ORUÇ AYI RAMAZAN
Muhterem Müslümanlar!
Ramazan ayının gölgesi başımızın üstüne düştü. Şaban ayının son günlerine girdik. Önümüzdeki hafta Cumartesi günü oruç ayına girmiş olacağız inşallah.
Bu ayda Peygamberimiz (S.A.V.) nasıl yaşardı ise bizler de öyle yaşamaya gayret edelim.
Muhterem Müslümanlar!
Selman-ı Fârisi’den (R.A.) şöyle haber verdiği rivayet ediliyor:
Resul-ü Kibriya Efendimiz Şaban ayının son gününde bize verdiği hutbede şöyle buyurdular:
“Ey insanlar büyük bir ay yaklaştı. Rahmeti üzerinizi kapladı.
Ramazan ayı öyle bir mübarek aydır ki içinde bin aydan daha hayırlı bir gece, Kadir Gecesi vardır.
Cenab-ı Hak bu ayın gündüzlerinde orucun farz, gecelerinde namazı, çok sevap karşılığı olarak, meşru kıldı.
Ramazan ayında hayır, hayır bir ameli icra eden, farzları ifa eden kimse, öteki aylarda yetmiş iyiliği ve farzı işlemiş gibi olur.
Bu ay sırf Allah rızası için açlık ve susuzluğun, taat ve ibadetin meşakkatlerine sabır ve tahammül ayıdır. Sabrın mükâfatı ise cennettir.
Ramazan ayı lütuf ve ihsan ayıdır. Bu ay müminin rızkını artırmaya, bereketlendirmeye vesile olur.
Ramazan ayında oruçluya iftar yaptıran kimsenin ecri bol olur ve cehennemden de azat olur. Oruçlunun da sevabından bir eksilme olmaz. Kendisine yediren kişiye verilen sevap kadar oruçluya da sevap verilir.
Resulûllah Efendimiz (S.A.V.) bunları söylerken ashaptan biri söz istedi şöyle dedi:
- Ya Resulûllah!
Bizim çoğumuz, oruçluya iftar ettirecek yiyecek verme imkânına sahip değiliz. Bizler bu sevaptan mahrum mu kalacağız?
Efendimiz (S.A.V.) bu sözden sonra şu cevap ile soruyu cevaplandırdı:
Ey ashabım!
Allah-u Teâlâ Hazretleri bu sevabı, bir hurma veya bir içim su ya da bir yudum süt ile de verir.
Ramazan ayı öylesine bereketli bir aydır ki, onun evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu da cehennemden af olunmaktır.
Bir kimse bu ayda, çalıştırdığının işini hafifletirse Cenab-ı Hak da onu mağfiret ederek cehennemden azat eder.
Ey Müslümanlar!
Ramazan ayında şu dört hasleti yapmayı ihmal etmeyiniz. Bunlar sizi Allah’ın rızasına kavuşturur.
Yapacaklarınızdan ikisi şunlardır:
1- Kelime-i Tevhid’i şuurlu olarak daima söyleyin.
2- Suçlarınızın bağışlanması için çok tevbe ve istiğfarı ihmal etmeyin.
Bunlar Rabbimizi razı edecek hasletlerdir.
Diğerlerine gelince:
Birincisi, Allah-u Teâlâ’dan cenneti istemenizdir.
İkincisi, cehennemden bağışlanma dileklerini çok istemenizdir.
Ey ashabım!
Bu ayda oruçlu olan bir kimseye su içireni, Allah-u Teâla Hazretleri benim havuzumdan sular. Artık o kimse ebediyyen susamaz.”
Muhterem Müslümanlar!
Bu hutbe bugün bize de irat edilmiş oldu. Allah Resulünün hitabesine muhatap olmanın hazzı ile oruçlarımızı ifa edelim inşallah.
Mevlüt Özcan.
FANİ DUNYA FORUM HABERLER
