviyorum.” (Sünen-i Nesai)
Berat Gecesi’nin beş ayrı özelliği vardır.
1. Bütün hikmetli işlerin ayırımına başlanması.
2. Bu gecede yapılacak ibadetlerin diğer vakitlere nispetle kat kat sevaplı olması.
3. İlahi rahmetin bütün âlemi kuşatması.
4. Allah’ın af ve bağışlamasının coşması.
5. Peygamberimize tam bir şefaat yetkisinin verilmiş olması. (Hak Dini Kur’an Dili, 5/4295)
Bu gece affa uğramayacak olanlar:
Resulullah (s.a.v.) Efendimiz ilahi rahmetin adeta yağmur gibi yağdığı bu gecede bazı kişilerin affa uğramayacaklarını şöyle haber vermiştir:
“Yüce Allah bu gece bütün Müslümanlara mağfiret buyurur, ancak kâhin, sihirbaz yahut müşahin (çok kin güden) veya içkiye düşkün olan veya ana-babasını inciten yahut zinaya ısrarla devam eden müstesna.” (et-Tergîbve’t-Terhib, 2/118)
“Allah Teâlâ Şaban’ın on beşinci gecesi tecelli eder ve ana-babasına asi olanlarla Allah’a ortak koşanlar dışında kalan bütün kullarını bağışlar.” (İbni Mace, İkametü’s-Salât, 191; Tirmizî, Savm, 38)
Bu gece nasıl ihya edilir?
Berat Gecesi eskiden beri Müslümanlarca kutsal sayılmış, bu gecenin diğer gecelerden farklı bir şekilde geçirilmesi, bu gecede daha fazla ibadet edilmesi âdet halini almıştır. Âlimlerimiz bu geceyi namaz kılarak, Kur’an okuyarak ve dua ederek geçirmenin sevaba vesile olacağını söylemişlerdir. Bu gecede sâlih amel cinsinden herkes takatinin yettiği kadar taatle meşgul olmalı ve bol sadaka vermelidir.
Resûlüllah (s.a.v.) bu gece Rabbine şöyle dua etmiştir:
“Allah’ım! Azabından affına, gazabından rızana sığınırım, senden yine sana iltica ederim. Sana gereği gibi hamd etmekten acizim. Sen Kendini sena ettiğin gibi yücesin.” (et-Tergibve’t-Terhîb, 2, 119, 120).
Âlimlerimiz bu gecede şu şekilde dua edilmesini de güzel görmüşlerdir:
“Allah’ım! Şayet ismimi saîdler defterine yazdıysan, orada sabit kıl. Şayet ismimi şakiler defterine yazdıysan oradan sil. Çünkü sen buyurdun ki, Allah dilediğini siler yok eder, dilediğini de sabit bırakır, Levh-i Mahfuz O’nun katındadır.”
Mübarek gün ve geceleri bu gecelerle ilgili rivayetlerin sıhhatini tartışarak değil, bu geceleri ihya ederek geçirmeye gayret edelim. Zira ibadet ve taatler hangi zamanda yapılırsa yapılsınlar mutlaka mükâfatları vardır. Özel zamanlarda yapılanlara ise o zamanın kıymetine göre değeri daha da artar. Ama hiçbir gayret boşa gitmez. “Senin Rabbin hiçbir şeyi unutmaz” (Meryem, 64).
Rabbim Berat Gecemizi, beraatımıza vesile kılsın.
Amin.