Güvensizlik, Huzur Ve Mutluluğu Kaybettirir
Emin, güvenilir demektir. Bunun için dürüst olmak gerekir. Dürüstlük de müslümanın en önemli özelliğidir. İnsanlar din konusunda ikiye ayrılırlar. Birincisi dine uyan, her davranışını ona göre değerlendirenlerdir. Bunlar yanlış yaptıkları zaman özür dilemesini bilir, günahlarından tevbe ederler. Bunlar emin kimselerdir. İkincisi de dini kendine uyduranlardır.
Bunların, Allah’a karşı dürüst olmadıkları için insanlara karşı dürüst olmaları beklenemez. Müslümanların bu konuda çok duyarlı olmaları gerekir.
Emredildiği gibi doğru olmak, Allah’ın istediği gibi olmaktır. Öyle olunca elbette elinden ve dilinden güvende olunur.
Temel sıkıntımız iman konusunda düğümlenmektedir. İmanına şirk bulaştırmayanlarla ilgili olarak Allah Teâlâ şöyle buyurur:
“Kimler inanır ve imanlarına bir zulüm karıştırmazlarsa güven onların hakkıdır. Onlar doğru yoldadırlar.” ) 6/En’âm 82)
Zulüm bir şeyi olması gereken yer dışında bir yere koymaktır. Daha kısa ifadeyle yanlış yapmaktır. En büyük yanlışlık ise şirktir. Allah Teâlâ, “şirk, şüphesiz büyük zulümdür” (Lukman 31/13) buyurmuştur. İmandaki yanlışlık ister istemez davranışlara da yansır. O kişi Allah’ın güvencesinden çıktığı gibi insanların onlara olan güveni de kaybolmaya başlar.
Güvenin kaybolması, elbette bütün ilişkileri ters yönde etkiler. Bu sebeple insanlar yalnızlaşmakta, huzur ve mutluluğu kaybetmektedirler. Bunun gelecek nesilleri kötü etkileyeceği açıktır.
Abdülaziz Bayındır.