* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Cemaat Olmamız Gerekiyor  (Okunma sayısı 394 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı melek

  • Global Moderator
  • *****
  • İleti: 2334
Cemaat Olmamız Gerekiyor
« : Haziran 07, 2018, 08:07:30 ÖÖ »
Cemaat Olmamız Gerekiyor

“Benim ibadethanem cami ve mescitlerimdir. Eğer yetişirseniz her türlü ibadeti yaparsınız. Bir saf içinde kırk kişi varsa birisi benim evliyam olur, dua ettiği zaman icabet olur ve hepinizin duasını kabul ederim” buyuruyor.

Cemaatleşmemizi söylüyor Rabbimiz bize. Cemaat olmamız gerekiyor kardeşlerim!

Safları kontrol edip, gelemeyen kardeşimizin ardını aramamız gerekir. Bir gün Resulallah Aleyhisselatü Vesselam Hazretleri;

– Saflarınızda noksanlık var mı, diye ashabına sorar.

Sahabeler;

– Evet, Ya Resûlallah! Şeyban gelmedi, derler.

Resûlallah (sav);

– Gidin getirin bakalım, buyurur. Şeyban yaşlı piri fani bir zâttır. Getirirler.

Resûlallah (sav);

“İki gündür mescide gelmiyormuşsun Ya Şeyban. Acep ola hasta mıydın, sıkıntın elemin kederin nedir, bir ihtiyacın mı var?”, deyince,  Şeyban ağlamaya başlar ve:

–Gözlerimde fer kalmadı, dizlerimde derman kalmadı.

Ben öldüğüm zaman Muhammed’i nasıl göreceğim? Ya Rabbi! O, Senin Habibin Cennet’teki en güzel yerde. Acep ola Cennet’e mi gideceğim, Cehennem’e mi gideceğim. O mübarek cemalini nasıl göreceğim. Onun için ağlıyorum üzülüyorum, onun için gelmedim, diye cevap verir.

Derhal Cebrail Aleyhisselam gelir ve Allah’ın (cc);

“Ya Habibim Ahmet Resulüm Muhammed! Kişi sevdiğiyle beraberdir hem bu dünyada hem de ahirette”  buyurduğunu, iletir.

Resûlallah (sav) yine bir gün sabah namazından sonra;

– İçinizde gelmeyen hasta olan var mı? Gidelim, ziyaret edelim, der.

Sahabeler;

– Hayır, Ya Resûlallah, diye cevap verir.

Resûlallah (sav);

– İçinizde cenazesi olan var mı? Hemen yıkayalım, defnedelim, deyince,

Sahabeler;

– Hayır, Ya Resûlallah, derler.

Resûlallah (sav);

– İçinizde rüya gören var mı, diye sorunca ise,

Sahabeler;

– Var, Ya Resûlallah, derler. Bir kaç kişi anlattıktan sonra             

Resûlallah (sav);

– Bende bir rüya gördüm, der.

Sahabeler;

– Hayrola hayırdır inşallah, deyince, rüyasını anlatmaya başlar;

– Havadan bir ip geldi. Ebubekir Sıddık yapıştı, ondan sonra Ömer ibni Hattap yapıştı, ondan sonra Osman-ı Zinnureyn yapıştı ondan sonra Aliyyel Murtaza yapıştı ancak ip koptu, buyurur.

Ebu Bekir Sıddık Hazretleri;

– Ya Resûlallah! Müsaade edersen Ben bu rüyayı yorayım mı, diye talepte bulununca;

– Evet, yor bakalım, der Resûlallah.

Hazreti Ebu Bekir;

– Ya Resûlallah! O ip Allah’ın (cc) ipi Kur’an-ı Kerim’dir, İslam dinidir. Elhamdülillah ilk önce Biz yapışmışız, Bizden sonra Ömer gelecek. Ömer’den sonra Osman-ı Zinnureyn gelecek. Osman-ı Zinnureyn’den sonra Aliyyel Murtaza geldiği zaman fitne kopacak” diyerek rüyayı yorumlar.

Aliyyel Murtaza;

– Herkesin devri güzel de neden Bana geldiği zaman fitne kopacak, Ya Resûlallah, diye ağlamaya başlar.

İşte o zaman başlıyor fitne, işte o zaman başlıyor. Ama sona ne zaman geleceğiz. Mehdi Ali Resul geldiği zaman, İsa Ruhullah geldiği zaman. Bu fitne sona erecek herkes asr-ı saadetteki gibi olacak. Rabbim nurunu tamamlayacak. Bu nurunu tamamlayanların içinde bizler de olalım inşallah!

Duaların kabul olduğu geceler; bayram gecesi, miraç gecesi, mevlit gecesi, kadir gecesi, cuma gecesidir. Bu mübarek gecelerin çoğu üç aylar içindedir. Üç ayların haricinde geriye kalan dokuz ay içerisinde gelen en efdal gece cuma geceleridir. Cuma geceleri gök kubbede “İllallahu” olur.  Sabah saat altıdan sonra güneş doğar, ay ve yıldızlar kaybolur.

İnançsız insanların dedikleri gibi ilah insan olsaydı, ayı ve yıldızları nasıl yapacak, güneşe nasıl yaklaşacaktı. 

Bunları yapması için ne kadar ilmi olursa olsun şu teneffüs ettiğimiz havayı yapması dahi mümkün değildir. O inançsızlar dağlara, ovalara baksa, ırmaklara, denize baksa, içindeki mahlûkata baksa ve azıcık tevekkül etse; “Bunları yaratan bir yaratıcı vardır,” der.

Zannediliyor ki Allah (cc) insandır. Hâşâ! Yaradan yarattığı olamaz. Yaradan Halık-ı Zülcelal’dir.

Yüce Yaradan insanlara cinlere ve meleklere “Hay” ismiyle tecelli ettiği zaman, hayat bulurlar. İnsan da “Hay” esmasıyla hayat bulur. “Hu” O’na dönüştür.

Ne yazık şimdi “Hu” ismi kimilerinde alerji yapıyor.

Bunlar “Hu’cudur, sakın Hu’culardan olmayın, kafayı bozarsınız, deli olursunuz, divane olursunuz. Kılın beşinizi, yiyin aşınızı, başka bir şeye karışmayın.” diyorlar.

Hâlbuki anlamıyorlar! Din-i mübin-i İslamiye’de olduğunu Allah’ın (cc) Esma-ül Hüsna’sı olduğunu, İsm-i Azam olduğunu bilmiyorlar. Camiye girdiğimiz zaman bakıyorsunuz;

“La ilahe İllallah hu” yazılı, “ALLAH Cellecelaluhu”, “RAHMAN Cellecelaluhu”, “RAHİM Cellecelaluhu”, “SETTAR Cellecelaluhu”, “REZZAK Cellecelaluhu”, “HABİR Cellecelaluhu”, “ÂLİM Cellecelaluhu”, “SEMÎ Cellecelaluhu”, “BASÎR Cellecelaluhu”. Hangi esmayı söylerseniz söyleyin sonunda “Cellecelaluhu” vardır ve “O” manasına gelir.“HU” İsm-i Azam’dır. Dönüş O’nadır.

Zikir, Peygamber Aleyhisselatü Vesselam Efendimizin de daimi sünnetidir. Resûlallah (sav);

– Dünyada bana en sevgili, sabah namazından sonra kerahet vaktine kadar Allah-u Teâlâ Hazretlerini zikretmektir. Ondan sonra da iki rekât işrak namazı kılmak.

Sahabeler;

– Neden ya Resûlallah, deyince,

Resûlallah (sav);

– Sağımdaki ve solumdaki melekler benim amel defterimi alıp Allah-u Teâlâ Hazretlerine lefh-u mahfuzda arz ederler, onun için çok sevimlidir, buyurur.

Yani amellerimizin çekildiği videokasetler, kayıtlı olduğumuz bilgisayara geçiriliyor.

Zikrullah yapan insan Allah’a (cc) vuslat için canını feda eder. Zikrullah yapmayan insan, maddeye, evlada, mala, midesine bağlanır. Allah’ı (cc) sevemez.

Aklını fikrini Allah’u (cc) Teâlâ’ya değil de evladına, nasıl para kazanacağına, nasıl apartmanı alacağına takar ve uzun emelli olur. Ömrü kısadır ama emelleri uzun ve çoktur. Allah’ı (cc) zikrettiği zaman ise hem kanaatli olur hem de helalinden rızkını kazanmaya çalışır, hem de Allah (cc) için Allah’ın dostlarıyla beraber olur. Onun için kardeşlerim Allah-u Teâlâ Hazretlerini aşk ile muhabbet ile zikredelim inşallah!

 


* BENZER KONULAR

Dualarımız Neden Kabul Olmuyor Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:10:43 ÖÖ]


Birlikte Hizmet Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:59:59 ÖÖ]


Gizli Halleri Açık Hallerinden Daha Hayırlı Adamlara İhtiyacımız Var Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:40:31 ÖÖ]


Mücahitler Kazandığınızı Kaybetmeyiniz Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:32:32 ÖÖ]


İnsanlardan Övgü Beklemek Ateşle Oynamak Gibidir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:24:29 ÖÖ]


Zamanın Kıymetini Bilmek Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:17:13 ÖÖ]


Allah’ı Ne Kadar Seviyoruz Gönderen: anadolu
[Dün, 08:40:07 ÖS]


Böyle Sevdik Gönderen: anadolu
[Dün, 08:35:30 ÖS]


Dostluk Üzerine Gönderen: anadolu
[Dün, 08:27:16 ÖS]


Sevmek-Sevilmek Gönderen: anadolu
[Dün, 08:21:12 ÖS]


Sermayemiz takvamız olsun Gönderen: anadolu
[Dün, 08:14:00 ÖS]


Bize De Dua Yâ Rasulallah (S.A.V) Gönderen: anadolu
[Dün, 08:09:36 ÖS]


Çoban Deyip Geçmeyelim 2 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:04:55 ÖÖ]


Çoban Deyip Geçmeyelim 1 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:57:14 ÖÖ]


Yabancılaşmadan Değişmek ve Gelişmek Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:44:43 ÖÖ]


Suriye Olaylarının Perde Arkasında Neler Var 8 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:34:29 ÖÖ]


O insanı Yetiştiremezsek 1 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:25:16 ÖÖ]


Mutluluğun Sırrı Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:12:56 ÖÖ]


Murada Ermek İçin Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:07:00 ÖÖ]


Bize Kalana Bakın Siz Gönderen: gurbetciyim
[Aralık 21, 2024, 06:02:09 ÖS]