İslamiyete Uyan Herkes Rahat Eder
İnanmadıkları hâlde, Kur’ânın hükümlerine uygun yaşayanlar vardır!..
Sual: Müslüman olmayan bir kimse, İslamiyetin bildirdiği hükmü yerine getirse, bunun karşılığını dünyada görür mü?
Cevap: Allahü teâlânın merhameti, ihsanı, nimetleri, sonsuzdur. Kullarına çok acıdığı için, onların dünyada rahat, huzur içinde yaşamaları, ahirette de, sonsuz saadete, tükenmez nimetlere kavuşmaları için, yapılması lazım olan iyilikleri ve sakınılması lazım olan kötülükleri, Peygamberlerine, melek vasıtası ile bildirmiş, bunları bildiren birçok kitap da göndermiştir.
Bu kitaplardan, yalnız Kur’ân-ı kerim bozulmamış, diğerlerinin hepsi değiştirilmiştir...
İnansın inanmasın, herhangi bir kimse, bilerek veya bilmeyerek, Kur’ân-ı kerimdeki emir ve yasaklara uyduğu kadar, dünyada rahat ve huzur içinde yaşar. Bu, faydalı bir ilacı kullanan herkesin, dertten, sıkıntıdan kurtulması gibidir. Zamanımızda dinsiz, imansız çok kimsenin, hatta İslam düşmanı olan bazı milletlerin birçok işlerinde, muvaffak olmaları, rahat yaşamaları, inanmadıkları hâlde, Kur’ân-ı kerimin hükümlerine uygun olarak çalıştıkları içindir. Müslüman olduklarını söyleyen, âdet olarak ibadetleri yapan, çok kimselerin ise, sefalet, sıkıntılar içinde yaşamalarının sebebi de, Kur’ân-ı kerimin gösterdiği hükümlere ve güzel ahlaka uymadıkları içindir. Kur’ân-ı kerime uyarak ahirette sonsuz saadete kavuşabilmek için ise, önce buna iman etmek, inanmak ve bilerek, niyet ederek uymak lazımdır.
Sual: Ölü kabre konulduğunde ne ile karşılaşır?
Cevap: Bir hadis-i şerifte, bu hâl şöyle anlatılmaktadır:
(Ölü, kabre konulunca, ardından gelenlerin ayak seslerini duyar. Mezardan başka onunla konuşan olmaz. Mezar der ki:
-Benim nasıl olduğumdan ve bendeki korku ve sıkıntılardan sana söylenilenler azdır, benim için ne hazırladın?
-Yazıklar olsun sana ey insanoğlu! Ben varken neye gururlandın? Benim, sıkıntılı, karanlık, yalnız ve böceklerle, kurtlarla dolu bir yer olduğumu bilmiyor muydun?
-Üzerimden geçerken, bir ayağın geride, bir ayağın ileride şaşkınca durduğun zaman, neye aldanmıştın?
Eğer o kimse salihlerden ise bir ses der ki:
-Ey mezar, neler söylüyorsun, o doğruluk üzere idi? Emr-i ma'ruf, nehy-i münker yapardı. Ona elbette yeşil bahçeler hazırladım. Sonra o kimsenin bedeni nura çevrilir, ruhu göğe çıkarılır.)