* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: İyiliği Emretmek  (Okunma sayısı 1325 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 7241
İyiliği Emretmek
« : Ekim 13, 2024, 07:42:06 ÖÖ »


İyiliği Emretmek

Ebû Saîd el-Hudrî radıyallahu anh, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle buyururken işittim dedi:

“Kim bir kötülük görürse, onu eliyle değiştirsin. Şayet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse diliyle değiştirsin. Diliyle değiştirmeye de gücü yetmezse kalbiyle düzeltme cihetine gitsin ki bu imanın en zayıf derecesidir.” (Müslim, Îmân 78; Tirmizî, Fiten 11; Nesâî, Îmân 17)

“İçinizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü men eden bir topluluk bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.” (Âl-i İmran, 104)

“Sizler kitabı okuduğunuz halde insanlara iyiliği emredip kendinizi unutuyor musunuz? Aklınızı kullanmıyor musunuz?” (Bakara, 44)

Yüce dinimiz İslam, biz Müslümanlara emr-i bi’l maruf ve nehy-i ani’l münkeri; kitap, sünnet ve icma ile sabit olarak farz kılmıştır.

Gündelik hayat içerisinde karşılaştığımız pek çok durum söz konusudur. İnandığımız, öğrendiğimiz, kıymet verdiğimiz değerlere uyan veya uymayan durumlar...

Kendimizi bir anda içerisinde bulduğumuz, sevindiğimiz, üzüldüğümüz, kızdığımız, hoşgördüğümüz, kabul ettiğimiz, reddettiğimiz, benimsediğimiz, kabullenmediğimiz durumlar silsilesi bizim hayatımız.

İman, hayatımızın manalı olmasını sağlayan en önemli mihengimiz. Amel, imanımızın koruyucu unsuru ve insanın amelsiz geçen bir lahzası yoktur. Her dem bir meşguliyet içerisinde olmaktayız. Bu durum da bizim her işimize ne kadar önem vermemiz gerektiğini göstermektedir. İşte bu lahzada üzerimize bir vazife olan iyiliği emretmek (emr-i bi’l maruf) ve kötülüğü yasaklamak (nehy-i ani’l münker) her türlü işimizden daha kıymetli hale gelmektedir.

Çünkü kişi ya iyilik içerisindedir ya da kötülük. İster bizatihi o anda işi yapan kendisi olsun isterse başkası.

Her durumda insan iki durumdan biri içerisinde olmaktadır. Bizim ise yapmamız gereken iyi durumlarımızı arttırmaktır. Gayemiz, iyi bir insan olarak iyiliği yaymaktır.

İyiliği emretmek, vazifemizdir. Bunu nasıl yapacağımızı bilmek, öğrenmek de vazifemizdir. Birinci vazifemizi layığı ile yapabilmek, ikincisine olan liyakatimiz ile doğru orantılıdır. Bir işi, nasıl yapılacağını iyi öğrenmeden o işi kaliteli yapmak abesle iştigaldir. Maalesef bizler hep yarım öğrenip yarım iş yapmaktayız.

İyiliği emretmek nedir? Nasıl yapılmalıdır? Kim yapmalıdır? Kime emredilmelidir? Kime nasıl emredilmelidir? ... Sorular silsilesi uzayıp gidecektir.

Kısaca bu sorulara cevaplar bulmaya gayret edelim.

İnsanın dünya ve ahiretine yararlı olan bir ameli/işi, bir başka insana yapmasını söylemek, iyiliği emretmektir.

Üzerinde hak sahibi olan, mesul olduğu kişilere iyiliği öğretip yapmalarını istemektir. Babanın evladına iyiliği öğretip yapmasını istemesi bu duruma örnektir.

İyiliği emretmek nezaketle yapılmalıdır. Kaba, haşin, işe nefsini karıştıran, sevilmeyen, müfrit ve aşırıya giden kişilerce yapılmamalıdır. Ezcümle önce kendi halimize bakmalı, kendimize iyiliği emretmeliyiz. “Sizler kitabı okuduğunuz halde insanlara iyiliği emredip kendinizi unutuyor musunuz? Aklınızı kullanmıyor musunuz?” (Bakara, 44)” ayet-i kerimesini çokça düşünmeliyiz. Kendimize çokça sormalıyız.

Her kişi iyiliği emretmekle vazifelidir. Öncelikle sorumluluk sahibi olan, mesul olduklarına iyiliği emretmelidir. Davranışlarından sorumlu olmadığımız kişilere de hatırlatıcı olduğumuzu unutmamalıyız. Aile reisi ehline, idareci ise halkına karşı sorumludur. Her ikisi de iyiliği emretmelidir.

İyilik önce kendimize sonra mesul olduklarımıza söylenmelidir. Her zaman kişi kendi halini gözeterek sözünün ulaşabileceği, sorumluluğu altında olan herkese iyiliği emretmekle yükümlüdür. İdareci halkına, baba evladına, anne çocuğuna, işveren çalışanına… vb.

Hasılı kelam, en büyük anlatım kişinin yaşayarak etrafını eğitmesidir. İyilik yaptıkça kötülüğün azalacağı aşikardır. Bir mum her zaman karanlığı aydınlatmaya yetmiştir. Bunu artırabildikçe zulmet azalacaktır.

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Çoban Deyip Geçmeyelim 2 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:04:55 ÖÖ]


Çoban Deyip Geçmeyelim 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:57:14 ÖÖ]


Yabancılaşmadan Değişmek ve Gelişmek Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:44:43 ÖÖ]


Suriye Olaylarının Perde Arkasında Neler Var 8 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:34:29 ÖÖ]


O insanı Yetiştiremezsek 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:25:16 ÖÖ]


Mutluluğun Sırrı Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:12:56 ÖÖ]


Murada Ermek İçin Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:07:00 ÖÖ]


Bize Kalana Bakın Siz Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 06:02:09 ÖS]


Âlemler O’na Hayran Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:34:39 ÖS]


Dünya Nedir Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:25:53 ÖS]


Gönül Allah (CC) 'ta Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:22:44 ÖS]


İmani olgunluğun sırrı - Teslimiyet Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:15:04 ÖS]


İnsanın Manevi Yapısı (Ruh, Kalb, Akıl ve Nefs) İle İlgili Meseleler Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:06:24 ÖS]


Esat Kabaklı - Sürgün - 320 KBPS Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 04:50:26 ÖS]


Ozanlardan Single Eserler - Karma 320 kbps Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:20:38 ÖS]


Esat Kabaklı - Oğul Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:07:15 ÖS]


Ehl-i Beyt ve Kerbelâ Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:49:31 ÖÖ]


Filistin’in Tarihçesi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:42:17 ÖÖ]


Cennetlik Kadınlar 3 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:10:52 ÖÖ]


Cennetlik Kadınşar 2 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:06:00 ÖÖ]