* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Mümin Rabbine Güvenen Kendisine de Güvenilen Kimsedir  (Okunma sayısı 125 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı gurbetciyim

  • Global Moderator
  • *****
  • İleti: 2330
Mümin Rabbine Güvenen Kendisine de Güvenilen Kimsedir
« : Ekim 24, 2022, 01:33:23 ÖS »
Mümin Rabbine Güvenen Kendisine de  Güvenilen Kimsedir

Bizi yaratan, yaşatan, maddi ve manevi sayısız nimetler ile donatan Yüce Rabbimizin üzerimizdeki lütuf ve ihsanlarını saymakla bitiremeyiz. Ancak bir nimet var ki her zaman ilk sırada yer alır. O da hiç şüphesiz dünya ve ebedî saadetimizin yegâne teminatı olan imanımızdır. Müslüman bir ana babadan dünyaya gelmiş olmak ve Müslüman bir coğrafyada yaşıyor olmak, Mevlamızın bizlere ikram ettiği en kutlu hazinedir. Böylesine eşsiz bir değere mazhar olduğumuz için Rabbimize sonsuz hamdüsenalar olsun. Burada bize düşen vazife bu nimetin künhüne vâkıf olmak ve imanımızı taklitten tahkik boyutuna taşıma gayreti içerisinde olmaktır.

İnanç ve güven duygusu ile beslenen bir iman

Öncelikle Arapça bir kelime olan imanı kendi dilimizde, Türkçemizde nasıl tarif ederiz? Bu sorunun cevabını aradığımızda iki kelime öne çıkmaktadır. Bunlardan biri inanmak, diğeri de güvenmektir. Bu iki kelime, bize her şeyden önce iman esaslarımızda ve Rabbimizin tüm vaatlerinde inanç ve güven duygusunun hâkim olmasını, teslimiyetimizin bunlar ile beslenmesi gerektiğini ve işte o zaman imanımızın kemale ereceğini öğretir.

Bu manada mümin, Allah’ın varlığına ve birliğine inanmakla beraber her durum ve şartta Rabbine güvenen kimsedir. Bunun en güzel örneklerini bizler, peygamberlerin hayatlarından öğreniyoruz. Tevhid davetinin öncülerinden olan Hz. İbrahim’in (a.s.), ateşin karşısında canı ile sınanırken “Bana Allah yeter, O ne güzel vekildir.” (Buhari, Tefsiru sure, 3, 13.) demesi kalbinde Allah’a olan inanç ve güvenin ne denli kök saldığının ispatıdır. Aynı şekilde Efendimizin (s.a.s.) hicret yolculuğunda Sevr mağarasında iken düşmanlarının kendilerine çok yaklaştığı bir zaman diliminde endişeye kapılan dostuna, yol arkadaşına, Hz. Ebubekir Efendimize, “Üzülme, şüphesiz Allah bizimle beraberdir.” (Tevbe, 9/40.) diyerek onu teselli etmesi, onlara hicret emrini veren Allah’ın (c.c.) bu kutlu yolculukta kendilerini yalnız bırakmayacağına olan inanç ve güvenden başka bir şey değildir.

Mümin, öldükten sonra ebedî bir hayatın onu beklediğine inanır ve ömrünün hesabını vereceği Cenab-ı Hakk’ın adaletine tam anlamıyla güvenir. Nitekim Mevlamız “Biz, kıyamet günü için adalet terazileri kurarız; artık kimseye hiçbir şekilde haksızlık edilmez. Yapılan, bir hardal tanesi kadar dahi olsa onu getirir, ortaya koyarız. Hesap görücü olarak biz yeteriz.” (Enbiya, 21/47.) ayetiyle bu gerçeği bizlere hatırlatmaktadır.

Aynı şekilde mümin, kadere iman eder ve kederlerden emin olur. Ayet-i kerimede vurgulanan “De ki: Allah’ın bizim için yazdığından başkası bize asla erişmez...” (Tevbe, 9/51.) bilinç ve şuuru, sebepler dairesinde elinden geleni yapmaya çaba gösteren kişinin imtihanlar karşısında metanetini arttırır ve güçlü kılar.

Mümin, iman esaslarında gönlüne yerleştirdiği bu inanç ve güveni Rabbimizin tüm vaatlerinde de muhafaza eder. Örneğin rızkın sahibinin Allah olduğuna, Rabbimizin dilediğine dilediği kadar mülkünden, saltanatından ikram edeceğine, rızkın taksiminin Allah’a ait olduğuna inanır ve bu gerçeğe güven duygusuyla yaklaşır. Bu dünya hayatındaki rızkının eceli ile son bulacağından zerre şüpheye düşmez ve asla rızık endişesi taşımaz. Ama ne zaman ki rızkın sahibinin Allah olduğuna inandığını söyleyip sonra da haram yollardan veya Mevlamızın razı olmayacağı gayrimeşru işlerden kazanç devşirme hatasına düşerse işte o zaman inandığını söylediği gerçeğe tam anlamıyla güvenmediği ortaya çıkar. Bu durum imanın kemale ermesinin önündeki en büyük engeldir. Mümin, Rabbine, O’nun vaadine inanan ve güvenen kimsedir. Rabbim bizlere imanımızı bu kıvamda muhafaza edebilmeyi nasip eylesin.

En faziletli Müslüman kimdir?

Mümin, Rabbine güvenen kimse olmasının yanı sıra kendisine de güvenilen kimsedir.

Rabbimiz yüce kitabımızda kurtuluşa eren, cenneti kazanan müminlerin vasıflarını sayarken şöyle buyurmuştur: “Onlar, kendilerine tevdi edilen her türlü emaneti korur ve verdikleri sözleri tastamam yerine getirirler.” (Müminun, 23/8.) Bu hakikati teyit niteliğinde sahabe efendilerimiz de Allah Resulü’ne, “Hangi Müslüman daha faziletlidir?” diye sorduklarında Efendimiz (s.a.s.), “Müslüman, elinden ve dilinden diğer insanların güvende olduğu kimsedir.” (Buhari, İman 4, 5.) cevabını vermiştir. İşte bu cevap Müslümanın kim olduğunun bir cümle ile özetidir. Bu anlamda Müslüman, sözünde yalan, gıybet, nemime olmayan, her işittiğini konuşmayan, zan ve töhmet ifadelerini dillendirmeyen ve bununla beraber yapmış olduğu işler, atmış olduğu adımlar ve aldığı kararlar ile insanların güvenini kazanan kimsedir. Bulunmadığımız bir mekânda, gıyabımızda adımızın güven duygusu ile anılması bizim bu hayatta elde edeceğimiz en kıymetli değerdir.

Örnek bir İslam toplumunun en önemli mayası her şeyden önce güven duygusunun hâkimiyetidir. Bir zamanlar “Dâru’s-Selam” yani güven ve eman yurdu olarak anılan İslam coğrafyası maalesef her geçen gün bu özelliğini kaybetmektedir. Sadece İslam coğrafyası değil tüm insanlık bugün büyük bir güven problemi yaşamaktadır. Eğer bugün biz evimizin anahtarını komşumuza bırakamıyorsak, çocuğumuzu tanış olduğumuz bir kişiye bir kaç saatliğine de olsa emanet edemiyorsak, bir alışveriş yapacağımızda defalarca araştırma yapma ihtiyacı hissediyorsak işte orada güven duygusu büyük yara almış demektir. Bu durum asla ama asla İslam toplumuna yakışan bir tablo değildir.

Çünkü bizler, Muhammedü’l-Emin olarak tavsif edilen bir peygamberin ümmetiyiz. Allah Resulü, Medine-i Münevvere’ye hicretinden önce üzerindeki emanetler düşmanlarının bile olsa sahiplerine ulaştırılmasını sağlamak üzere Hz. Ali (r.a.) Efendimizi yerine vekil bırakmıştı. Düşmana bile ait olsa emanete ihanet edilmeyeceğini bizlere öğreten bir peygamberin ümmetiyiz. Bu noktada Efendimiz (s.a.s.) bizlere, “Kendisine güvenilemeyen kimsenin dindarlığından söz edilemez.” (Ahmed b. Hanbel, III, 135.) buyurarak güzel bir ölçü veriyor. Bize düşen vazife bu ölçüyü gözeterek ve Rabbimizin halife olarak isimlendirdiği, yeryüzünü imar vazifesi yüklediği kulları olarak evlerimizde, iş yerlerimizde, sokağımızda, mahallemizde, hayatın her alanında imanımızın gereği olan güven toplumunu tekrar inşa ve ihya etmektir. Nitekim örnek bir İslam toplumunun en önemli can damarı her şeyden önce o toplumun ahlaki değerlerini muhafaza etmesi ve yaşatmasıdır.

Salih Köse

RADYO DİNLEME LİNKİMİZ
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Allah’ı Ne Kadar Seviyoruz Gönderen: anadolu
[Dün, 08:40:07 ÖS]


Böyle Sevdik Gönderen: anadolu
[Dün, 08:35:30 ÖS]


Dostluk Üzerine Gönderen: anadolu
[Dün, 08:27:16 ÖS]


Sevmek-Sevilmek Gönderen: anadolu
[Dün, 08:21:12 ÖS]


Sermayemiz takvamız olsun Gönderen: anadolu
[Dün, 08:14:00 ÖS]


Bize De Dua Yâ Rasulallah (S.A.V) Gönderen: anadolu
[Dün, 08:09:36 ÖS]


Çoban Deyip Geçmeyelim 2 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:04:55 ÖÖ]


Çoban Deyip Geçmeyelim 1 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:57:14 ÖÖ]


Yabancılaşmadan Değişmek ve Gelişmek Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:44:43 ÖÖ]


Suriye Olaylarının Perde Arkasında Neler Var 8 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:34:29 ÖÖ]


O insanı Yetiştiremezsek 1 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:25:16 ÖÖ]


Mutluluğun Sırrı Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:12:56 ÖÖ]


Murada Ermek İçin Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:07:00 ÖÖ]


Bize Kalana Bakın Siz Gönderen: gurbetciyim
[Aralık 21, 2024, 06:02:09 ÖS]


Âlemler O’na Hayran Gönderen: gurbetciyim
[Aralık 21, 2024, 05:34:39 ÖS]


Dünya Nedir Gönderen: gurbetciyim
[Aralık 21, 2024, 05:25:53 ÖS]


Gönül Allah (CC) 'ta Gönderen: gurbetciyim
[Aralık 21, 2024, 05:22:44 ÖS]


İmani olgunluğun sırrı - Teslimiyet Gönderen: gurbetciyim
[Aralık 21, 2024, 05:15:04 ÖS]


İnsanın Manevi Yapısı (Ruh, Kalb, Akıl ve Nefs) İle İlgili Meseleler Gönderen: gurbetciyim
[Aralık 21, 2024, 05:06:24 ÖS]


Esat Kabaklı - Sürgün - 320 KBPS Gönderen: fanidunya NET
[Aralık 21, 2024, 04:50:26 ÖS]