Resulullah Efendimiz’e S.A.V Özel Mükâfat - MİRAÇ
Resulü Müctebâ Efendimiz (SAV) buyuruyor, “Recep ayında öyle bir gün ve gece vardır ki; o günde kim oruç tutar, o gece kim ibadet ederse, sanki 100 sene oruç tutmuş, 100 sene ibadet etmiş gibi olur.” Yüce Allah (CC) bizi bu müjdeye erenlerden eylesin. Rabbim (CC) bizi, ailemizi, sevdiklerimizi ve cümle Müslümanları iman, İslam üzere nice Miraç kandillerine ulaştırsın. Elhamdülillah, ülkemizde mübarek gün ve gecelere yönelik anma programları, toplu ibadetler oluyor. Bazı yerlerde kimi kendini bilmezler Miraç hadisesine bidat diyor. Miraç, sadece Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa Efendimiz’e (SAV) verilmiş bir mükâfattır. Miraç, Resulullah Efendimiz (SAV) için bir bayram günüdür, bir düğün günüdür.
Peygamber Efendimiz (SAV) dışında başka hiçbir peygambere verilmeyen böylesine bir lütuf, bizleri de mutlu eder. Resulullah Efendimiz’in (SAV) ümmeti olan biz Müslümanlar böyle bir günü tüm fırsatlarıyla değerlendirmemiz lazım.
MİRAÇ, KUR’AN-I KERİM İLE SABİTTİR
Kur’an-ı Kerim’de İsra Sûresi’nin ilk ayetinde şöyle buyurulmuştur: “Bir gece, kendisine bazı âyetlerimizi gösterelim diye kulunu Mescid-i Harâm’dan çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ’ya götüren Allah eksikliklerden münezzehtir. O, gerçekten her şeyi işitmekte ve görmektedir.” Miraç hadisesinin Mekke’den Mescid-i Aksa’ya kadar olan kısmı Kur’an-ı Kerim ile sabittir. Bir insan Miraç hadisesini duyup da bu İsra Sûresi’ndeki ayete rağmen, “Böyle şey mi olur? Yok, öyle bir şey” dese, kâfir olur, imanını yitirir. Çünkü Kur’an-ı Kerim’in tek bir harfini bile inkâr etmek küfürdür. Miraç hadisesinin, Mekke’den Mescid-i Aksa’ya kadar olan kısmından sonrası da Peygamber Efendimiz (SAV) tarafından bizlere bildirilmiştir.
Semanın katlarını birer birer aşarak, Yüce Allah’ın (CC) huzuruna gelene kadar ne olup bittiğini Resulullah Efendimiz (SAV) hadis-i şeriflerde anlatıyor. Bu hadis-i şerifler 33 sahabe efendimizin ağzından çıkmış, senedi kuvvetli sözlerdir. Ehl-i sünnet mezhepler Miraç hadisesini kabul ederler.
“GİT KULUMU BANA GETİR. MERAK ETTİKLERİNİ ONA GÖSTEREYİM”
Yüce Allah’ın (CC) sayısını bildiği kadar melek var ve o meleklerin de liderleri, önderleri var. Hz. Cebrail, Hz. Azrail, Hz. İsrafil ve Hz. Mikail bu dört lider meleklerdendir. Hz. Cebrail de Allah’ın (CC) emirlerini peygamberlerine ulaştıran bir görevli melektir. Hz. Cebrail, Peygamber Efendimiz’e (SAV) arştan, Sidretü’l-Müntehâ’dan, Kürsi’den ve daha birçok şeyden bahsetmiş, bunların vasıflarını anlatmış. Resulullah Efendimiz (SAV) de Hz. Cebrail’in bahsettiği şeyleri görmek istemiş çünkü bahsedilen şeyler dünyada yok. Yüce Allah da (CC) Hz. Cebrail’e emrederek, “Git kulumu bana getir. Merak ettiklerini ona göstereyim” diye buyurdu. Bunun üzerine Müslümanların Mekke’den Medine’ye hicretinden bir buçuk yıl önce, Pazartesi günü, Resulü Müctebâ Efendimiz (SAV) Kâbe’nin çevresindeyken Hz. Cebrail tarafından Miraç’a götürüldü.
RESULULLAH EFENDİMİZ (SAV), RABBİMİZİ (CC) BİZZAT GÖRDÜ
Miraç hadisesiyle birlikte Yüce Rabbimiz (CC), Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa Efendimiz’e, cenneti, cehennemi, Levh-i Mahfûz, Sidretü’l-Müntehâ’yı, Kürsi’yi, gaybı ve daha birçok şeyi göstermiştir. Bunların ötesinde Peygamber Efendimiz’e (SAV) Allah (CC) bizzat kendisini gösterdi. Yüce Allah’ın (CC) özel meclisine giren Peygamber Efendimiz (SAV), ne gördü bilemeyiz. Çünkü Yüce Allah, zamana ve mekâna sığmaz ama Resulullah Efendimiz (SAV), Rabbimizi (CC) bizzat gördü.