Regâib Kandili ve Üç Aylar
Allah’a kullukta şuurlanmanın gün ve gecelerinde bulunuyoruz. Girdiğimiz Üç Aylar ve kandiller bu gafletten kurtulmanın vesileleridir. Hususiyle Recep ayı, kendimize çeki-düzen vermenin, muhasebe yapmanın, tövbeye koşmanın, gün ve geceleridir.
Regâib, özlenen, rağbet edilen ve değer verilen demektir. Regâib; herhangi bir şeyi istemek, arzu duymak, meyletmek, bu emeller doğrultusunda azimle çaba sarf etmek demektir. Regâib gecesi, Üç Ayların müjdecisi, Kur’an ayı Ramazan’ın habercisidir. Regâib Kandili ise; her türlü arzu ve isteklerimizi, doğruya, güzele, faydalı olana, hakka ve hakikate; rağbetimizi Rabbimize yöneltme, bütün işlerimizi Cenab-ı Hakk’ın rızasına uygun hâle getirme çabasıdır. Regâip gecesi, Allah’ın rahmet ve mağfiretinin, kendisine samimiyetle dua ve niyaz eden müminleri kuşattığı bir gecedir. Biz Müslümanlar da idrak ettiğimiz kandil gecesiyle Ramazan ayının hazırlığına başlarız inşaallah…
Rasûlullah Efendimizin şu hadisini hiç unutmayalım. Bu günler için de çok önemli.
“Kul bir günah işlediği zaman kalbine siyah bir nokta vurulur. Şâyet o günâhı terk edip istiğfâra sarılarak tövbeye yönelirse, kalbi cilâlanır. Böyle yapmaz da tekrar günahlara dönerse, siyah noktalar artırılır ve neticede bütün kalbini kaplar.” Bu günler; her türlü arzu ve isteklerimizi, doğruya, güzele, faydalı olana, hakka ve hakikate; rağbetimizi Rabbimize yöneltme, bütün işlerimizi Cenab-ı Hakk’ın rızasına uygun hâle getirme çabasıdır. Recep ayı, Allah’ın rahmet ve mağfiretinin, kendisine samimiyetle dua ve niyaz eden müminleri kuşattığı bir aydır. Her mümin, rahmet ve mağfiretle dolu Üç Aylarda daha fazla iyilik yapmaya, dua almaya vesile aramalıdır.
Peygamber Efendimiz sahabeye “Ey Ukbe! Dikkat et, sana dünya ve ahret ehlinin en üstün ahlâkından haber vereyim: “Gelmeyene gitmen, vermeyene vermen ve sana kötülük edeni affetmendir” buyurdu. Üç Aylar İslam ümmeti için sevinç, bereket ve mağfiret mevsimidir. Bu aylar içinde bulunan; Regâib, Miraç, Beraat ve Kadir geceleri Rabbimizin Rahmetinin, affının ve lütfunun yağmur gibi insanlığa indiği zamanlardır. Bunalan ruhlarımızı dinlendirmek ve kulluk şuuru ile Yüce Allah’ın merhametine sığınmak için çok büyük fırsatlardır. Bu aylarda yapılacak dualar, tövbe-istiğfarlar, iyilikler ve hayırlarla beraber, sevinç ve üzüntülerin paylaşılması, Rabbimizin katında mükâfatını ve karşılığını fazlasıyla bulacaktır. Üç Aylar; Yüce Rabbimizin, Rahmet ve mağfiretinin, feyiz ve bereketinin, lütuf ve ihsanının, samimi Müslümanlar üzerine, bolca tecelli ettiği, O’nun sınırsız rahmet ve mağfiretinin kazanıldığı değerli gün ve gecelerdir. Değerlendirmeye çalıştığımız bu günlerde öncelikle yapmamız gereken şey, nefis muhasebesidir. Yani kendimizi hesaba çekmektir. Her şeyin para ile ölçüldüğü, insanlar ve toplumlar arası ilişkilerin bozulduğu, huzurun yerine kargaşanın hâkim olduğu bir dünyada; insanın ruhunu derin acılardan koruyabilmek için, nefis muhasebesine her zamankinden daha çok ihtiyacımız vardır. Nefsiyle muhasebesini hakkıyla yapanlarda ve iç dünyasına yönelenlerde görülen ilk değişim ise; bütün kötülükleri terk edip insanlığın sıkıntı ve ıstıraplarını yüreklerinde hissetmeleridir. Kalplerimizden kötü duygu ve düşünceleri silelim. Gönül dünyamızı kirleten haset, kin, düşmanlık, haksızlık ve zulüm gibi kirlere bulaşmaktan sakınalım. Birbirimize, anne ve babamıza, yakınlarımıza sevgiyle ve iyilikle yaklaşalım. Dünyamızı saran kötülük ve düşmanlıklara karşı birlik ve beraberlik içinde olalım. İyilik, merhamet, şefkat, sevgi ve hoşgörü ışığını yakalım. Namazlarımızı kılalım, Kur’an-ı Kerim’i okuyalım, dua edelim, zikir ve tesbihatta bulunalım, özellikle de tevhidi anlatan İhlas suresini okuyarak, manasını tefekkür ederek ihya edelim. Cenab-ı Hakk, insana yaptığı işlerine ve ibadetine göre değer vermekte ve bu işleri ne maksatla yaptığına bakmaktadır. Peygamberimize hitaben: “(Habibim) de ki: Eğer duanız ve ibadetiniz olmasa, Rabbiniz size ne diye değer versin” buyurur. TV, internet, sosyal medya, vs.’nin ışıltılı ve pırıltılı cihazların karşısında pasif, sessiz, seccadeden uzak, Rabbiyle secdede buluşmayanların durumuna düşmeyelim. Allah’ın yardım ve merhameti olmadan bu girdaptan kurtulmamız da mümkün değildir. İşte bu mübarek gün ve geceleri, fırsat ve ganimet bilerek, duaların reddedilmeyeceğini müjdeleyen Efendimizin tavsiyelerine uyarak, dua ve niyazlarımızla Rabbimize müracaat edelim.
Her hal ve şartta yaşanan bir dinimiz olduğunu unutmayalım! Müminler için bütün günler, geceler ve aylar, Allah’ın rızasını kazanma amacıyla, kulluk bilinciyle geçirilir. Görevimiz: Rasulüllah Efendimizi örnek almak ve yaşamaktır. Herkese şefkatle, merhametle muhabbetle kucak açalım. Çaresizlere çare olalım, Allah’ın dinini yaşayalım, O’nun koruması altına girelim. Rabbim, idrak etmeye çalıştığımız Recep ayını, Regaib Kandili’ni, Peygamberi solukla, vahyin inşa ettiği insanla aydınlığa çıkardığımız günlerde buluştursun. Recep ayımız ve Regaip Gecemiz mübarek olsun. Allah bizi maddi ve manevi rızıklarıyla rızıklandırsın. Üç Ayların ve bu aylarda ihya edeceğimiz kandillerin, biz ve bütün insanlık hakkında hayırlara vesile kılsın. Daha nice Üç Aylara, kandillere sıhhat ve âfiyetle kavuştursun. Her türlü kötülüklerden korunmuş olarak Ramazan ayına kavuşmayı hepimize nasip eylesin. Rabbimiz! Zorluklarımızı kolaya dönüştür. Bizleri her nefesini senin yolunda tüketenlerden eyle! Bizleri göz açıp kapayıncaya kadar dahi nefsimizin eline bırakma! Rabbimiz! İslam ümmetini yeniden aziz bir ümmet eyle!
FANİ DUNYA FORUM HABERLER
