Ümmetin Ayı Ramazan-ı Şerif
Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa Efendimiz (S.A.V.) Ramazan-ı Şerif yaklaştığı zaman, “Ramazan ayının gölgesi üzerinize düştü, haydin bakalım gayret kuşaklarını kuşanın, ona göre hazırlanın” diye bulurmuştur. Biz de onun ümmeti olarak Peygamber Efendimizin (S.A.V.) sünnetine uyuyoruz ve inşallah yarın oruçlu olacağız.
Resulü Müctebâ Efendimiz (S.A.V.) bir hadis-i şerifinde şöyle buyuruyor: “Recep Allah’ın ayı, Şaban benim ayım, Ramazan ümmetimin ayıdır.” Bütün zamanlar, bütün mekânlar Yüce Allah’ındır (C.C.) ama Rabbimiz (C.C.) müminlere lütufta bulunmak için bazı vesileler var etmiştir. Cenabı Hakk, (C.C.) lütfetmiş, şimdi bizim ayımız olan mübarek Ramazan geldi çattı. Resulullah Efendimiz (S.A.V.) Ramazan ayı gelince farklı bir hazırlık yapar, özel bir gayret gösterirmiş ve aile efradını da uyarırmış.
“KİM BU AYA YETİŞİRSE ONU ORUÇLU GEÇİRSİN”
Ramazan-ı Şerif geldiğine göre Resulullah Efendimizin (S.A.V.) ümmeti olarak biz Müslümanlar da kendimize göre bir program yapmalıyız. Kesinlikle oruçtan kaçmak için bahane aramayacağız, teravih namazından kaçmak için bahane aramayacağız, namazlarımızı vaktinde cemaatle kılacağız ve buna benzer konularda özel hassasiyet göstereceğiz. Evvela, ‘Ramazan’ kelimesi Kur’an-ı Kerim’de geçiyor. Bakara Suresi, 185’inci Ayet-i Kerime’de Yüce Allah (C.C.) şöyle buyuruyor: “O (sayılı günler), doğruyu eğriden ayırma, gidilecek yolu bulma konusunda açıklamalar ve insanlara rehber olarak Kur’an’ın indirildiği Ramazan ayıdır.
Artık içinizden kim bu aya yetişirse onu oruçlu geçirsin. Kim de hasta veya yolcu olursa, başka günlerden sayısınca tutar. Allah sizin için kolaylık istiyor, güçlük çekmenizi istemiyor. Sayıyı tamamlamanız, size doğru yolu göstermesinden ötürü Allah’ı tazimle anmanız için ve şükredesiniz diye (uygun hükümler gönderiyor).”
BÖYLE BİR FIRSATI KAÇIRMAMAMIZ LAZIM
‘Ramazan’ kelimesi Yüce Allah’ın isimlerinden birisidir. Bu yüzden cümle içerisinde ‘Ramazan’ kelimesini kullanırken özel bir hassasiyet göstermemiz lazım. Mesela, ‘Ramazan geldi ve Ramazan bitti, gitti’ gibi cümlelerde kesinlikle ‘Ramazan’ dedikten sonra ‘ay’ demeyi de ekleyeceğiz. Gelip geçici olan biz fani insanlarız. Yüce Allah’ı (C.C.) zikrederken hangi isminde, hangi sıfatında olursa olsun edebe uygun konuşmamız lazım.
‘Ramazan geldi, Ramazan gitti’ demek yerine, ‘Ramazan ayı geldi, Ramazan ayı gitti’ dememiz doğru olandır. Bunun dışında Recep, Şaban gibi Ramazan da bir ayın ismidir. Peygamber Efendimizin (S.A.V.) söylediği gibi, O’nun tarif ettiği gibi bir insan Ramazan ayını geçirirse geçmiş günahlarının hepsi affedilir. Bir Müslüman olarak bizim böyle bir fırsatı kaçırmamamız lazım.
RAMAZAN-I ŞERİF, KIYAMET GÜNÜ BİZDEN ŞİKÂYETÇİ OLMASIN
‘Ramazan’ kelimesi asıl olarak, yanma, temizlik, keskinlik manalarına geliyor. Ramazan ayında tam bir mükâfat almak için kendine gel, yaptıklarını şöyle bir gözünün önüne getir, candan gelen bir pişmanlıkla tövbe et. Yoksa Ramazan-ı Şerif’ten eli boş çıkanlardan olursun. Peygamber Efendimizin (S.A.V.) müjdelediği Ramazan ayı fırsatlarından mahrum kalmamak için, Ramazan ayının nimetlerinden geri kalmamak için elimizden gelen tüm dirayeti göstermemiz lazım. Bizim söylediklerimiz yetmez, sizler de kendiniz araştırın. Peygamber Efendimizin (S.A.V.) Ramazan-ı Şerif’i nasıl geçirdiğini öğrenin, âlimlerin Ramazan-ı Şerif hakkında söylediklerini kulak ardı etmeyin. Ramazan-ı Şerif, kıyamet günü, “Allah’ım beni onlara gönderdin, beni onlara hediye ettin. Fakat ‘bu’ benim kıymetimi bilmedi, bu fırsatı ganimet bilmedi” diye şikâyet edecek. Ramazan-ı Şerif’in kıyamet günü bizden şikâyetçi olmaması için elimizden geleni yapalım.