* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Teslimiyet  (Okunma sayısı 81 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı türkiyem

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 2153
Teslimiyet
« : Aralık 08, 2024, 08:00:31 ÖS »
Teslimiyet

TESLİMİYET

Bir kalbi iman mamur edecek olursa, o her zaman için huzur ve afiyet içindedir. Şartları idare edene bağlamıştır, çünkü O’nun kudretine güvenir, Rahmetini hisseder ve her zaman sıkıntısını bolluğa, darlığını kolaylığa çevirmesini bekler.  Hayır ettiği zaman ona yönelir. Bu hal ahiretteki kazancından, mükâfatından önce büyük bir kazançtır ki, ruha huzur verir, güven verir, dünya hayatı boyunca sakin, sabırlı ve kararlı olmayı sağlar.

Mu'âz bin Cebel şöyle anlatıyor:

“Bir gün Rasûlullah’ın huzuruna varmıştım. Bana buyurdu ki:

-“Ey Mu'âz! Sen, bu akşam nasıl sabahladın?”

-Yâ Rasûlallah! Allahü Teâlâ’ya îmân etmiş olarak sabahladım.

 -“Ey Mu'âz! Senin her sözünün doğruluğuna bir delilin vardır. Bu sözünün doğruluğunun delili nedir?”

 -Yâ Rasûlallah! Ben, geceden gündüze çıktığım zaman, bir daha akşamı beklemem. Akşam olduğu zaman da, sabaha kadar yaşayacağımı hiç ümit etmem. Bir adım attığım zaman, ikinci adımımı atacağımı sanmam. Her insanın bir eceli olduğunu bilirim. Ecelinin saati geldiği zaman, o anda ecelinin ona yetişeceğini bilirim. Bütün insanlar mahşerde haşrolunurlar. Kimisi peygamberi ile beraberdir. Kimisi de taptıkları ile beraber olacaktır. Ben ise, kendimi sanki Cehennemdeki insanların azâblarını ve Cennetteki insanların nimetlerini her an görüyorum gibi düşünürüm.

Bunun üzerine Rasûlullah efendimiz buyurdu ki:

-“Ey Mu'âz! Sen çok iyi yapmışsın. Böyle düşünmeye devam et ve bundan hiç ayrılma!”

Bir gün Yavuz, çok sevdiği Hasan Can’a:

-“Bre Hasan” dedi, “Arkamda bir diken var, batar canımı acıtır.”

Hasan Can padişahın sırtını açtığında henüz kızarmamış sert bir çıban gördü. Durumu padişaha anlattığında padişah sıkmasını istedi. Sıkıla sıkıla çıban kısa bir süre sonra büyüdü ve padişaha sızı vermeye başladı. Doktorlar bir türlü çare bulamıyorlardı. Öleceği gün idi. Vücudu ateşler içinde yanıyordu  Başucunda Kur’an okuyan Hasan Can’a:

-“Hasan Can, ne haldeyim, nasılım? ” Hasan Can yaşlı gözlerle:

-Devletlim, dedi. Allah’a kavuşmak zamanıdır. Ona teveccüh ediniz. Padişah gülümsedi:

-“Ya bunca zamandır sen bizi kiminle sanıyordun? Allah’a teveccühümüzde bir kusur mu gördün?” dedi.

İşte teslimiyet budur… Cihan padişahının tarih sayfalarına adını yazdırmasının altında bu teslimiyet yatmaktadır. Onun başarıdan başarıya koşmasının asıl sebebi bu teslimiyetidir. Osmanlı’yı Osmanlı yapan da bu kaliteli ve karakterli numune insanların Hakk’a teslimiyetinden başka bir şey değildir.

Bütün bunların yanında kişinin, şüphe duymadan, bu dünyada nasıl doğduysa ahiret de öyle diriltileceğine ve daha sonra dünyada yaptığı bütün işlerin hesabını vermek üzere çağrılacağına samimi bir şekilde inanması gerekir. Bunlar dinin prensipleridir. Samimi bir şekilde inanan insan, sonu olmayan öteki âlemde refaha ve felaha ereceği gibi, geçici olan bu dünyada da seçkin kişilerden olacaktır. Dinin emirlerini harfiyen yerine getiren, yasaklarından da azami ölçüde sakınan insan, yeryüzünde Allah’ın şahidi olmaya hak kazanacaktır. Bunun dışında yaşayan kişi de ebedî olarak hüsrana uğrayanlardan olacaktır.

Ahiret yurdu, ahiretteki iyi hayatı bu dünyadaki zevk ve sefaya tercih edip Allah’tan korkanlar için daha hayırlıdır. Çünkü bu dünyadaki geçici hayatın zevklerini gelecek ebedî dünyanın zevklerine ve huzuruna, ancak Allah’tan korkmayanlar tercih eder. Onlar için yemek, içmek ve eğlenmekten başka bir şey yoktur. Gününü gün edip nefsi emmarenin her istediğine boyun eğip geçici zevklerini devamlı tatminden başka bir şey yoktur. Onlar, bir gün bu fânî âlemden ebedî ve sonu olmayan aleme gideceklerini akıllarının ucundan dahi geçirmezler. Kısaca onlar, Kur’an’ın tabiriyle“bel hüm edal”  hayvanlar gibi yaşarlar.

Allah Teâlâ:“…İşte Rabbin budur; öyleyse  O’na kulluk edin…”buyuruyor (Yunus, 3)

Teslimiyet; insanın kendisini yaratanına teslim olması… Zaten Müslüman’ın kelime manası da teslim olan demektir. Emir ve nehiylerini yaşantısına aynen yansıtması ve şükran vazifesi olarak ibadet etmek, kulluk etmek ve boyun eğmekle olur. 

Allah’a ibadet, insanoğlunun şartları aşıp O’na yönelmesi ve O’nun kanunları çerçevesinde tavizsiz, engellemelere aldırmadan, yalnız Allah’ın kulluğu şuuruna ererek yapılabilir… Aksi halde bahşedilmiş sınırlı özgürlüklerle nefis, şeytan ve tuğyandan oluşan bir yaşamla ne Allah’ın kulluğunu ne de insan olduğumuzun şuuruna erebiliriz.

Mademki Allah yegâne yüce varlıktır, yücelikte tektir, o halde insan O’nun kulu ve kölesi olmanın gerektirdiği şekilde davranmalıdır. O’na karşı bağımsız, başına buyruk bir tavrı benimsememeli ve kendisini başka herhangi birinin zihnî ve amelî kölesi haline getirmemelidir. El etek öpen oldukça, el etek öptüren çok olur. Kişi bu tabiatına devam ederse, el öpmenin sonu hiç mi hiç gelmez. Dünyalık için Allah’tan başkasına kul olunmamalıdır. Çünkü insan, insanı kul olarak kabul eden Allah’ın kuludur. Zaten O’ndan başka hiçbir gücün O’nun izni olmadan bir şey yapma gücü ve kudreti yoktur. Güneş ufukta göründüğünde onun ışığını nasıl kimse durduramıyorsa; aynı şekilde batan güneşi de kimse yeniden doğduramaz.

İnsan, insana uyarak değil, fıtratına ve Allah’a uyarak yaşamalıdır. Dünya, ideolojilere göre değil gerçek ilme göre kurulmalıdır. Aksine bir  tutum insanı hakikatten koparacak, dejenere edip yozlaştıracaktır.

Sana bir bela isabet edecekse, tüm insanlar bir araya gelse bu afeti gideremez. İsabet etmeyecekse de herkes toplansa en ufak bir zarar veremez. Allah’tan başkasına kul olmamalı, kulluğumuz yalnızca O’na olmalıdır. Bu noktada mü’minin haline gıpta edilir. Eğer bir belaya duçar olursa sabreder sevabını alır, bir iyi hal başına gelirse de şükreder ecrini alır. Yani her iki halde de o Rabbine kuldur ve O’na teslim olarak rızasını kazanmaya çalışır.

Bu konuda Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:

“Şayet Allah sana bir zarar dokunduracak olursa, O’ndan başka bunu giderecek yoktur. Sana bir iyilik dokunduracak olursa O, her şeye gücü yeter.” (En’am, 17)

Allah’ın kendisini her an sarıp kuşattığını, O’nun Samed olduğunu, nerde olursa olsun kendisiyle beraber olduğunu, kendisineşah damarından daha yakın olduğunu, her şeyi gördüğünü, işittiğini, herkesin gizlediklerini de, açığa vurduklarını da Rabbinin bildiğini idrak eden bir insan, O’na olan kulluğunda asla samimiyetsizlik yapmaya kalkışmaz. Bir bahane öne sürecek olsa bunu, daha kalbinden geçirirken çekimser davranan bir insanın içindeki isteksizlikten Allah’ın haberdar olacağını çok iyi bilir.

Dolayısıyla kendini kandırmanın bir kaçış, bir kurtuluş olamayacağının, aksine onu çok büyük kayıplara uğratacağının da bilincindedir. Böyle bir insan hiçbir şartta Allah’ın rızasından taviz veremez. Çünkü Allah’a kesin bir bilgi ile iman ettiği için zaafı yoktur. Kayıtsız şartsız bir samimiyet ve teslimiyet içindedir. İliklerine kadar teslim olup büyük bir tevazu içinde mahviyetini göstererek diğerkâmlığın doruk noktasına erişir. Böyle olması Mabuduna yaklaşmanın vazgeçilemez yoludur.

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Çoban Deyip Geçmeyelim 2 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:04:55 ÖÖ]


Çoban Deyip Geçmeyelim 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:57:14 ÖÖ]


Yabancılaşmadan Değişmek ve Gelişmek Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:44:43 ÖÖ]


Suriye Olaylarının Perde Arkasında Neler Var 8 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:34:29 ÖÖ]


O insanı Yetiştiremezsek 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:25:16 ÖÖ]


Mutluluğun Sırrı Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:12:56 ÖÖ]


Murada Ermek İçin Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:07:00 ÖÖ]


Bize Kalana Bakın Siz Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 06:02:09 ÖS]


Âlemler O’na Hayran Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:34:39 ÖS]


Dünya Nedir Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:25:53 ÖS]


Gönül Allah (CC) 'ta Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:22:44 ÖS]


İmani olgunluğun sırrı - Teslimiyet Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:15:04 ÖS]


İnsanın Manevi Yapısı (Ruh, Kalb, Akıl ve Nefs) İle İlgili Meseleler Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:06:24 ÖS]


Esat Kabaklı - Sürgün - 320 KBPS Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 04:50:26 ÖS]


Ozanlardan Single Eserler - Karma 320 kbps Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:20:38 ÖS]


Esat Kabaklı - Oğul Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:07:15 ÖS]


Ehl-i Beyt ve Kerbelâ Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:49:31 ÖÖ]


Filistin’in Tarihçesi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:42:17 ÖÖ]


Cennetlik Kadınlar 3 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:10:52 ÖÖ]


Cennetlik Kadınşar 2 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:06:00 ÖÖ]