* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Kurtuluşa Eren Mü'minler  (Okunma sayısı 64 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı türkiyem

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 2153
Kurtuluşa Eren Mü'minler
« : Aralık 16, 2024, 08:48:28 ÖÖ »


Kurtuluşa Eren Mü'minler

Mü’minlerin yapmaları gereken şey; haksızlık ve Allaha isyan etmekten kaçınmak, istiğfar, pişmanlık duyma, akideye güç kazandırma ve zikirle meşgul olmaktır. Aksi halde yolculuk çok uzak ve ateşin şiddeti çok çetin olacaktır. Cehennemin suyu ise, maden eriyiği ve irin, kelepçesi de demir olacaktır.  Bir hadisi şerifte Peygamber –aleyhissalatü vesselam- Efendimiz şöyle buyurdu:

 “Kalplerinde iman yer ediyor. Ve sonra Allah uğrunda Firavun’a : “Öyleyse yapacağını yap.” diyebiliyorlar. Bundan da kesinlikle korkmuyorlar. Cehenneme gidenlerin en hafif azaba çarptırılmış olanı, ayaklarına ateşten iki pabuç giyip o ateşin verdiği hararetten, beyinleri kaynayacaklardır.”

İmam Nisaburi şöyle demiştir:

 “Allah kulluklarına muhtaç olmadığını, kâfirlere göstermek için kâfirleri mü’minlerden fazla kılmıştır. Çünkü az olan şey değerli olur. Altının değerinden dolayı üstünlüğünün tescil edildiğini görmüyor musun?”

Hasan Basrî der ki:

 “Sübhanallah! Kâfir bir kavim, hem de inkârda en önde giden bir topluluk göz açıp kapayıncaya kadar var ki altmış sene Kur’anla birlikte yaşıyor, sonrada çok değersiz bir fiyata dinini satıyor.” Günümüzde de o televizyon kanalından bu televizyon kanalına koşan sözde din adamlarının bunlardan ne farkı var? Yüce Rabbimiz kurtuluşa eren, huzura kavuşan  Mü’mini mukaddes kitabımızda bakınız nasıl tasvir ediyor:

 “Mü’minler gerçekten saadete erdiler.” (Mü’minun, 1)

Tasdik edip inananlar, mutlu oldular ve cennette ebediliği elde ettiler. Allah Teâla cenneti yarattığında : “Konuş bakalım”demiş. Cennet de: “Mü’minler gerçek saadete ermişlerdir.” demiştir.

 “Onlar Rablerinin korkusundan titrerler.”

 “Rablerinin ayetlerine inanırlar.”

 “Rablerine ortak koşmazlar.”

 “Ve Rablerine dönecekleri için, verdiklerini; yürekleri çarparak verirler.”

“İşte onlar iyiliklere koşuşurlar ve onun için önde giderler.” (Mü’minun, 57–58–59–60–61)

Bu kimselere iyi amellerinden dolayı vadedilen peşin hayırlar, ahiretten önce dünyada verilmiştir. Nitekim iyiliklerde yarışanlar, yarışı kazananların derecesini elde ederler.

Mü’mine karşı hüsnü zan beslemek ve onu kötüleyenlere engel olmak, imanın gereğidir. Mü’minler tek bir kişi gibidir. Tekbir ses, tek bir yürek gibidirler.

Ne kadar kapalı ve gizli olursa olsun Yüce Allah her şeyi bilir ve kuşatır. O halde mü’minin sinesinin selim olması; biri için gönlünde kin, kıskançlık ve düşmanlık gizlememesi gerekir. Mü’min nimet anında şükreder, sıkıntı anında sabreder. Allah’ın nimetinden ümidini kesmez ve gece gündüz o nimeti elde etmek için itaat ve istiğfarla O’na sığınır.

Fakat kâfir ise böyle değildir. Rabbine karşı güvenleri yoktur. Şükretmezler ve O’na itaat da etmezler ve sevinmede aşırı giderler. Eğer hoşlanmadıkları en basit bir şey başlarına gelirse sabırsızlığa düşerler. Nimetleri veren Allah’ı inkâra kalkışırlar ve bağışlanma dileğinde bulunarak O’na sığınmazlar.

 “Körle gören bir değildir.”  (Fatır, 19)

Bu ifade kâfir ve mü’min için benzetmedir. Kuşkusuz mü’min, kurtuluş yolunu görüp o yola giren kimsedir. Kâfir ise basiretten mahrumdur. Aksine kâfir, hakkı idrak eden körden daha kötü bir durumdadır.

 “Karanlıklarla aydınlıkta”(Fatır, 20)

Bu batıl ve hak için bir benzetmedir. Kâfir; küfür, şirk, cehalet, isyan ve batıl karanlığı içinde bulunmaktadır. Sağını ve solunu göremez ve felaketlerden hiçbir şekilde kurtulması beklenmez.

Mü’min ise, tevhid, ihlâs, ilim ve itaat aydınlığı içinde bulunmaktadır. Nereye giderse elinde nurdan kandiller vardır.

 “Dirilerle ölüler bir değildir.”(Fatır, 22)

Bu da mü’minler ve kâfirler için daha belirgin bir benzetmedir. Burada benzetme yönü şudur: Mü’min hayatından yararlanan kimsedir. Çünkü onun dışı zikir, içi de fikirdir. Kâfir de tam tersi; dışı atıl, içi batıdır.

Mü’min, kıyamet gününden ve azabından sakınmalı, inkârdan imana, şüpheliden şüphesize, kibirden tevazua, batıldan hakka, ölümden ölümsüze, şirkten tevhid inancına ve riyadan ihlâsa yönelmelidir.

Hz. Ali’ye  “Mü’minin alameti nedir?” diye sorulmuş, o da şu dört şeydir demiştir: “Kalbini kibirden ve düşmanlıktan temizlemesi, dilini yalandan ve gıybetten temizlemesi, kalbini gösteriş ve riyadan arındırması, midesini de haramdan ve şüpheli şeylerden temiz tutması.”

Allah Teâla, insan imanlı olarak ölürse, günahlarının çirkinliğini, iyi amellerinin sevaplarıyla örtmek için kötülükleri iyiliklerle değiştireceğini vaad etmiştir. Nitekim Rasülullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurur:

Herhangi bir mü’min, diğer bir mü’minin ayıbını örterse Allah da kıyamet günü onun ayıbını örter.”

Din kardeşini gıybet eden, onun ayıplarını araştıran, kötülüğe yakın bulunan kimseler Peygamber Efendimizin yukarıdaki anlatımından uzaktır.

Mü’minler naslara sarılırlar ve yakin yani kesin bilgi yolunu tutarlar. Zan ve tahmin ortamını aşarlar. Suru ve manevi haşri kabul ederler. Yani beş duyu ile hissedebilen haşri,  sıratı, cenneti ve cehennemi kabul ederler. Aklen bilinenlerle, duyularla elde edinenleri bir arada bulundurmak, kudret açısından maddi nimet ve azaptan, yeme-içme, nikâh ve giymekten daha büyük bir kudret ister. İşte peygamberlerin ve onlara inanan mü’minlerin inancı budur. Onlar gibi itikat eden kurtuluşa erer. Böyle yapmayan helak olur.

Mü’min dünyanın zindan, nimetlerin geçici olduğunu bilince, nefsini Allaha taate hapseder. Sonunda devamlı olan nimetler ve cennetler olur. Kâfir ahireti inkâr ettiği için, dünyada zevk ve safa ile vakit geçirir. Ona da ahirette hapis ve cehennemden, zakkum yemekten başka bir şey kalmaz.

Kâfirlerin karınları ve şehvetleri dışında bir kayıpları yoktur. Ahiret tarafını hiç önemsemezler. Onlar günlerini küfürle ve günahlarla telef ederler.  Dünyada hayvanlar gibi yiyip içerler. Bekli de hayvanlardan da daha aşağı…

Mü’minler ise, Allah yolunda taatle çalışırlar. Riyazet ve mücahede ile meşgul olurlar. Hz. Peygamberin şu sözünün sırrı burada kendini göstermektedir:

 “Dünya mü’minin zindanı, kâfirin cennetidir.”

Onlar Allah için sever, Allah için buğz ederler. Emanete hıyanet etmezler, yalan söylemezler. Verdikleri sözü muhakkak yerine getirirler. Ahde vefa ederler. Konuştuklarını Allah rızası için konuşurlar ve yaptıklarını Allah rızası için yaparlar.

Onlar, İslam’dan başka nizam tanımazlar. Üstün olanların Müslümanlar olduğuna inanırlar. Zorluklar ve engeller karşısında gevşemezler. Onlar ancak Allahtan yardım isterler.

Onlar, Allah ve Rasulünün istediği bir Müslüman olabilmek için her türlü ahlak-ı hamideyi nefislerinde cem edip ahlak-i rezilliklerden ictinab etmeyi kendilerine şiar edinirler. (Zeki Soyak, Mefkûre, s:41)

Mü’min, dünya ve ahirette iyiliklerine karşılık sevap alır. Facir ise, dünya mükâfatını peşin alır, ahirette ise alacağı hiçbir şey yoktur.

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Bize Kalana Bakın Siz Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 06:02:09 ÖS]


Âlemler O’na Hayran Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:34:39 ÖS]


Dünya Nedir Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:25:53 ÖS]


Gönül Allah (CC) 'ta Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:22:44 ÖS]


İmani olgunluğun sırrı - Teslimiyet Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:15:04 ÖS]


İnsanın Manevi Yapısı (Ruh, Kalb, Akıl ve Nefs) İle İlgili Meseleler Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:06:24 ÖS]


Esat Kabaklı - Sürgün - 320 KBPS Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 04:50:26 ÖS]


Ozanlardan Single Eserler - Karma 320 kbps Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:20:38 ÖS]


Esat Kabaklı - Oğul Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:07:15 ÖS]


Ehl-i Beyt ve Kerbelâ Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:49:31 ÖÖ]


Filistin’in Tarihçesi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:42:17 ÖÖ]


Cennetlik Kadınlar 3 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:10:52 ÖÖ]


Cennetlik Kadınşar 2 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:06:00 ÖÖ]


Cennetlik Kadınlar 1 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:00:00 ÖÖ]


Muallim - Öğretmen - Peygamber Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:54:03 ÖÖ]


Dar Günlerin Adamı Hz. Osman Gönderen: KOYLU
[Aralık 20, 2024, 11:18:19 ÖÖ]


İhlas ve Samimiyet Gönderen: KOYLU
[Aralık 20, 2024, 11:13:16 ÖÖ]


Zekat İslam’ın Köprüsüdür Gönderen: KOYLU
[Aralık 20, 2024, 11:09:53 ÖÖ]


Kurtuluş İslâm’dadır Gönderen: KOYLU
[Aralık 20, 2024, 10:58:52 ÖÖ]


Tevhid ve İstikâmet Gönderen: KOYLU
[Aralık 20, 2024, 10:55:38 ÖÖ]