* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Kitabımız  (Okunma sayısı 87 defa)

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı KOYLU

  • *****
  • İleti: 2314
Kitabımız
« : Eylül 30, 2022, 07:31:39 ÖS »
Kitabımız

“Oku kitabını! Bugün hesap sorucu olarak sen kendine yetersin.”
(İsra:14)

Kitap; parçaları birbirine dikmek, harfleri birbirine eklemek, sözü bir birine bağlamak anlamlarında yazılan ve söylenen şeylere isim olmuş bir kelimedir. Genelde sözlerin yazıya geçirilmiş toplamına kitap denilmekle birlikte,  yazılı olmadığı halde peygamberlere vahiy edilen Allah kelamına da kitap denir.  Kur'an, Tevrat, İncil ya da Zebur diye ayrı isimleri olsa da Allah’ın mesajı kelamı ve kitabı tek bir kitaptır.

Bakara suresinin ilk ayetlerinde“O kitap ki; onda asla şüphe yoktur. O, müttakîler için bir yol göstericidir.”  Ayetindeki KİTAB Kur’an-ı Kerim’dir. Bu kitap takipçilerini doğru yola yüce Mevlamızın sıratı müstakimine götürür. Bu yol dünyada ve ahirette inananını patikalarda yormayan geniş otobana ulaştırır. Yüce Kitabımız zamanımızın ferdi ve sosyal buhranlarına çözüm olduğu gibi geçmişin buhranlarının da tek ilacı idi. Tarih buna şahittir. Gelecek yüz yılların dertlerinin de hiç kuşkusuz tek dermanı Kur’an’dır.

Dünyada iyi ve iyilik adına nelerin yapılması düşünülüyorsa Kur’an bunları ya emretmiş ya tavsiye etmiş ya da kabul etmiştir. Kötü ve kötülük adına ne varsa bunları da ya yasaklamış ya da kınamıştır. Orta yolu tavsiye eden Rabbimiz bizi orta ümmet olarak tanımlamıştır. Bu orta ümmet ne gençliğin delikanlı istek ve arzuları ile ne de yaşlığın karamsarlığı ve acziyeti ile hayatı anlamaya çalışır. Bu ümmet Allah’ın emirlerine de yasaklarına da orta bir yoldan ve orta bir yaştan bakan ümmettir.

Orta ümmet hak ve görevlerin odağına kendini koyarak hayata bakar. Başkasına hakkı ve hakikati tavsiye ederken kendi nefsini hesaba çekmeyi unutmaz. Kendi zalimken menfaati için adalet ummaz. Kendi lanet okurken rahmet duaları beklemez. Nefsini temizlemesinin ve kendini hesaba çekmesinin başkalarının eksikleri ile uğraşmasından çok daha iyi olduğunu bilir. “Benim hakkım, benim hakkım” derken benim sorumluluğum demesini gerektiğini de unutmaz. Bilir ki;

Çocuklarından saygı ve sevgi bekleyen orta nesil bunu hak etmelidir. Öncelikle anne ve babasının hakkını Allah’ın hakkından sonra ilk sıraya koymalıdır. Çocuklarına bu ahlakı öğretmekle kalmamalı, Nur Suresi’ndeki; “ Ey inananlar, ellerinizin altında bulunanlar ve henüz erginliğe ermemiş çocuklarınız üç vakitte odalarınıza girebilmek için izin istesinler: Sabah namazından önce, öğle vakti elbisenizi çıkarıp yatacağınız zaman ve yatsı namazından sonra. Bunlar sizin üstünüzün açılabileceği üç vakittir. Bunların dışında (hizmetçilerin ve çocukların, izin almadan içeri girmelerinden dolayı) ne size, ne de onlara bir günah yoktur. (Onlar sizin) yanınızda dolaşırlar, birbirinizin yanına girip çıkarsınız. Allah ayetleri size böyle açıklar. Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.” (58)  ayeti gibi ayetlerde ifade edilen evlere ve odalara girmekten tutun da konuşma adabına kadar eğitim yapması gerektiğini bilir.

Zira mahremiyet ve edep sadece cadde ve pazarda değil her yerde gereklidir. Hatta çocuklarımızın arasında da. Hayâ imanın bir cüzüdür. Hayâsızlık iman zaafının ve ibadet eksikliğinin işaretidir. İslam hakları ve ödevleri kişinin takati kadar dengeli bir şekilde yüklemiştir. Evladına Lokman a.s. gibi nasihatler etmeyen, onlara Yakup Peygamber gibi gözyaşları ile dua etmeyenler, örnek olmayanlar hem dünyada hem de ahirette pişmanlıklar yaşayacaktır.

İsra Suresi’nde, görülene aldanıp görünmeyen ahireti ve hesabı unutmamamız konusunda çok çarpıcı bir şekilde uyarılıyoruz.

“Her insanın amel defterini boynuna doladık, kıyamet günü açılmış bulacağı kitabı önüne çıkarırız. “Oku kitabını! Bugün hesap sorucu olarak sen kendine yetersin.” Kim doğru yola gelirse sırf kendi iyiliği için gelir. Kim de saparsa ancak kendi aleyhine sapar. Hiçbir günahkâr başkasının günah yükünü çekmez. Biz bir Peygamber göndermedikçe, hiç kimseye azap edecek değiliz.” (İsra, 13-15)

Ortaya çıkartılacak olan kitap kitabın tam kelime anlamına uygun olarak hayatımız boyunca sözlerimizi, davranışlarımızı, yazılarımızı; sevgimizi ve nefretimizi birleştirip yazdığımız tamamen kendi orijinal eserimizdir.  Hayatımızın kitabını Kirâmen Kâtibin Melekleri de kayda alır. Gözlerimiz, kulaklarımız, derilerimiz her şeyimiz kaydeder. Hatta bizzat Dünyanın kendi bile kaydeder.  Yasin Suresi’ndeki; “Bugün biz onların ağızlarını mühürleriz de neler kazandıklarını bize elleri söyler, ayakları da şahitlik eder.” (65) ayeti murakabe için ne kadar ince bir uyarıdır.

O gün  “Yer, Rabbinin nuru ile parlamış, Kitap (ortaya) konmuş, peygamberler ve şahitler getirilmiş ve aralarında adaletle hükmedilmiştir. Onlara asla haksızlık edilmez. Herkese yaptığının karşılığı tam verilmiştir. Allah, onların ne yaptıklarını en iyi bilendir.” (Zümer, 69-70)  Bütün sırlar, gizli saklı şeyler ortaya çıkmış, artık ne bir şahide ne de muhasebeciye gerek kalmamıştır.

O gün ortaya konacak kitap bugün okuduğumuz Allah’ın kitabıdır. Kur’an’ın daha ilk ayetlerinde mü’minleri uymaya davet ettiği dünyada ve ahirette iyinin ve güzelin yegâne ölçütü olan kitaptır.

O gün ortaya bir kitap da bizim için çıkartılacak. Hayatımızla yazdığımız çok çalıştığımız hatta bazen bir simitle akşam edip namaz kılmaya dahi fırsat bulamadan yazdığımız bizim kitabımız. Bizim kitabımızla Kuranın ahkâmı örtüşürse ne mutlu bizlere ki iyilerin kitabı İlliyyun’dadır. Facirlerin kitabı Siccîn'dedir. İyilerin kitabı sağlarından, kötülerin kitapları sollarından verilir.

“Kitabı sağından verilen, “alın okuyun kitabımı.” Çünkü ben hesabıma kavuşacağımı sezmiştim” der. Artık o hoşnut bir hayattadır. Yüksek bir cennettedir. Ki o cennetin meyveleri sarkmıştır. “Geçmiş günlerde yaptığınız işlerden ötürü afiyetle yeyin, için.” (denir). Kitabı sol tarafından verilen ise der ki: “Keşke kitabım verilmeseydi de  Hesabımın ne olduğunu bilmeseydim, Ne olurdu o ölüm, iş bitirici olsaydı. Malım bana hiç fayda vermedi. Gücüm de benden yok olup gitti." (Hakka, 19-29)

Selim Armağan

RADYO DİNLEME LİNKİMİZ
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Allah’ı Ne Kadar Seviyoruz Gönderen: anadolu
[Dün, 08:40:07 ÖS]


Böyle Sevdik Gönderen: anadolu
[Dün, 08:35:30 ÖS]


Dostluk Üzerine Gönderen: anadolu
[Dün, 08:27:16 ÖS]


Sevmek-Sevilmek Gönderen: anadolu
[Dün, 08:21:12 ÖS]


Sermayemiz takvamız olsun Gönderen: anadolu
[Dün, 08:14:00 ÖS]


Bize De Dua Yâ Rasulallah (S.A.V) Gönderen: anadolu
[Dün, 08:09:36 ÖS]


Çoban Deyip Geçmeyelim 2 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:04:55 ÖÖ]


Çoban Deyip Geçmeyelim 1 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:57:14 ÖÖ]


Yabancılaşmadan Değişmek ve Gelişmek Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:44:43 ÖÖ]


Suriye Olaylarının Perde Arkasında Neler Var 8 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:34:29 ÖÖ]


O insanı Yetiştiremezsek 1 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:25:16 ÖÖ]


Mutluluğun Sırrı Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:12:56 ÖÖ]


Murada Ermek İçin Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:07:00 ÖÖ]


Bize Kalana Bakın Siz Gönderen: gurbetciyim
[Aralık 21, 2024, 06:02:09 ÖS]


Âlemler O’na Hayran Gönderen: gurbetciyim
[Aralık 21, 2024, 05:34:39 ÖS]


Dünya Nedir Gönderen: gurbetciyim
[Aralık 21, 2024, 05:25:53 ÖS]


Gönül Allah (CC) 'ta Gönderen: gurbetciyim
[Aralık 21, 2024, 05:22:44 ÖS]


İmani olgunluğun sırrı - Teslimiyet Gönderen: gurbetciyim
[Aralık 21, 2024, 05:15:04 ÖS]


İnsanın Manevi Yapısı (Ruh, Kalb, Akıl ve Nefs) İle İlgili Meseleler Gönderen: gurbetciyim
[Aralık 21, 2024, 05:06:24 ÖS]


Esat Kabaklı - Sürgün - 320 KBPS Gönderen: fanidunya NET
[Aralık 21, 2024, 04:50:26 ÖS]