MUTLU BAYRAMLAR
Bugün bayram. Sadece çocuklar için değil yetişkinler için de erken kalkmak icap eder. Erken kalkan yol alır diye değil, hazırlanıp bayram namazına iştirak etmek gerekmektedir. Ki o kılmak değil iştirak etmektir. Zira bayram namazı kolektiftir, müşterektir, beraberce eda edilir. Ramazan ayı boyunca namazın yahut orucun yanından geçmeyenler de bayram namazına iştirak edebilir. Çünkü Ramazan herkesin Ramazan’ı olamasa da bayram herkesin bayramıdır. Ve bayram beraberce kılınan o namazla başlar.
Günün erken saatlerinde hazırlanıp, özenip bayram namazına yollanıldığında, önce imamın, vaizin propagandayı andırır muhabbetiyle karşılaşılır. Birlik ve beraberliğe her zamankinden daha fazla muhtaç olduğumuz şu günlerde, cümlesiyle başlayan muhabbetlerin ardı arkası gelmez. Sözü edilen birlik beraberlik, aslında her kesimi, her görüşü, her insanı, her fikri bağlayan bir birlik beraberlik anlayışı değildir. Daha çok muhafazakâr geçinen yahut muhafazakâr olmayı başaran iktidarın meşruiyetine ve yine onun etrafında kenetlenmeye yönelik bir birlik beraberlik muhabbetidir bu. Çünkü cümleler içine serpiştirilmiş vatan, millet, ülke, milliyet ve hatta devlet bağlamıyla sınırlanmış; kendisini bilcümle milletlerden, devletlerden üstün gören, millet dendiğinde sadece bir devletin sınırları içinde yaşayan insanları kast eden bir muhabbettir. Özetle ilk olarak sabahın ilk saatlerinde bayram namazı için toplandığınızda dumura uğrarsınız. Sonra, arkası gelir.
Namaz bitip camide, mescitte bayramlaşma faslına geçildiğinde ortamda namaz için toplanan cemaatin onda biri kadar insan kaldığını müşahede edersiniz. Zaten kimse kimseyi tanımıyordur. Tanıyanlar birbirine küstür, tavırlıdır, karşı karşıya gelmek istemez. Sembolik olarak küskünlerin barıştırılmasından söz edilse de aralarında ciddi manada husumet bulunanların bayram günü barıştırıldığı pek de görülmüş şey değildir. Dolayısıyla az sayıda insan camide bayramlaştıktan sonra hızla dağılır. Sonrası artık kişisel tercihlere kalmış keyfiyettir. Kimisi akrabasını, kimisi yakınlarının metfun bulunduğu kabristanı ziyaret eder.
Bir rutinin tekrarlanmasının sıkıcılığına katlanmaktansa Ramazan güzelleştirme projeleri geliştirmek yerine bayram güzelleştirme uğraşısına girmek pekâlâ mümkündür. Belediye ulaşımı, suyu, havayı; dükkânlar sattıkları ürünlerin bazılarını bedavaya sunabilir mesela. Olmazsa ucuza sunmak da mümkündür. Gerçekten bir bayram havası essin umudu taşıyanlar ihtiyaç olarak kabul edilen birçok şeyin bedava olarak edinilmesi gerektiğini de düşünmelidir. Esnaf bayram günlerinde kâr yerine kardeşliği, belediye çıkar sağlamak yerine hizmeti dert edinebilir.
Dünya akrabalarımızdan, tanıdıklarımızdan, yakınlarımızdan ibaret değildir. Bayram tüm dünya insanlarının iyiliğini düşünmek, insan ayırmaksızın iyiliği hâkim kılmaya uğraşmaktır. Birbirlerinin yüzüne gülen, birbirlerinin iyiliğini düşünen insanlar, hem kendileri mutlu olurlar, hem de hiç tanımadıkları insanlarının anlık da olsa mutlu olmasını sağlamış olurlar. Yüz güldürmek için saz çalmak, para harcamak, davul gümbürdetmek gerekmez. Selamlaşmak, hâl hatır sormak, bayram kutlulamak, gülümsemek kâfidir. Sadece aynı dinden, aynı cinsten olanları değil, tüm insanlığı aynı bayrama dâhil etmek pekâlâ mümkündür. Değilse üç beş tanıdığın bir araya gelmesi bize bayram falan bağışlamaz.
En fazla çocukların bayramı diye anılıyorsa herhangi bir bayramımız; harçlık vermek, şeker toplamak, el öptürmek de zül sayılmamalıdır. Bayramda biriken harçlıklar dolayısıyla çocuklara biriktirmeyi öğretmek yerine bir başkasının yararına kullanmayı öğretmek elbette daha efdaldir. Bunun yolu da harçlığını kapıp bakkala koşan çocuğun, bakkaldaki harcamasını bedavaya getirebilmesidir ki bu hiç de hayal değildir. Zira bizim bakkallarımız da Müslüman’dır.
Pekâlâ, uzun bayram tatilleri vesile kılınıp tatile de gidilebilir. Bu sıcak yaz günlerinde kumların üzerine serilip deniz havası almak, o kumlara serilmek zorunda olan cansız bedenleri hatırlamamayı gerektirmez. Dolayısıyla geri iade edilsin diye uğraşmaktan imtina etmediğimiz Suriyeli sıfatını haiz insanların da bayram dolayısıyla mutlu olmasını sağlamak rahatı yerinde olan yahut öyle hisseden insanlar için birer borçtur. Dünyanın dört bir yanına bayram hediyesi gönderebilmek mümkün olduğu gibi yakınımıza denk düşen insanları gözetmek de bir vecibe olarak kabul edilmelidir.
Velhasıl bayram böylece kutlu olabilsindir.