Yâ Rabbî, Tuttuğumuz Oruçları Kabul Eyle
"Af ve mağfiret eylediğin ve Cehennemden âzâd eylediğin kullarının meyânına [arasına] bizleri de dâhil eyle Yâ Rabbî!”
Allahü teâlâ, Ramazan-ı şerîf ayında gündüzleri oruç tutmayı emretmiştir. Allahü teâlâ, bu emri sebepsiz vermemiştir. Oruç, insanlara hem maddi, hem de manevi faydalar sağlar. Bütün bir sene, çeşitli yemekleri eritmek için yorulan insan midesi ve bağırsakları, senede bir ay dinlenerek sağlığını korumuş olur. Bu maddi faydasıdır. Manevi faydası da şudur:
Oruç tutan bir insan, aç kalmış bir insanın çektiği ızdırabı, bizzat hissederek fakir insanlara yardım etmek ihtiyacını duyar. Bu da, insanların birbirlerine yardım etmelerine sebep olur. Bundan başka, Allahü teâlânın emrini yerine getirmek için gündüzleri bir ay oruç tutan bir Müslüman, Allahü teâlânın başka emirlerini yapmaya da alışır.
Müslüman oruç tutarken, dinimizin diğer emirlerine de uymaya dikkat etmelidir. Dikkat edilmezse, tutulan orucun sevabı azalır veya yok olur.
Oruçtan ve diğer bütün dinî emirlerden maksat; salih, iyi bir insan olabilmektir.
Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: (Nice oruç tutanlar vardır ki, açlık ve susuzluktan başka bir şey elde etmezler.)
İşte bundan dolayı, oruçtan beklenen faydaya kavuşabilmek için ayrıca şu hususlara da mutlaka riâyet etmelidir:
1- Gözü, faydasız şeylere, harama bakmaktan; kalbi, meşgul eden ve iyi işlerden alıkoyacak hususlardan korumalıdır.
2- Dilini yalan, gıybet, koğuculuk gibi kötü huylardan korumalıdır.
3- Gıybet edenle dinleyen, günaha ortak oldukları için, haram şeyleri dinlemekten kulağı muhafaza etmelidir.
4- Gözü, dili, kulağı kötülüklerden koruduğu gibi, diğer uzuvları da haramlardan ve şüphelilerden korumak lâzımdır.
5- Sahurda, kuvvetli gıdalar yemekte mahzur yoksa da, iftar vakti tıka basa yiyerek mideye zarar vermek doğru değildir.
6- İftar vakti; “Acaba tuttuğumuz oruç kabul edildi mi?” diye düşünüp korkmalı ve orucun kabul olması için Allahü teâlâya yalvarmalıdır.
Büyüklerimiz hep şöyle dua ederlerdi: “Yâ Rabbî! Tuttuğumuz oruçları kabul eyle! Sen bizi Ramazan-ı şerîfin şefaatine nâil eyle! Ramazan-ı şerîfte af ve mağfiret eylediğin ve Cehennemden âzâd eylediğin kullarının meyânına [arasına] bizleri de dâhil eyle!”