Gönderen Konu: Ramazan Bayramı Kutlu Uyanışımızın Başlangıcı Olsun (Okunma sayısı 807 defa)

fanidunya NET · « : Nisan 08, 2024, 06:37:06 ÖÖ »

Ramazan Bayramı Kutlu Uyanışımızın Başlangıcı Olsun

Bizleri Ramazan ayına ve bin aydan daha hayırlı Kadir Gecesi’ne ulaştıran Allah-u Teâlâ’ya hamdolsun. Peygamber Efendimiz (S.A.V.), Ramazan ayı gelmeden üç ayların başında, “Allah’ım bize Recep ve Şaban’ı mübarek kıl ve bizi Ramazan ayına ulaştır” diye dua etmiştir. Peygamber Efendimizin (S.A.V.) bize öğrettiği duamız kabul edildi ve mübarek ayın büyük çoğunluğunu idrak ettik. İnşallah mübarek Ramazan Bayramı’na ulaşır, sıhhat ve afiyetle idrak ederiz.

Allah-u Teâlâ, şerefli Muhammed ümmetine feraset, gayret, birlik ve beraberlik nasip etsin. Bu ümmete, yeryüzündeki zulmü bertaraf edip, hakkı üstün tutarak, adaleti ikame etmeyi nasip etsin.

Allah-u Teâlâ, İslâm ümmetinin birlik ve beraberlik içinde kutlu zaferlere ulaştığı günleri dünya gözüyle tekrar görmemizi nasip etsin. Aramızdaki din kardeşliği bağlarını güçlendirsin. Müslümanlara karşı şefkatli, kâfirlere karşı azametli ve izzetli olmayı nasip etsin.

Dualarımız feraset, gayret, birlik ve beraberlikten; umudumuz şerefli Muhammed ümmetinin eski izzetli ve şerefli günlerine dönmesinden yana. Ancak şerefli Muhammed ümmeti son üç asırdır fetret dönemi yaşamakta, Batı karşısında geri kalmanın bir sonucu olarak “mağlubiyet psikolojisi”ne esir olmuş; zalim, müşrik ve kâfirlerle mücadeleyi unutmuş, Allah-u Teâlâ’nın kendilerine yüklediği kötülüklerle mücadele misyonundan uzaklaşmıştır.

Allah-u Teâlâ’nın yarattığı arzda şerefli Muhammed ümmetinin değil de bir avuç Siyonist ile işbirlikçisi, koruyucusu Haçlıların hâkimiyet kurduklarını; beşeriyet içinden çıkartılmış en hayırlı ümmet olan Müslümanların birlik beraberlik duygusundan uzaklaşarak küresel emperyalizmin sömürgesi haline geldiklerini; Müslümanların içinde bulundukları fetret döneminden kurtulmak için gece gündüz çalışması gerekirken, kurtuluş mücadelesi verdiğinin emaresine rastlanmadığını gördükçe elbette moralimiz bozulmakta, kahrolmaktayız.

Yeryüzünün idaresini Haçlılara ve Siyonistlere bırakan, İslâm devlet nosyonundan, Allah-u Teâlâ yolunda cihattan; kâfir, müşrik ve zalimlere karşı durmaktan, onlara güç göstermekten uzaklaşan Müslümanların İslâm’ın dünya hâkimiyeti için çalışmamasından daha büyük zillet yoktur.

Müslümanlar, aylardır Gazze’de devam eden Siyonist katliam ve soykırıma karşı çıkmaktan, zulmü engellemekten acziyete düşmüş; askeri güç kullanmak şöyle dursun siyasi ve ekonomik yaptırım yapmaktan dahi aciz hale gelmiştir. Bunun tek sebebi, Müslüman ülkelerin başına musallat olmuş ABD’deki Siyonist lobilerin güdümündeki yöneticilerle bu yönetimleri işbaşında tutan, irade ve reyleriyle zulme ortak olan halklardır.

Müslüman halklar, siyasi, ekonomik ve askeri imkânlarını seferber ederek zulmü engellemeyen yöneticilerin yerine Müslümanların izzet ve şerefini koruyacak yöneticileri işbaşına getirdiği gün, kan, gözyaşı, katliam ve zulmün olmadığı yeni bir dünyanın kapısını aralayacağını anlamalıdır.

Müslümanlar, Allah-u Teâlâ’nın arzını fesada uğratan Haçlı-Siyonist ittifakını bertaraf etmek için halklardan yöneticilere doğru yeni bir hamle yapmak zorundadır.

Yüreklerde başlayan adaleti üstün tutma gayreti, köle ruhlu yöneticilerin bertaraf ile Müslüman ülkeleri özgürleştirmeli ve Haçlı-Siyonist ittifakının Allah-u Teâlâ’nın yarattığı arzı fesada uğratmasına son vermelidir. Zira Allah-u Teâlâ, zulüm ve gözyaşının Müslümanların eliyle düzeltilmesini emrederek şöyle buyurmaktadır: “Onlarla savaşın ki, Allah sizin elinizle onları cezalandırsın, onları rüsvay etsin; onlara karşı size yardım ve zafer nasip etsin ve (baskı ve zulüm altındaki) mümin toplulukların gönüllerini ferahlatsın” (Tevbe, 14).

Gözü dönmüş zalimlere karşı güçlü, sert ve üstün gayretli olmamız gerektiği Kur’an-ı Kerim’deki ayet-i kerimelerde şöyle emredilmektedir: “Onlar sizde sertlik ve üstün gayret görsünler. Bilin ki, Allah (kötülükten ve adaletsizlikten) sakınıp korunanlarla beraberdir” (Tevbe, 123), “Ey Peygamber! Kâfirlere ve münafıklara karşı cihat et, onlara güç göster. Onların varacakları yer cehennemdir. O, ne kötü bir varış yeridir” (Tevbe, 73).

Bütün bu olumsuz tabloya rağmen yine de “ne yapmak ve neyi değiştirmek gerekiyorsa bizim yapmamız” gerekir. Mübarek Ramazan Bayramı, kutlu uyanışımızın başlangıcı olsun. Allah-u Teâlâ, Müslümanlara karşı şefkatli, kâfirlere karşı şiddetli, azametli ve izzetli olduğumuz günleri nasip etsin.

Siyami Akyel.

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

FANİ DUNYA FORUM HABERLER

Gönderen Konu: Ramazan Bayramı Kutlu Uyanışımızın Başlangıcı Olsun (Okunma sayısı 807 defa)

fanidunya NET

Ramazan Bayramı Kutlu Uyanışımızın Başlangıcı Olsun

BENZER KONULAR