* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Allah indinde tek din İslam  (Okunma sayısı 834 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
Allah indinde tek din İslam
« : Mart 12, 2017, 07:50:02 ÖS »
Allah indinde tek din İslam

Allah indinde tek dinin İslam olduğunu konuşmalardan, hutbelerden bile çıkardılar. İsa aleyhisselam/Hristiyanlık gündemde tutulur hale getiriliyor. Halbuki bizde zaten Peygamberlere iman imanın şartlarından.

“Allah nezdinde hak din İslâm´dır. Kitap verilenler, kendilerine ilim geldikten sonradır ki, aralarındaki kıskançlık yüzünden ayrılığa düştüler. Allah´ın âyetlerini inkâr edenler bilmelidirler ki Allah´ın hesabı çok çabuktur.” (3 Âli İmran 19. Âyet meali)

Her türlü ilmi ve fikri bütün çalışmalar yapılarak, objektif ve iyi niyetle bir incelemede bulunularak Hıristiyanlık ve Hz. İsa aleyhisselamın hayatı tetkik edilse acaba ne gibi sonuçlara varılır? Sonuçların sonucu şöyle tezahür eder: “Hz. İsa ve İsevilik hakkında en sağlam ve sıhhatli bilgi Kur’an-ı Kerim bilgisidir.” Gerek Katoliklerin gerek Ortodoksların gerekse misyonerlerin bütün faaliyetlerine, İslâm’a karşı yapmış oldukları her türlü tezvirata, iftiralara karşı boynumuzu büküp, “onların inançları, inançlarından doğan idealleri öyle gerektiriyor hoş görülü olup izin vermeliyiz” mi diyeceğiz. Bu neyin ölçüsüdür veya “Her din kendini tanımlar başkalarının tanımlamaları müdahale olur” deniliyor. İslâmi açıdan bakalım öyleyse “batıl din, muharref din” kavramlarını niçin kullanıyoruz. Böyle düşünüldüğünde nereye gider bu. Biz Müslüman’ız ve bütün dinlerin tasniflerini, tariflerini, izahlarını İslam’a göre yaparız.

Hıristiyanlığın ne olduğunu aslen Hıristiyanlar bilmez. Bilselerdi zaten Hıristiyan olmazlardı, Hıristiyan kalmazlardı. Bilmek başka, saplanıp kalma başkadır. İddia ve zan başkadır Hakikat ve idrak başkadır. Bir halin içinde olmak başkadır Onun mahiyetini kavramak başkadır. Demokratik olacağız diye aklın ve hayatın dışına savrulmayalım. Aklın ve hayatın dışında ne demokrasi, ne hürriyet olur. Sadece gaflet ve nedâmet olur.

Hastadır bu medeniyet. Bu medeniyetin kökleri çürümüştür. Bu medeniyet kendi kültürünün utancı haline gelmiştir. Bu medeniyet İslam’a muhtaçtır. Çağ’ın mânâsı, bu medeniyet’in İslam’a muhtaç bulunduğunu bazı seçkin kafaların Batı’da da anlamaya ve sezmeye başlamış olmasıdır.

İslam ise, hem teoride, hem pratikte, kardeşliği, bütün genişliği ve derinliği, güzelliği ve etkinliğiyle gerçekleştirmiş, tek din, tek medeniyet, tek idealdir. Kur’an-ı Kerim, açıkça: “bütün mü’minler kardeştir” diye ilan etmiştir. Burada ne mezhep, ne tarikat, ne de cemaat ayrımı vardır. Hatta Müslim kelimesinden daha geniş “mü’min” kelimesi kullanılarak en büyük çerçeve çizilmiştir. Allah’a inanan, O’na ortak koşmayan, O’nun yoluna bağlanan herkes kardeştir. Bir kardeşlik ki, kan kardeşliğinden, menfaat kardeşliğinden, sıhrî hısımlık kardeşliğinden çok üstündür. Bir kardeşlik ki, zamanla, mekânla, şartla, renkle, malik olunan veya olunmayan nesnelerle kayıtlı değil.

Aynı zamanda medeniyet olan İslam, bu yönüyle de kardeşlik kavramını daha da genişletmiş, hakiki kardeşlik olan mü’min olmadan gelen kardeşliğin yanında, ona kapı kapanmasın diye şüphesiz, sırf insan olmaktan gelen bir kardeşliği de düşünmüştür.

İslam’ın hedeflediği, dar cemaat kardeşliği değil, arınmış insanlığın geniş kardeşliğidir.

Günümüz insanı, yalnızdır, bütün insanlara yabancıdır, çünkü “kardeş”sizdir. Kardeşlikten mahrumdur. Tabii ki, sözü çok edilen, fakat özü bulunmayan, hatta özünde başka insanları küçümseme ve ezme düşüncesi bulunan “kardeşlik”ten söz etmiyoruz. Irkçılık v.b. kardeşlik bağı, sonunda ayrımcılığı yol açacak, insanlar arasında düşmanlığa yol açacaktır.

   Çağımız, yeniden “kardeşlik” kavramına dönmek zorundadır. Ama lafzına değil özüne ve ruhuna. Bu kardeşliği de ancak, İslam din-medeniyet ve idealinde bulacaktır. Kardeşlik

Dinin insana verdiği merhameti, başka hiçbir fikir ve akli sistem sağlayamaz. Şefkat, merhamet, sevgi, kökü fıtratımızda olsa da, ancak din tarafından eğitilerek yüceliğine kavuşan ham duygulardır. İlkel duygu, ancak dinin eğitiminden geçerek medenileşir. Yoksa kendi ırkına, cinsine olan sevgi, başka ırk ve cinslere zulme kaynaklık edebilecek kadar bir ifrat ifade edebilir.

“Yeryüzünde fesat çıkaranlardan olmayınız”, “Fitne, katilden eşeddir”, “yeryüzünde fitneyi ortadan kaldırıncaya kadar savaşınız” ölçüleri, evrensel barışın temel ilkeleridir. İnsanlar arasında kurulması gerekli gerçek kardeşliğin ortamını oluşturmak için bu ilkeler beyan edilmiştir. Din derken İslam’ı kastediyoruz elbet. Öbür dinler, tefrit ya da ifrat yönlerine saparak, Allah’ın vahyinden uzaklaşmışlardır. Yüzde yüz merhamet, adalet ve şefkat olan dinin özü, bu sapmalar yüzünden yitirilmiştir.

Bu sebepledir ki, insanlık, İslam’ın kardeşlik idealine dönerek, yeni bir çıkış yolu bulabilir. Kur’an-ı Kerim, “bütün mü’minler kardeştir” diyerek, bu kardeşliğin temelinin inanç olduğunu, yani Allah’a ve onun bildirdiklerine inanma olduğunu ilan etmiştir. Şekil bakımından olduğu kadar öz bakımından, ruh özgürlüğü ve manevi aşk açısından da bu inanç kardeşliğine dönmek, insanlığın çırpınışına bir çare, hatta tek çaredir.

Kur’an’la ilgili olmak üzere gerçekleşen değişim sürecinin bugünkü aşamasında dikkat çeken ve büyük önem ifade eden durum;  İnsanın Allah’a karşı sorumluluğunun gereği olan ve hayatının tamamını kapsaması gereken ibadetin, Kur’an’da emredilen bazı özel davranışlarla sınırlandırılmış olmasıdır. Elbette ki namaz, oruç, kurban, zekat, hac birer ibadettir. Her Müslüman bilir ki, bunlar âlemlerin Rabbi Allah’a karşı borçluluğun, minnettarlığın gereğidir; fakat tamamı değil, sadece bir kısmıdır. Çünkü namazı, orucu, kurbanı, zekatı, haccı emreden Kur’an, güzel ahlaklı olmayı, mücrimlere boyun eğmemeyi, kötülerden ve kötülüklerden uzak durmayı, yoksulun ihtiyacını karşılamayı, hakkı tavsiye etmeyi, insanları kötülükler konusunda uyarmayı, akletmeyi, fıkhetmeyi, şükretmeyi, mevcut durumun olumlu özelliklerini her türlü olumsuzluğa rağmen korumaya çalışmayı, hata ve günahlar sebebiyle tövbe etmeyi, doğru sözlü olmayı, yalancı şahitlik yapmamayı, vs. de emreder ve bütün bunlar ibadet kapsamında yer alır. Yine aynı şekilde alkol içmeyi, domuz eti yemeği, kumar oynamayı, zinayı yasaklayan Kur’an; israfı, menfaatperestliği, zevke düşkünlüğü, cimriliği, kibri, zulmü, ölçü ve tartıyı yanlış yapmayı, insanların haklarını gasp etmeyi, yalancılığı, servete aşırı düşkünlüğü, makam düşkünlüğünü, tefrika / fitne çıkarmayı, heva ve hevese tabi olmayı da yasaklar. Zaten bu sebeple hayatın tamamı bir ibadet niteliği kazanır. Bu sebepledir ki, Kur’an hayatın kitabı olma vasfına sahiptir. Allah ve Rasulü...

Şu âyet, Allah sevgisinin dahi bir bedelinin olduğunu ifade ediyor: “De ki; eğer Allah’ı seviyorsanız, bana tâbi olun (beni izleyin) ki Allah da sizi sevsin ve suçlarınızı bağışlasın; zira Allah çok affedicidir, rahmet membaıdır.” (3 Âli İmran 31)

Allah’ı sevmenin bir bedeli vardır. Bu bedel, “tâbi olmak”tır. Kime tâbi olacağız? Âyet, Allah’ı sevmenin bedeli olarak “Zâtına” değil, “Elçi’ye tâbi olmayı” göstermiştir. Peygamberimizi ve Sünnetini unutmayacağız.

Yaşar Değirmenci.

 


* BENZER KONULAR

Allah’ı Ne Kadar Seviyoruz Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:40:07 ÖS]


Böyle Sevdik Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:35:30 ÖS]


Dostluk Üzerine Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:27:16 ÖS]


Sevmek-Sevilmek Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:21:12 ÖS]


Sermayemiz takvamız olsun Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:14:00 ÖS]


Bize De Dua Yâ Rasulallah (S.A.V) Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:09:36 ÖS]


Çoban Deyip Geçmeyelim 2 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:04:55 ÖÖ]


Çoban Deyip Geçmeyelim 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:57:14 ÖÖ]


Yabancılaşmadan Değişmek ve Gelişmek Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:44:43 ÖÖ]


Suriye Olaylarının Perde Arkasında Neler Var 8 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:34:29 ÖÖ]


O insanı Yetiştiremezsek 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:25:16 ÖÖ]


Mutluluğun Sırrı Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:12:56 ÖÖ]


Murada Ermek İçin Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:07:00 ÖÖ]


Bize Kalana Bakın Siz Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 06:02:09 ÖS]


Âlemler O’na Hayran Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:34:39 ÖS]


Dünya Nedir Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:25:53 ÖS]


Gönül Allah (CC) 'ta Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:22:44 ÖS]


İmani olgunluğun sırrı - Teslimiyet Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:15:04 ÖS]


İnsanın Manevi Yapısı (Ruh, Kalb, Akıl ve Nefs) İle İlgili Meseleler Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:06:24 ÖS]


Esat Kabaklı - Sürgün - 320 KBPS Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 04:50:26 ÖS]