* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: On Bir Ayın Sultanı Ramazan  (Okunma sayısı 131 defa)

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
On Bir Ayın Sultanı Ramazan
« : Mart 29, 2021, 08:37:20 ÖÖ »
On Bir Ayın Sultanı Ramazan

Azgınlaşan insanlar toplumsal hayatta huzursuzluklara ve taşkınlıklara yol açar. Heva ve hevesine kapılan insan şüphesiz değerlerini yitirir. Kendisini hazlara yani zevklere bırakıverir. Bu ona daha kolay gelir. Maddi zevk deyince de akla, yeme-içme ve cinsel ilişki gibi zevkler gelir.

Oruç ayı, maddi zevk ve şehvetler peşinde koşturan insanı terbiye eden ve Allah’ın haklarına riayet etmeye yönlendiren üstelik içinde Kadir Gecesi gibi bin aydan faziletli bir inciyi saklayan mukaddes bir emanettir. Orucun Müslümanlara farz olduğu, “Ey İman edenler! Oruç sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı. Ta ki korunasınız.” (Bakara, 2/183) ayetiyle bildirilmiş, ayrıca aynı sûrenin 185. ayetinde de “…Sizden kim bu aya (Ramazan’a) erişirse oruç tutsun…” buyrularak oruç ibadetinin yerine getirilmesi emredilmiştir. Peygamber Efendimiz (sav) de İslam’ın beş temelinden birinin Ramazan ayında oruç tutmak olduğunu bildirmiştir.

Birinci ayetten açıkça anlaşılıyor ki oruç, ilk peygamber Âdem (as)’dan itibaren bütün peygamberlere ve onlara inananlara farz kılınmıştır. Oruç, insanlığın ilk zamanlarından beri yerine getirilmesi emredilen bir ibadettir. Çünkü ruhen arınıp ahlâken olgunlaşmak bakımından insanın oruca ihtiyacı olduğu gibi maddi ve manevi pek çok faydaları da vardır.

Oruç Sabır İlişkisi

Her işte sabır çok önemlidir ve insanı başarıya ulaştıran en önemli unsurlardan biridir. Peki sabır bu kadar önemliyse sabır eğitimi almak gerekmez mi? Tabi haliyle gerekir. İşte Ramazan ayı ile sabır eğitimi arasında önemli bir bağ vardır.

İradenin iplerini eline alma eğitimi bu ayda talim ettirilir. Her türlü yeme içme imkânı olduğu halde insan sabreder. Dolayısıyla vakti bekleme, öfkesine sahip olma, diline sahip olma, şehvetine sahip olma, kendisi gibi imkânlara sahip olmayan kişilere el uzatma gibi birçok yetiyi kazanır insan bu sayede. İnsanın nefsi zorluklara karşı alışır ve nefsinin azgınlığı terbiye edilir hikmetlerle dolu oruç sayesinde.

Oruç, yoksulların durumunu daha iyi anlamaya, dolayısıyla onların sıkıntılarını giderme yönünde çaba sarf etmeye de vesile olur. Peygamber Efendimiz’in (sav) “Komşusu aç olduğu halde tok yatan bizden değildir.” buyurduğu gibi açlık duygusunun ne demek olduğu ile tanışır insan. Dolayısıyla orucun, dinimizde önemli bir yeri olan sabır konusuyla irtibatı da burada hatırlanmalıdır. Kur’an’ı Kerim’de Allahu Teala “…Namaz ve sabırla yardım isteyin…” (Bakara, 2/153) ve “…Sabredenlere ecirleri hesapsız olarak tastamam verilir.” (Zümer, 39/10) buyurmuştur. “Oruç sabrın yarısıdır” (Tirmizi) diyen ve orucun Allah için olup mükâfatını da kendisinin hesapsız olarak vereceğini bildiren hadislerin ortak anlamı, orucun sabır boyutunu ve bunun fazilet ve sevabının yüksekliğini anlatır.

İmam Gazali Hz. orucun üç derecesinden bahsederken, bedende iştah ve şehvetin tatmin yeri ve aracı olan iki âzâyı, yani mide ve cinsel organı, iştah ve şehvet duyduğu şeylerden mahrum etmekten ibaret olan orucu, “sıradan insanların orucu” (avam orucu) olarak; buna ilaveten gözü, kulağı ve diğer âzâları günahtan korumayı “özel kişilerin orucu” (havas orucu) olarak ve tüm bunlara riayet ettikten başka, kalbini düşük emellerden, dünya düşüncelerinden kısaca, mâsivadan arıtarak bütün varlığıyla Allah’a bağlanmayı ise “daha özel kişilerin orucu” (ehassü’l-havâs orucu) diye tanımlar. Orucun hangi derecesi alınırsa alınsın, ibadetin bireysel olgunluğa ve toplumsal ilişkilere, sosyal hayata, kısaca “huzur” ve “iyi geçim”e yönelik olumlu sonuçları açıkça görülecektir.

Oruç Kötülüklerden Korur

Kur’an-ı Kerim’de orucun farz kılındığını bildiren ayetteki “ta ki korunasınız” ifadesi orucun hikmetine dikkatimizi çekmektedir.

Allahu Teala, her derde bir deva, her hastalığa bir ilaç verdiği gibi kötülüklere karşı da korunma vasıtaları vermiştir. İşte orucun bir özelliği de bizi kötülüklerden koruyan bir ibadet oluşudur.

Nitekim Peygamberimiz orucun bu özelliğini hepimizin kolayca anlayabileceği şekilde güzel bir benzetme ile açıklayarak şöyle buyurmuştur:

“Oruç bir kalkandır, o halde oruçlu kötü söz söylemesin. Kendisi ile çekişip kavga etmek isteyen kimseye iki defa ‘ben oruçluyum’ desin.”

Bilindiği gibi kalkan, savaşlarda kişiyi düşmanın kılıcından koruyan bir vasıta idi. Kalkan, sahibini düşmandan koruduğu gibi oruç da aynı şekilde kişiyi kötülüklerden ve günah işlemekten korur. Oruçlu, kötülüğü başlatan kişi olmayacağı gibi, kendisine fena söz söyleyen ve kavga etmek isteyenlerin bu davranışlarına karşılık, “Ben oruçluyum, ben oruçluyum.” diyerek nefsine hâkim olacak ve kendisini kavganın içine çekmek isteyenlere uymayacaktır. Böylece oruç, bir kalkan gibi kişiyi kötülüklerden korumuş olacaktır.

Oruç, kişiyi sadece kötülüklerden korumakla kalmayacak, onu cehennem ateşinden de koruyacaktır. Çünkü insanı cehenneme sürükleyen kötülüklerdir, bunlardan uzaklaşan cehennemden de uzaklaşmış demektir.

Her kötülüğün başı, Allah’ı unutmak ve sorumluluk duygusunu kaybetmektir. Halbuki oruç, bize daima Allah’ı hatırlatır, sorumluluk duygusunu geliştirir. Bir ay boyunca devam eden bu manevi eğitim sonucu Allah korkusu kalplere iyice yerleşir, bunun olumlu tesiri ile de insan davranışlarını kontrol altına alarak her türlü kötülükten uzaklaşmış olur.

Oruç İbadet İlişkisi

Ramazan ayında teravih namazı vardır, cemaat hâlinde camilerde kılınır. Bu ne kadar da önemlidir sosyolojik açıdan. Daha gencecik fidanlar olan çocuklarımız bu ayda namazla tanışır. Onlar için geceleri dışarı çıkmak, camileri dolaşmak, hatta yaramazlık yapma fırsatı bile heyecan vericidir. Ramazan’da uzun uzun kılınan namazlarla tanışırlar...

Namaz kılmak zor gelir insanlara, ama Ramazan’da teravih namazı kılmak insana namaz alışkanlığını kazandırır. Hatta namazını doğru dürüst kılamayanların imdadına yetişir Ramazan. Ve insan, TADİLİ ERKAN İLE NAMAZ KILMA ZEVKİNE VARIR. Cami ile arasında bağ kurar yeniden. Kur’an okuma da hızlanır Ramazan ayında, bilmeyenler de mukabele ile takip ederler. Yani Ramazan tam anlamı ile bir ibadet ayıdır. Onun için mümkün olduğu kadar çok zikretmeli, şükretmeli ve Efendimiz Hz. Muhammed (sav)’e salâtü selam getirmeliyiz.

Oruç Ahlâkımızı Güzelleştirir

Oruç, belirli bir süre içinde sadece aç kalma değil, bilakis tam anlamıyla bir tefekkürdür.

Orucu sadece açlıkla değerlendirmek çok yanlış olur. Oruç, müthiş bir irade eğitimidir. İnsanın günahlara mesafe koyması, bunun için de toplumsal bir destekle kendindeki kötü ahlakları bırakma çabasıdır aynı zamanda. İçki içiyorsa Ramazan hürmetine el sürmez, esasında içmemeyi başarabileceğini görür. Sigara gibi zararlı bir alışkanlığı bırakabileceğini müşahede eder. Cimri ise herkesin vermeye teşvik etmesiyle verme kültürü gelişir insanda. İnsanın bir kere verme duygusunu yaşamasıyla, karşısındaki yardıma muhtaç insanın gözlerindeki mutluluk ışıltısını fark etmesi ne kadar da insana haz veren bir duygudur. Bütün bir toplumun iyiliğe yönelmesiyle nefse hakim olma duygusu ve nefse muhalefet etme duygusu bireysel bir mücadeleden çıkar ve toplumsal bir mücadeleye dönüşür ki bu da insanın tek başına ‘ben başaramam’ duygusunu yok eder.

Ramazan’da aç kalmak işin bir yönüdür. Orucun diğer yönü de kesinlikle ahlaktır. Peygamberimiz (sav) şöyle buyuruyor: “Her kim yalan söylemeyi ve yalanla iş görmeyi bırakmazsa Allah onun yemesini, içmesini bırakmasına değer vermez.” Yani Ramazan’da bütün yönlerimizle mücadele vardır. Bizim her yönüyle harekete geçmemiz isteniyor. Bir yandan yalanla mücadele, bir yandan kötü alışkanlıklarla mücadele, bir yandan da diğergamlık eğitimi.

Bu hadis-i şerifte orucun yüksek hedefi açıkça gösterilmiş, oruç tuttuğu halde kötü huyları terketmeyenlerin oruçlarına Cenab-ı Hakk’ın değer vermeyeceği bildirilmiştir.

Konunun önemi hakkında Peygamberimiz diğer bir hadis-i şerifinde biraz daha açıklık getirerek buyuruyor ki:

“Çok oruç tutanlar var ki onlara tuttukları oruçlardan sadece açlık ve susuzluk kalır. Çok gece ibadet edenler vardır ki onlara da bundan kalan sadece uykusuzluktur.”

Bu kimseler helâl olan şeylerden uzaklaştıkları halde, esas uzaklaşmaları gereken haramlardan uzaklaşmadıkları için ibadetlerinden bekledikleri karşılığı bulamayacaklardır.

Görülüyor ki orucun asıl gayesi, insanı kötülüklerden uzaklaştırarak olgunlaştırmak, ahlâk ve fazilet sahibi olmasını sağlamaktır.

Oruç İnsanı Sağlıklı Yapar

Sağlık yönüyle de orucu ele alırsak tam anlamıyla oruç eşittir sağlık diyebiliriz. Çünkü oruçla doymayan gözümüz doyar. Peygamber Efendimiz (sav) dikkatimizi çekerek şöyle buyurmuştur:

“Oruç tutunuz ki sağlıklı olasınız.”

Orucun sağlık açısından pek çok yararları bulunduğu da uzman hekimler tarafından ifade edilmektedir. Ramazan orucu zâhiren bakıldığında, bir yıl boyunca çalışan vücut makinesinin dinlenmeye ve bakıma alınması gibidir. Oruç, özellikle mide ve sindirim organlarının dinlenmesi için iyi bir moladır.

Bir yıl boyunca ne bulduysa yiyen mide şehvetimiz frenlenir. Oruç, sıhhatli olan insanlar için çok faydalı bir perhiz teşkil eder. Mideler küçüldüğünden çok yemekten mideleri genişlemiş insanların bu organı normale gelir. Böylece çok yeme alışkanlığı da ortadan kalkar.

Fakat bir Ramazan ayını mide şehveti ile müthiş sofra şölenlerine dönüştürmek de çok doğru bir davranış değildir. Tabi ki akşama kadar aç kalıp helal yoldan rızkını kazanarak sofra kurmak normal ama İslam mutedil dinidir. Bu konuda davetler ve kuş sütü eksik sofralar bir gösteriş ve zenginlik çılgınlığına bürünmesin. Unutmayın! Bu yıl Afrika’da bir kuraklık var, binlerce insanın açlıkla imtihanı var. Bir ay boyunca sıcaklardan şikâyet etmek yerine dünyada yaşanan büyük kuraklıları düşünmek gerekir. BM’nin kıtlık ilan ettiği Somali’nin iki bölgesi ve komşu bölgelerde 10 milyonu aşkın kişi kıtlık riskiyle karşı karşıya. Günümüzdeki yetersiz beslenme, başta çocuklar olmak üzere milyonlarca kişiyi çeşitli sağlık sorunlarıyla karşı karşıya bırakmaktadır. Göçmen kamplarına sığınan binlerce insan pirinç, mısır, yulaf çorbası ve bezelyeden oluşan günlük besinleriyle açlıktan ölmemekte ama başta göz hastalıkları olmak üzere çeşitli hastalıklara yakalanmaktadır. Birçok çocuk yeterli suyun olmayışı, protein ve vitamin eksikliği gibi nedenlerle sağlığını yitirmiştir.

Oruç ayı, hepimizin insan olma ve mahşeri vicdan gibi melekelerimizin yeniden kazanılmasına vesilesi olur inşallah.

 


* BENZER KONULAR

Rahîm Ve Rahmân Gönderen: türkiyem
[Bugün, 11:28:55 ÖÖ]


Davranışlarımız Kaydediliyor Gönderen: türkiyem
[Bugün, 11:22:46 ÖÖ]


Biliniz Cesedin Öyle Bir Et Parcası Vardır Ki Gönderen: türkiyem
[Bugün, 11:18:08 ÖÖ]


Melek Girmeyen Evler Gönderen: türkiyem
[Bugün, 11:04:30 ÖÖ]


Doğru Çalışma Methodu Gönderen: türkiyem
[Bugün, 10:59:59 ÖÖ]


Başınızı Çevirip Gitmeyin Gönderen: türkiyem
[Bugün, 10:39:23 ÖÖ]


Ozan Birgül 320 kbps - 2 kısım Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 09:15:33 ÖÖ]


Ozan Birgül - İlahiler 320 kbps Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 09:04:09 ÖÖ]


Dualarımız Neden Kabul Olmuyor Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:10:43 ÖÖ]


Birlikte Hizmet Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:59:59 ÖÖ]


Gizli Halleri Açık Hallerinden Daha Hayırlı Adamlara İhtiyacımız Var Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:40:31 ÖÖ]


Mücahitler Kazandığınızı Kaybetmeyiniz Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:32:32 ÖÖ]


İnsanlardan Övgü Beklemek Ateşle Oynamak Gibidir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:24:29 ÖÖ]


Zamanın Kıymetini Bilmek Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:17:13 ÖÖ]


Allah’ı Ne Kadar Seviyoruz Gönderen: anadolu
[Dün, 08:40:07 ÖS]


Böyle Sevdik Gönderen: anadolu
[Dün, 08:35:30 ÖS]


Dostluk Üzerine Gönderen: anadolu
[Dün, 08:27:16 ÖS]


Sevmek-Sevilmek Gönderen: anadolu
[Dün, 08:21:12 ÖS]


Sermayemiz takvamız olsun Gönderen: anadolu
[Dün, 08:14:00 ÖS]


Bize De Dua Yâ Rasulallah (S.A.V) Gönderen: anadolu
[Dün, 08:09:36 ÖS]